Dakota Mace’nin Diné Felsefesini Sessizce Gerçekleştirmesi
Santa Fe’de sanatseverlerle buluşan Dakota Mace’nin “Dahodiyinii – Kutsal Yerler” sergisi, Diné (Navajo) kökenli sanatçının bu şehirdeki ilk kişisel müze sergisi olmasıyla büyük dikkat çekiyor. Mace, eserlerinde soykırım, keder ve eşitsizlik gibi ağır temaları doğrudan ve çarpıcı bir dille anlatmak yerine, zamana dair derin bir Diné felsefesini, “Olaylar zamanla yığılır” düşüncesinden yola çıkarak keşfe çıkıyor. Bu felsefeye göre zaman, doğrusal bir çizgiden ibaret değildir; aksine, geçmişin şimdiki zamanla iç içe geçtiği, katmanlaşarak bir araya geldiği ve sürekli bir etkileşimle şekillendiği yaşayan bir kavramdır.
Serginin Kalbinde Doğa ve Döngüsellik: Sergi, ziyaretçilerini ilk olarak “Halchí (Kırmızı Alan)” (2024) adlı etkileyici bir iş birliği projesiyle karşılıyor. Diné Bikéyah’dan (Navajo Anavatanı) özenle toplanmış doğal malzemelerle hayat bulan bu büyük boyutlu duvar resmi, serginin merkezinde yer alıyor. Cochineal pigmenti, kül ve mısır poleni gibi tamamen doğal unsurların kullanıldığı bu eser, hem toprağın ve doğanın bilgeliğiyle bütünleşiyor hem de serginin sona ermesiyle birlikte yaşam döngüsünü tamamlayarak ortadan kalkacak olmasıyla, aidiyet ve geçicilik üzerine güçlü bir vurgu yapıyor.
Katmanlaşan Anlatılar: Arazi, Hafıza ve Yıldızlar: “Halchí”nin bu meditatif açılışının ardından sergi, Mace’in fotoğraf, boncuk işleme ve tekstil gibi farklı tekniklerle ürettiği eserlerini bir araya getiriyor. “Arazi”, “Hafıza” ve “Yıldızlar” olmak üzere üç ana tema etrafında kurgulanan sergi salonları, izleyiciyi anavatanların, kişisel ve kolektif hafızanın ve dilin, sanatçının Diné bakış açısıyla nasıl iç içe geçtiğini deneyimlemeye davet ediyor.
Atalara Saygı ve Paylaşılan Tarihler: Bir sonraki bölümde yer alan dijital arşiv baskıları, Diné geleneklerinin ve sözlü tarihinin ön plana çıktığı, neredeyse kutsal bir alan atmosferi yaratıyor. İzleyiciler bu bölümde, akrabalık bağlarının derinliğini ve atalara duyulan sarsılmaz saygıyı pekiştiren samimi bir deneyime ortak oluyor. Duvarlardan birini tamamen kaplayan “Paylaşılan Tarihler” (2021) adlı tekstil çalışması ise, dokunmuş iplikler aracılığıyla bir dayanışma ve ortak hafıza hikayesinin dokunaklı bir dışavurumunu sunuyor.
Yaşayan Felsefe ve İzleyiciye Açılan Kapı: Dakota Mace’nin “Dahodiyinii – Kutsal Yerler” sergisi, Diné felsefesini yalnızca yansıtmakla kalmıyor, onu adeta yeniden canlandırıyor ve somutlaştırıyor. Brandee Caoba’nın özenli küratörlüğüyle şekillenen sergi düzeni, yerli düşünce sistemlerinin ve çağdaş sanat pratiklerinin birbirini nasıl besleyip zenginleştirebileceğinin çarpıcı bir örneğini sunuyor. Sergi, Diné kültürüne aşina olmayan izleyicilere dahi, anlatılan hikayenin tüm katmanlarına hakim olamasalar bile, kendi keşiflerine ve yorumlarına açık bir kapı bırakarak evrensel bir davet sunuyor.
Son Günler: Diné felsefesinin ve çağdaş sanatın bu etkileyici buluşmasına tanıklık etmek isteyenler için Dakota Mace: Dahodiyinii – Kutsal Yerler sergisi, 19 Mayıs’a kadar Santa Fe’deki SITE Santa Fe’de ziyaret edilebilir. Bu derinlikli serginin küratörlüğünü Brandee Caoba üstleniyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak