Can Yayınları, Mustafa Kemal Atatürk’ün farklı dönemlerdeki konuşmalarını bir araya getiren iki yeni derleme eserle, Atatürk Kitapları Dizisi’ni genişletiyor. Temmuz ayında Miras dizisinde okuyucularla buluşacak olan bu eserler, Atatürk’ün 1905-1938 yılları arasında Meclis’te ve halk toplantılarında yaptığı sayısız konuşmayı tematik olarak derliyor. Bu dizi, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluşunun ötesine geçerek, Atatürk’ün din, milliyetçilik, hilafet, kadın hakları, gençlerin önemi, giyim, müzik, ekonomi, kuvvetler ayrılığı ve anayasa gibi çok çeşitli konulardaki bilgiye dayalı görüşlerini bir araya getiriyor.
Yorulsanız Bile: Dinlenmeyeceksiniz!
Dizinin dikkat çeken eserlerinden biri olan “Yorulsanız Bile: Dinlenmeyeceksiniz!”, Mustafa Kemal’in Türk toplumuna dair son derece gelişkin, tarihsel ve kuramsal bilgiyle desteklenmiş vizyonunu nasıl şekillendirdiğini ve şehir şehir dolaşarak halka nasıl benimsettiğini gözler önüne seriyor. Kitap, yeni rejimin sahibi olarak gençlere duyduğu güveni de vurguluyor.
Bu ciltte yer alan konuşmalar 1905-1937 yılları arasını kapsasa da, ağırlıklı olarak 1921-1925 yılları arasındaki döneme odaklanıyor. Bu dönem, Ankara’daki Meclis hükümetinin işlerlik kazanmasıyla Cumhuriyet rejiminin rayına girmesi arasındaki kritik süreci içeriyor. Atatürk’ün bu gezilerdeki konuşmaları genellikle büyük mitingler şeklinde değil, küçük kalabalıklarla yapılan sohbetler şeklinde düzenlenmiş.
Kitaptan bir alıntı, Atatürk’ün gençlere olan mesajını net bir şekilde ortaya koyuyor: “Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her canlı için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız bile beni takip edeceksiniz. Ben bu akşam buraya yalnız bunu size anlatmak için gelmiş bulunuyorum. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. Biz de bunu görmekle bahtiyar olacağız.” Bu sözler, Atatürk’ün gençliğe olan inancını ve kararlılık ruhunu açıkça gösteriyor.
Günü Gününe Kurtuluş ve Kuruluş: Mütarekeden Zafere
Diğer bir önemli eser olan “Günü Gününe Kurtuluş ve Kuruluş: Mütarekeden Zafere”, Kurtuluş Savaşı’ndan yıllar sonra yazılan Nutuk’un aksine, savaşı günü gününe anlatan bir derleme. Bu kitap, Türkiye tarihindeki en önemli aşamaları ve bunların kişisel, siyasal ve düşünsel arka planını birinci ağızdan, büyük bir açıklıkla ve ilginç ayrıntılarla sunuyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 1919-1922 yılları arasında yaptığı meclis konuşmalarından bir seçki olan eser, Mondros Mütarekesi’nden Büyük Taarruz’a kadar olan dönemi ele alıyor. Bu konuşmaların iki temel odak noktası var: Kurtuluş Savaşı’nın nasıl gerçekleştirildiği ve Meclis hükümetinin nasıl işlerlik kazandığı. Her iki konuda da Mustafa Kemal, askerî ve siyasi anlamda yetkin bir stratejist olarak karşımıza çıkıyor.
Kitaptan etkileyici bir pasaj: “Bu Anadolu zaferi tarih sayfalarında, bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar güçlü ve ne kadar canlandırıcı bir kuvvet olduğunun en güzel bir örneği olarak kalacaktır. Önümüze dikilen tüm engelleri birer birer yıkıp aştıktan sonra bugün artık Misak-ı Milli’nin çizdiği sınırlar içinde, mutlu, müreffeh ve özgür yaşamak için, her ne gerekiyorsa, bunların hepsini elde edeceğiz. Düşman elleriyle harap olmuş ve milletimiz tarafından her köşesini kurtarmak için seve seve can verilmiş ve çocuklarımızın kanıyla sulanmış olan yurdumuzun ufkunda artık barışın tatlı güneşi gecikmeyecektir. Milletimiz, tek bir adam gibi, gösterdiği sarsılmaz birlik ve gayret sayesinde bu başarıyı elde etmiştir. Milletimizin barış işlerinde de barıştan sonraki işlerde de aynı çaba ve gayret ve birlik göstererek bu zaferi tamamlayacağına şüphe yoktur. Bu zafer bize bir imkân bahşediyor. Biz, bu imkânı memleketimizin, milletimizin aydın, mutlu ve müreffeh geleceği için kullanacağız.” Bu sözler, zaferin anlamını ve geleceğe yönelik umutları güçlü bir şekilde ifade ediyor.
Can Yayınları’nın Atatürk Kitapları Dizisi’nde daha önce yayımlanan “Türkiye’nin Geleceği”, “Türkiye’nin İlk Yılları” ve “Nutuk” gibi eserler de okuyucularla buluşmuştu. Bu yeni eklemelerle dizi, Atatürk’ün fikir mirasını daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak