National Portrait Gallery, çağdaş portre fotoğrafçılığının en iyilerini keşfe çıkmaya davet ediyor. Taylor Wessing Photo Portrait Prize 2025 sergisi, 13 Kasım 2025 – 8 Şubat 2026 tarihleri arasında, binlerce başvuru arasından seçilen, ruh halleri, mekânları ve karakterleriyle büyüleyen bir dizi görseli izleyiciyle buluşturacak. Bu yılki yarışmaya 2.054 fotoğrafçıdan 5.910 başvuru geldi. Jüri üyeleri (aralarında ünlü

Shakespeare’in “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, ilk kez Sam Wanamaker Playhouse‘un kapalı ve samimi sahnesinde, mum ışığının titrek ışıltısıyla buluşuyor. Bu, eserin bilinen neşeli yorumlarının aksine, oyunun gölgeli ve karanlık alt metnine odaklanan, cesur bir prodüksiyon. Hikaye, zorba yasaların yönettiği bir toplumdan kaçmak isteyen dört genç aşığı, şehrin surlarının ötesindeki ormana sürüklüyor. Onların bilmediği ise, ormanın

Londra’nın en atmosferik ve merkezi galerilerinden birinde, Oxo Gallery’de, fotoğraf sanatının büyülü dünyasına dalmaya hazır olun. The London Photo Show, 12-16 Kasım 2025 tarihleri arasında, dünyanın en özgün fotoğrafçılarının benzersiz ve çeşitli vizyonlarını bir araya getiriyor. Bu sergi, sadece görmekle kalmayıp, deneyimlemeyi de vadediyor: Eşsiz Vizyonlar: Fotoğraf sanatının büyüleyici dünyasına kendinizi kaptırın ve dünyanın en

Sanat ve mühendislik ne zaman birleşir? Otomobilin sadece bir araç değil, aynı zamanda hızın, estetiğin ve çağın ruhunu yansıtan bir ikon olduğu anlarda. The Annual London Art of Motoring Exhibition, bu yıl 11. kez düzenlenerek, Birleşik Krallık’ın en iyi otomotiv sanatçılarını bir araya getiriyor. Bu sergi, Pitlane Productions’tan Andrew Marriott ve Historic Car Art’tan Rupert

Yuva, duvarlardan ve eşyalardan ibaret değildir; o, anılardan, bağlardan ve aidiyetten inşa edilmiş, ruhumuzdaki en hayati çapa noktasıdır. Bu çıpanın sarsılması veya zorla terk edilmek, derin zorlukları beraberinde getirir. Ancak bu zorluklar, aynı zamanda yeni başlangıçların ve beklenmedik öz keşiflerin de kapısını açar. İşte The Heatherley School of Fine Art’ta açılan “Sense of Home” sergisi,

Sigmund Freud’un Hampstead’deki eski evinde, yani şimdiki Freud Museum London’da, heykeltıraş Cathie Pilkington’ın açtığı “Housekeeper” (Kâhya) sergisi, mekânın ağırlığını ve tarihini narin ama sarsıcı bir müdahaleyle sorguluyor. Freud’un çalışma odası, sanatçıya göre “içe ve geriye doğru yolculuk eden, yüklü bir düşünme alanı” hissi veriyor. Pilkington’ın bu müdahalesi, tam da burada, nesnelerin yerini dikkatlice değiştirerek başlıyor.

Sanat tarihi, sabit bir duvar değil, üzerine yeni hikayelerin çizilebileceği dinamik bir tuvaldir. Dulwich Picture Gallery’de açılan “Time Spaghetti” sergisi, tam da bu fikirden yola çıkıyor. Lisa Contucci ve Clifton Wright’ın dikkat çekici yeni eserleri, galerinin tarihi tablolarına ve mimarisine yanıt olarak yaratıldı. Bu, sanatçıların bir Birleşik Krallık kamu kurumunda gerçekleştirdiği ilk büyük sunumdur. Sergi,

Litvanyalı sanatçı Emilija Škarnulytė, belgesel ile hayali arasında bir geçitte ilerleyen, zamanı ve mekânı büken görsel anlatımlarıyla insanın gezegendeki izini yeniden sorguluyor. Yeni sergisi Æqualia, izleyiciyi derin zaman, görünmeyen yapılar ve kozmik güçler arasında bir yolculuğa çıkarıyor. Škarnulytė’nin çalışmaları, terk edilmiş Soğuk Savaş üsleri, nükleer santraller, derin deniz veri depoları ve nötrino gözlemevleri gibi insanlığın

Tiyatro, bir aynaysa, o ayna ne kadar dürüst olmalı? VOILA! Theatre Festival 2025, 3 – 23 Kasım tarihleri arasında Londra’da perdelerini açarak, bu dürüstlüğe vurgu yapıyor. The Cockpit tarafından üretilen bu festival, “sınırları zorlayan tiyatroyu her yerdeki vatandaşlara bağlama” misyonuyla yola çıkıyor. Festival, The Stage tarafından, “büyük mekanlar için çok politik veya rahatsız edici sayılabilecek”

Manzara, sanatçılar için her zaman ilhamın ve özgürlüğün kaynağı olmuştur. William Heath Robinson, otobiyografisinde “Açık havada yaşamak ve doğayla iletişim kurmak… bir manzara ressamının hayatına aşığım,” sözleriyle bu tutkusunu dile getirmişti. Ancak onun peyzaj sanatı nadiren görülür. “Sublime Space” sergisi, bu tutkunun izlerini sürüyor ve Heath Robinson’ın eserlerini, on çağdaş sanatçıyla birlikte, yaratıcı düşünce için

Tarih, sadece kitapların sayfalarında değil, dinleyen bir kulakta canlanır. IWM Podcast Live Festivali 2025, savaş tarihini yeni perspektifler ve canlı anlatımlarla keşfetmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir etkinlik. 1 Kasım 2025 Cumartesi günü IWM London’da gerçekleşecek bu eşsiz etkinlik, bir asırdan fazla süren savaş hikayelerini iki farklı sahnede, canlı podcast kayıtlarıyla izleyiciyle buluşturuyor. Esrarengiz Casuslar

“Dead Man Walking”, 21. yüzyılın en çok sahnelenen operası unvanını taşıyan, gerçek bir hikayeden uyarlanmış sarsıcı bir dramadır. Susan Sarandon ve Sean Penn’in başrollerini paylaştığı Oscar ödüllü film uyarlamasından sonra, English National Opera (ENO), bu güçlü hikayeyi 25. yıl dönümünde Londra Coliseum sahnesine taşıyor. Hikaye, iki gencin acımasız cinayetinden hüküm giyen ve ölümcül enjeksiyonla idam

Londra, her yıl olduğu gibi bu Noel’de de adeta bir festival coşkusuna bürünüyor. Şehrin tiyatro sahneleri, geleneksel balelerden modern müzikallere, hatta buz üstündeki peri masallarına kadar uzanan bir yelpazede, tüm aileyi büyüleyecek gösterilerle dolup taşıyor. İşte bu kış Londra’da kaçırmaman gereken, en büyülü ve enerjik aile şovları: Müzikal İhtişam ve West End Favorileri Elf The

Renk paletiyle bir dünya, simetriyle bir hafıza: Wes Anderson sinemasının tüm evreni ilk kez tek bir çatı altında buluşuyor. Design Museum, Fransız Cinémathèque Française işbirliğiyle hazırladığı “Wes Anderson: The Archives” sergisiyle yönetmenin otuz yılı aşkın süredir biriktirdiği kişisel arşive erişim hakkı kazandı. Bu, Anderson’ın sinematik evrenine bugüne dek yapılmış en kapsamlı retrospektif. Sergi, 1990’lardaki ilk

Bir ip, kaşık ve tirbuşonla inşa edilmiş, abartılı derecede karmaşık bir makine neyi çözer? Muhtemelen hiçbir şeyi, ama tam da bu yüzden sanattır! Heath Robinson Museum, dâhice karmaşık ve komik çizimleriyle ünlü William Heath Robinson’ın mirasını, “Contraptions and Connections” sergisiyle günümüz sanatına taşıyor. Sergi, 26 Temmuz – 26 Ekim 2025 tarihleri arasında, “gülünç makineler, hareketli

Londra’nın sanat takviminde özel bir yere sahip olan ING Discerning Eye Exhibition, 14–23 Kasım 2025 tarihleri arasında yeniden Mall Galleries’de sanatseverlerle buluşuyor. Bu yıl 27. kez düzenlenen etkinlik, Birleşik Krallık genelinden sanatçıları bir araya getirerek küçük ölçekli ama büyük etkili bir seçki sunuyor. 🎨 “Küçük İşler, Büyük Görüşler” Serginin temel kuralı net: eserlerin yüksekliği çerçeve

Fitzrovia Chapel bu Kasım ayında, Britanya’nın mitolojik hafızasını bugünün kırılgan gerçekliğiyle buluşturan sanatçı Ben Edge’i ağırlıyor. Yeni sergisi Children of Albion, resim, heykel ve video işlerinden oluşan kapsamlı bir bütünlük sunarak Britanya’nın folklorik mirasına modern bir yankı kazandırıyor. 🌿 “Folk Renaissance”: Köklerin Modern Yankısı Edge’in işleri, İngiltere’nin kadim hikâyelerini yeniden yorumluyor: mevsim döngüleri, ritüeller, doğaüstü

İngiliz şair ve görsel sanatçı Arch Hades, şiirsel düşünceyi görsel sanatla buluşturan ilk kişisel sergisiyle Londra’daki LICHT FELD Gallery’de izleyici karşısında. “Passing Through”, sanatçının son yıllarda geliştirdiği heykel, enstalasyon ve resim çalışmalarından oluşuyor ve Hades’in edebiyat, felsefe ve varoluş temalarına dayalı çok katmanlı dünyasını görünür kılıyor. Şiirle Başlayan Bir Mekân: “Confession Series” Serginin girişinde yer

İngiliz manzara resminin iki devi, iki farklı ruh hali, iki element: Ateş ve Su. 250. doğum yıllarında J.M.W. Turner ve John Constable, Tate Britain’da yan yana getiriliyor — yalnızca bir karşılaştırma olarak değil, bir dönemin içsel portresi olarak. 🎨 Turner ve Constable: Işığın ve Doğanın Rekabeti Her ikisi de 1770’lerin sonunda dünyaya geldi; biri Londra’nın

Greenwich’in tarihi kalbinde, zamanı hem görebileceğiniz hem de duyabileceğiniz bir deneyim: Luxmuralis’in “Time” sergisi, Old Royal Naval College’ı ilk kez karanlıkta ışıkla yeniden inşa ediyor. Zamanın izini sürmek, insanlık tarihini yeniden yaşamak… Time, bilim, sanat ve mitolojiyi bir araya getirerek sizi evrenin doğumundan bugüne uzanan ışık dolu bir hikâyeye davet ediyor. Bir ışık tünelinden geçer

Paul Chan’ın yazısında söylediği gibi: “Gerçekliğin ölçüsünü bir resimde bulacağım hiç aklıma gelmezdi.”Marta Lee’nin tabloları, dijital çağın gerçeklik ölçüsünü yeniden tanımlıyor — ne ekran çözünürlüğüyle, ne haber akışlarıyla, ne de algoritmik renkle. Onunki, tamamen elle dokunulmuş bir dünya. 🎨 Gerçekliğin Ölçüsü: 1:1 Lee’nin en etkileyici özelliği, nesneleri birebir ölçekle resmetmesi. Bir fiş, bir kaset kapağı,