Fransız çizer Fabien Toulmé’nin yeni serisi “Dünyadan Yansımalar”ın ilk kitabı “Mücadele”, Hasan Can Utku çevirisiyle Desen Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Üç farklı ülkeden üç cesur insanın hak mücadelesini anlatan kitap, dünyanın her bir yanında yaşanan haksızlara kayıtsız kalmamak, otoriter iktidarların baskısına karşı bireylerin ve toplumların gösterdiği direnişi ölümsüzleştiriyor. Lübnan’daki halk devrimi Thawra’yı, Brezilya’daki bir gecekondu

2019 ve 2022 yıllarında Aydın Doğan Çocuk Kitabı İllüstrasyonu başarı ödülünün sahibi Gökçe İrten “Püskürüklü Resimlerim” kitabını sınırlarımızı aşmamızda bize yardımcı olmak için yazdı ve çizdi. Yaptığın resimleri beğenmediğin zamanlar oluyor mu? Ya da söylediğin şarkıyı… Yazdığın şiiri… Bazen yaptıklarının hiç güzel olmadığını düşüyorsun değil mi? Ya da olması gerektiği gibi yapamadığını… Evet biliyorum, çok can

Genelde İngiliz edebiyatının özeldeyse Victoria döneminin en önemli kadın yazarlarından George Eliot’ın yazdığı “Sır Perdesi”, Can Yayınları tarafından Zeynep Bilge çevirisiyle yayımlandı. Eliot, “Sır Perdesi”nde aşina olduğumuz gerçekçi tavrından uzaklaşarak ortaya trajik, romantik daha da ileriye gidersek doğaüstü diyebileceğimiz, karakter yerine geçen bir anlatıcı yaratıyor. Zamanının frenoloji ve manyetizma gibi sözde bilimlerinden ilhamla yola çıkan

Dünya çapında büyük ilgi gören, çok uzun süre çok satanlar listesinde ilk sıralarda yer alan “Gece Yarısı Kütüphanesi”nin yazarı Matt Haig’in yeni romanı “Hayat İmkansız”, Domingo Yayınevi’nden Kıvanç Güney çevirisiyle yayımlandı. Hayatla ilişkisini koparmış emekli matematik öğretmeni Grace Winters, günlerini televizyon karşısında kitap okuyarak ve beyninin şalterini indirmemek için bulmaca çözmekle geçirmektedir. Eskiden gözü gibi

Şâir Nigâr Hanım. Yahut eserlerine attığı imza ile Nigâr binti Osman. Adını açıkça sahiplenen şiirleriyle edebiyatımızın ilk “kadın” şâiri. Yirmi beş yaşından başlayıp hayatının sonuna kadar yazmayı sürdürdüğü günlüğüyle Türk edebiyatının en uzun günlük yazan kadın yazarı.Şâir Nigâr Hanım, sadece yazar kimliğiyle değil, döneminin seçkinlerinden oluşan geniş sosyal çevresi ve kişisel hikâyesiyle de çok önemli

Japon edebiyatında, polisiye türünün temellerini atan ve bu türün en ünlü yazarları arasında gösterilen Edogawa Ranpo’yu da etkileyen Şiro Hamao’nun yazdığı, “Alacakaranlık İtirafları”, İthaki Yayınları tarafından Nilay Çalşimşek çevirisiyle yayımlandı.Tıpkı “Şeytanın Çırağı” kitabındaki gibi yine heyecan ve gizem dolu üç uzun öyküden oluşan kitap, okurlarını belirsiz bir serüvenin içinde sürükleyecek. İlk uzun öykü “Alacakaranlık İtirafları”nda

Usta yazar Behçet Çelik’in yeni romanı “Turuncunun Kıvamı”, İletişim Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Şehirdeki bir kadının izini sürerken lafı gevelemeyen, zorunluluklarla çatışma halinde, yalnızlığıyla arası iyi, belirsizliklerden korkmayıp ondan güç devşiren, devinim halinde kalmayı amaç edinmiş bu kadının bir adamla tanışmasına odaklanan “Turuncunun Kıvamı”, bu tanışmanın sonrasında neler olup biteceğini Behçet Çelik’in ezber bozan

Sevilen yazar Barış Müstecaplıoğlu’nun kaleminden, muhteşem bir fantastik dünyada, tekinsiz kahramanlarla birlikte unutulmaz bir yolculuğa çıkmaya hazırlanın! Perg Efsaneleri, bir Türk yazar tarafından kaleme alınan ilk fantastik roman olma özelliği taşıyor. Seri ayrıca Almanca, Bulgarca, Sırpça ve Çinceye çevrilmiştir. 4 kitaplık serinin devam kitapları çok yakında X-Libris etiketiyle yayında olacak. Perg Efsaneleri serisinin ilk kitabı Korkak

1966, Viyana. Sezonluk işçi Robert Simon halinden memnundur, ancak İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden yirmi yıl sonra şehir harabelerin üzerinde küllerinden yeniden doğmuşken o da bu heyecana kapılır ve hayatına yeni bir yön çizmek ister. Bir han kiralayıp kendi kafesini açar. Ne var ki bu kafe çok da sıradan bir işletme olmayacaktır. Bu mekânı gündelik hayatlarının

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Haykırış” isimli kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Modern Çin’in en önemli edebiyatçılarından Lu Xun’un kaleminden çıkan ve dönemin acılarını, değişim arzusunu ve devrimci fikirlerini güçlü bir şekilde yansıtan kısa hikâyelerden oluşan “Haykırış”, Çin’in imparatorluktan cumhuriyete ve komünist rejime geçiş sürecindeki sorunları cesurca dile getiriyor. VBKY’nin edebiyat kitaplığı, modern Çin’in önemli edebiyatçılarından Lu Xun’un

20. yüzyıl Avrupa edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Polonyalı Kornel Filipowicz’in yazdığı “Bir Antikahramanın Hatıra Defteri”, Can Yayınları etiketi, Neşe Taluy Yüce çevirisiyle yayımlandı. Yazarın başyapıtı sayılan kitap, İkinci Dünya Savaşı’nda, Alman işgali altındaki Polonya’da kahramanlığı lüzumsuz bir kavram olarak algılayan bir antikahramanın hikâyesini anlatıyor. Savaş süresince başkalarınca bir hain olarak görülmesine rağmen tek

Bilimkurgu edebiyatının en önemli kâhinlerinden biri olan, türün en deneysel ve yenilikçi eserlerine imza atan John Brunner’ın yazdığı, Uğur Gülsün çevirisiyle İthaki Yayınları’ndan çıkan “Zanzibar İstifi”, “Yeni Dalga” bilimkurgu tarzının en dikkate değer kitaplarından biri olarak gösteriliyor. 1960’lı yıllardan günümüze göz kırpan kitapta, devletler, 2010 yılında aşırı nüfus artışı nedeniyle tüm kaynaklarını tüketme noktasına gelmiş

Kendi halinde sessiz sakin bir delikanlı olan Oskar, henüz küçücük bir çocukken kendini Blumların çiftliğinde her işe koştururken bulur. Hayatı küçücük odası ve kan ter içinde çalıştığı araziden ibaret delikanlı, günün birinde ormanın derinliklerinden çıkıp gelmiş, paçavralara sarılı, kir pas içinde, bir deri bir kemik kalmış bir çocuk görür. Bu görüntü adeta zihnine kazınır; onu

D. H. Lawrence’ın yazdığı “Oğullar ve Sevgililer”, Kuzey İngiltere’nin bir madenci kasabasında yaşayan Morel ailesiyle kitabın başkahraman Paul Morel’in hikâyesini anlatır. Ağırlıklı olarak Paul Morel ile annesi Gertrude Morel arasındaki tuhaf ilişkiye odaklanan kitap, otobiyografik öğelerle dikkat çeker. Mrs. Morel, kaba saba, içkiye düşkün kocasında aradıklarını bulamayınca, hayata dair tüm umutlarını oğullarına, özellikle de Paul’a

Demian Lienhard’ın yazdığı, Deli Dolu Yayınları’ndan Ufuk Tonka çevirisiyle yayımlanan “Goebbels’in Propoganda Orkestrası” adlı kitap, okuyucuyla buluştu. İkinci Dünya Savaşı’na aşina olunanın dışında bir hikâyeyle yaklaşan Demian Lienhard, “Goebbels’in Propoganda Orkestrası”nda kurmaca ile gerçekliğin birbirine temas ettiği olay örgüsüyle eksiksiz bir üst kurmaca örneği sunuyor. Üç beş plakta saklı kalmış gizem dolu bir orkestranın ve

Pik-Shuen Fung’un ödüllü ilk romanı “Gölgeler Ormanı”, Cansu Canseven çevirisi, Düşbaz Kitaplar etiketiyle yayımlandı. Babasının vefatından sonra, onunla bir türlü kuramadığı ilişkiyi sorgulamaya başlayan bir kadının yas sürecini anlatan roman, göçmenlik, kültürel kimlik, aidiyet ve aile sevgisi gibi ağır meselelere şiirsel bir dille dokunuyor. Kanada’ya göç eden Çinli bir aileye mensup Pik-Shuen Fung, ana karakterin

Dokunma, tat alma, koku alma, duyma, görme… Tek tuşla etkinleştirilen nöral implantlar. Her “hata”da başka bir duyunun engellendiği Duyuhareket projesi. Hükümet’in, gençlerin tam itaatkâr bireyler olarak yetişmesi planına ebeveynleri de ortak etmesi… Psikolojik bilimkurgu romanlarıyla sevilen İtalyan yazar Luigi Ballerini, duyuların bile bloke edilebildiği teknolojik bir toplumu kurguluyor. Ailelerin, çocuklarını itaatkâr bireyler olarak yetiştirmek uğruna

“Yermük ve Trafalgar Baldır Bacak İşleri” kitabıyla edebiyatımızda farklı bir kulvar yaratan Serdar Uslu, Timaş Yayınları etiketiyle yayımlanan “Hilkat Garibeleri”nde yine geleneğini bozmadığı bir kurgu ve dille okurlarının karşısına çıkıyor. Kırklı yaşlarına gelmesine rağmen arzu ettiği başarıya ulaşamamış bir akademisyen olan Şâkül, İstanbul’un kuytu semtlerinden birinde evlenmesi için baskı yapan yaşlı annesi ve evde kalmış

“The Boys”, Garth Ennis ve Darick Robertson tarafından yaratılan ve süper kahraman mitosunu altüst eden bir çizgi roman serisi. Serinin en ikonik ve tartışmalı karakterlerinden biri de hiç şüphesiz Homelander. Peki, bu güçlü ve karmaşık karakter serinin sonunda nasıl bir kaderle karşılaşıyor? Homelander Kimdir? Homelander, Vought-American tarafından yaratılan ve “The Seven” adlı süper kahraman takımının

Tzvetan Todorov’un yazdığı, Everest Yayınları’ndan Nihan Çetinkaya çevirisiyle yayımlanan “Sanatçının Zaferi”, Ekim Devrimi’yle birlikte yeni rejimin veçhelerinden birini, farklı sanat disiplinlerinde yaratıcı işler üreten sanatçılar ile ülkeyi yönetenler arasındaki ideolojik ilişkileri su yüzüne çıkaran bir kitap. Todorov’un “yaratıcı sanatçı” namıyla andığı birçok ressam, yazar, tiyatrocu, sinemacının var olmak ve üretmek için mücadele ettiği bu döneme

Arter’in, edebiyat ve sanat ilişkisine yeni bakışları mümkün kılmak amacıyla düzenlenen Kütüphane Söyleşileri serisinde, kitapların ortaya çıkış süreçleri odağa alınarak çeşitli okuma biçimleri yorumlanıyor. Serinin üçüncü konuğu, yazar ve psikolog Gündüz Vassaf olacak. 12 Ekim Cumartesi günü 17:00’de Arter Kütüphanesi’nde ücretsiz olarak gerçekleştireceği söyleşide Vassaf, ilk romanı Ressamın İsyanı’nda Caravaggio üzerinden ele aldığı sanat üzerine

Modern İtalyan edebiyatının neoavangart kalemlerinden Luigi Malerba’nın yazdığı “Daima İthaka”, Eren Yücesan Cendey çevirisiyle İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. 1950’lerdeki standart sanat anlayışına karşı Marksist ve yapısalcı eserler üreten sanatçıların oluşturduğu Gruppo 63’ün bir üyesi olan Luigi Malerba, en meşhur kitabı “Daima İthaka”da, Homeros’un bir türlü evine kavuşamayan kahramanı Odysseus’un nihayet adasına döndüğünde yaşadıklarını anlatıyor. Troya

Bu hafta sizleri Türk edebiyatının iki saklı hazinesiyle tanıştırmak istiyoruz. 1930’ların ortasında yayınlanan “Bir Türk Kızının Amerika Yolculuğu” ve “Öksüz Kaptan”. İki eser de güçlü ve etkileyici metinler olmalarının yanı sıra Türk edebiyatında seyahatname kategorisine dahil edebileceğimiz kitaplardan. Gelin, VakıfBank Kültür Yayınları’nın geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemi serisinde yer alan bu iki önemli çalışmanın

Maciavelli’nin “Prens” kitabıyla birlikte Batı felsefesinin temellerini atan, Thomas Hobbes’un kaleme aldığı “Leviathan” düz bir bakışla siyaset felsefesiyle ilgili görünse de altında yatan konular su yüzüne çıktıkça bambaşka bir hâle bürünür. Hobbes’un İngiltere’deki iç savaştan kaçıp Fransa’da II. Charles’ın öğretmenlik görevini yaptığı yıllarda yazdığı kitap, 1651 yılında yayımlanır. Hobbes’un insan doğasına dair yaptığı gözlemleriyle başlayan

Çağdaş Latin Amerika edebiyatının en sarsıcı kalemlerinden Elena Garro’nun “Geleceğin Anıları” adlı romanı Delidolu Yayınları etiketi, Murat Tanakol çevirisiyle yayımlandı. Meksika Devrimi’nin ardından toplumda vuku bulan çalkantılı ortamı şiirsel ve epik bir anlatı biçimi ile kolektif bellek üzerinden anlatan kitap, gerçeği hayal ve korku ile temas ettirerek okur üzerindeki yoğunluğunu giderek artıran bir tempoyla hissettiriyor.

Ünlü jeolog Celal Şengör, sadece bilimsel çalışmalarıyla değil, geniş entelektüel birikimiyle de tanınan biri. Hem öğrencilerine hem de takipçilerine sık sık izlemeleri gereken yapımlarla ilgili önerilerde bulunuyor. Biz de bu yazıda, Celal Şengör’ün tavsiye ettiği ve herkesin mutlaka izlemesi gerektiğini düşündüğü 7 yapımı bir araya getirdik. Bu listede, sizi hem bilgilendirecek hem de düşünmeye sevk

Yemek saatlerini şenlendirecek yepyeni bir kitap! Farklı meyvelere ve sebzelere ilgi uyandıran neşeli dizeler, rengârenk sayfalar… Üstelik, unutulmuş tatlardan çağdaş yemeklere uzanan bir yolculuk okuru bekliyor! Türlü yiyeceği bazen bir kültürel miras, bazen estetik bir deneyim olarak sunan bu çalışma, Anadolu’nun zengin mutfak kültüründen de besleniyor. Yöresel ürünlerden, tariflerin hikâyelerine kadar pek çok konuyu ele

Ahmet Ümit uzun bir aranın ardından yeni Başkomser Nevzat romanı “Yırtıcı Kuşlar Zamanı”nda ile okurlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Ümit’in yeni kitabında Başkomser Nevzat, ailesini katledenlerin izini sürmeye devam ederken bir yandan da günümüz Türkiye’sinin toplumsal çarpıklıklarıyla mücadele etmeye çalışıyor.2 Ekim’de raflarda yerini alacak “Yırtıcı Kuşlar Zamanı”nda Ahmet Ümit, Türkiye’nin uzun yıllardır başına musallat olduğu toplumsal