Amerikalı feminist teorisyen Nancy Fraser’ın Feminizmin Yazgıları: Devlet Güdümlü Kapitalizmden Neoliberal Krize adlı kitabı, Aslı Önal’ın çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’nın Kadın dizisinde yayımlandı. Fraser, bu çalışmasında feminist hareketin tarihsel yolculuğunu eleştirel bir bakışla inceliyor. Kitap, İkinci Dalga feminizmin ortaya çıkışından günümüz neoliberal politikalarla kurduğu karmaşık ilişkilere kadar olan süreci mercek altına alıyor. Fraser’a göre, toplumsal adalet

Knut Hamsun’un “Göçebe” adlı romanı, 1973 yılında Behçet Necatigil tarafından çevrilmiş ve radyo tiyatrosuna uyarlanmıştı. Aradan elli iki yıl geçtikten sonra Hamsun’un arşivinde daktilo edilmiş hâlde bulunan sayfalarla, oyun ilk kez kitaplaşıyor. Yapı Kredi Yayınları etiketiyle yayımlanan, Knut Hamsun’un “Sonbahar Yıldızları Altında”, “Hüzünlü Havalar” ve “Son Mutluluk”tan oluşan “Göçebe” üçlemesinin oyunu, 24 Eylül ve 6

Lu Xun’un “Ah Q’nun Gerçek Hikâyesi – Bir Delinin Günlüğü” isimli kitapları İş Kültür Yayınları tarafından Giray Fidan, Aylin Yılmaz Şaşmaz, Çile Maden Kalkan’ın çevirisiyle raflardaki yerini aldı. Modern Çin edebiyatının kurucusu kabul edilen Lu Xun’un “Ah Q’nun Gerçek Hikâyesi”, kendini çevresindeki herkesten üstün gören, güçlü olandan korkup zayıflara tebelleş olan içi haset dolu, kaba,

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Simetri Evrenin Görkemi” isimli kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Nobel Ödüllü Leon M. Lederman ve fizikçi Christopher T. Hill kaleme aldıkları “Simetri Evrenin Görkemi” isimli etkileyici ve kolay anlaşılır popüler bilim kitabında, simetrinin son derece zarif içeriğini ve bu kavramın evren üzerindeki tüm derin etkilerini açıklıyorlar. VBKY’nin bilim kitaplığı, Leon M. Lederman ve

Beat kuşağının öncü yazarı Jack Kerouac’ın yazdığı “Gerard’ı Düşlerken” adlı romanı Siren Kitap tarafından Su Akaydın çevirisiyle yayımlandı. Abisini çocuk yaşta kaybetmek üzere olan Jack, zifiri karanlık kış mevsiminin sabahlarında, diğer aile fertleriyle birlikte umutsuzca beklemektedir. Buğulu bir atmosfer içinde geçen çocukluğu, anılarının biçim değiştirmesiyle birlikte gelen kaçınılmaz veda Jack Duluoz’un belleğinde hiç kaybolmayacak bir

Kari Hotakainen‘in kaleme aldığı, Formula 1 efsanesi Kimi Räikkönen’in hayatını anlatan “Bilinmeyen Kimi Raikkonen” adlı kitap, Fihrist Kitap’tan Görkem Yetiş çevirisiyle okuyucuyla buluştu. Uluslararası çoksatan listesinde yer alan ve Formula 1 Dünya Şampiyonu Kimi Räikkönen hakkındaki onaylı ilk ve son eser olma özelliği taşıyan, “Bilinmeyen Kimi Räikkönen”, F1’in en karizmatik ve gizemli pilotu Kimi Räikkönen’in

OT derginin kurucus ve yayıncısı şair Dündar Hızal’ın 6.45’ten yayımlanan Tesadüfler Atlası’ndan sonraki kitabı. Ali Çetinkaya’nın artist duo olarak yer aldığı kitap çizgi romanı şiirle buluşturan yepyeni bir türün habercisi. Ünlü çizer M.K. Perker kitap için; “Dündar’ın şiirlerini okuyup Ali’nin çizgilerini görünce ben de heyecanlanıp hemen kalktım, yeni bir şeyler yazıp çizmeye koyuldum. Durup dururken

Paco Roca’nın gazeteci Rodrigo Terresa’yla beraber yazdığı “Unutulan Ruhların Çukuru” adlı grafik eseri Desen Yayınları’ndan, Murat Tanakol çevirisiyle okuyucuyla buluştu. Kalpleri dokunan öyküleriyle insan ruhunun en derin yerlerine ustalıkla dokunan Paco Roca, bu defa İspanya ve dünya tarihinde iz bırakmış kanlı bir dönemin portresini çizgileriyle aktarıyor. Gazeteci Rodrigo Terrasa ile birlikte kaleme aldıkları “Unutulan Ruhların

Antonio Gramsci’nin yazdığı “Hapishaneden Mektuplar”, İletişim Yayınları tarafından Cemal Erez, Meral Erez çevirisiyle okuyucuyla buluştu. Gramsci’nin 1926-1937 yılları arasında yazdığı, toplamda 489 mektuptan oluşan ve ölümünün ardından uzun bir süre sonra bir araya getirilen “Hapishaneden Mektuplar”, entelektüel bir düşünce ve dava insanın zihinsel dünyasını, insani taraflarını en samimi biçimde yansıtan metinler olarak dikkat çekiyor. Her

Peter Stamm’ın kaleme aldığı “Gece Mavisi Bir Saatte”, Deli Dolu Yayınları’ndan Ufuk Tonka çevirisiyle raflardaki yerini aldı. Kurguladığı edebi atmosferinde kendini görünmez kılan “kayıp” bir adamın hikâyesini anlatan “Gece Mavisi Bir Saatte”, okuru, kurguyla gerçek arasında sürüklerken, diğer yandan da gizemli bir arayış hikâyesi sunuyor. Uluslararası Booker Ödülü adaylığı bulunan İsviçreli yazar Peter Stamm’ın son

Fransız edebiyatının öncü ve ödüllü ismi Hervé Le Tellier’nin Çok Kolay Bağlanırım adlı romanı, Düşbaz Kitaplar’dan çıktı! Yenildiğini bile bile karşılıksız bir aşk için yollara düşen bir adamın üç günlük İskoçya macerasını anlatan roman, Le Tellier’nin zekice kurgulanmış anlatımı ve incelikli gözlemleriyle aşk, kimlik ve insan ilişkileri üzerine düşünmeye davet ediyor. Mizah ve melankoliyi ustalıkla harmanlayan yazar,

Sir Edward Burnett Tylor’un yazdığı “İlkel Kültür”, Çavdar Yayınları tarafından Eren Kanat çevirisiyle yayımlandı. 1871 yılında ilk kez Sir Edward Burnett Tylor’ın bu kitabında tanımlanan “kültür” kavramı, “öğrenilmiş insan davranışı kalıplarının tamamını” kapsayan bir ifadeyle bir terim olarak kullanılmaya başlanmış. Oxford Üniversitesi’nin ilk Antropoloji Profesörü olan Sir Edward Burnett Tylor, kültürü, “İnsanın, toplumun bir üyesi

“Myung-gi donup kalıyor. Başının yanındaki damar o kadar şiddetli atıyor ki neredeyse patlayacak. Teğmen’in bu görevden basın kopyası önce yaptığı uyarı aklından çıkmıyor: Bu dağların içinde, Çinliler siper kazmış durumda. Karanlıkta birebir çarpışmaya hazırlıklı olun. Myung-gi, bu savaşa uzaktan, dürbünden nişan alarak katılacağını düşünmüştü hâlbuki. Başka bir adamın yüzüne bakacak kadar, düşmanın da insan olduğunu

Fredrick Backman’in kaleme aldığı “Büyükannem Size Özürlerini İletmemi İstedi” adlı roman, Elif Nihan Aktaş çevirisi, Kairos Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı. Yedi yaşındaki Elsa yaşıtlarından farklı bir çocuktur ve yetmiş yedi yaşındaki, balkona çıkıp paintball tabancasıyla çevredeki yabancıları vuracak kadar çılgın babaannesiyle bir yaşamaktadır. O da torunu gibi yalnızdır ve Elsa’nın en iyi arkadaşıdır. Gecelerini

Juan Jose Suer’in yazdığı “Muhteşem Limon Ağacı”, Jaguar Kitap’tan Gökhan Aksay çevirisiyle yayımlandı. Arjantin’in kuzey adalarından birinde ailesiyle birlikte yaşamını sürdüren çiftçi Wenceslao, yılın son gününü komşu adadaki akrabalarıyla kutlayacakları yılbaşı akşamının karşılayacaktır. Bu özel gece için hazırlıklarına başlayan Wenceslao’nun kuracağı masada altı yıl önce ölen oğlunun ve bu ölümün acısını ilk günkü gibi yaşayan

Vanessa Onwuemezi’nin kaleme aldığı “Karanlık Mahalle” adlı kitabı, Everest Yayınları tarafından Beyza Ertem çevirisiyle yayımlandı. Vanessa Onwuemezi’nin ilk öykü kitabı olan “Karanlık Mahalle”, okuru, zamanın kenarında dolaşan, rüya ve gerçek arasındaki çizgilerin yavaş yavaş kaybolmaya başladığı sarsıcı bir dünyaya sokuyor. Sevgi ve özgürlük amacını hayata geçirmekte zorluklar yaşayan karakterlerini yabancılaşma, kayıplar ve utancın derin dehlizlerinde

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Kavram Tarihi Çalışmaları” adlı kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Ahmet Şimşek’in editörlüğünü üstlendiği bu eser, kavramların tarihsel süreçte nasıl evrildiğini araştırıyor. Kitap, “Tıpkı siyaset, toplum ya da ekonomi gibi kavramların da bir tarihi var mıdır?”, “Bugün varlıklarını ve anlamlarını sabit kabul ettiğimiz kavramların da tarihsel bir perspektife göre incelenmesi mümkün müdür?”, “Kavramların tarih

Manuel Vilas’ın yazdığı “Neşe” adlı roman, Bilgi Yayınevi etiketi, İdil Dündar çevirisiyle okuyucuyla buluştu. Yayımladığı son kitabıyla yoğun bir ilgiyle karşılaşıp geniş bir okur kitlesinin dikkatini çeken yazar, tüm dünyayı kapsayan bir yolculuğa çıkmak üzere hazırlıklara başlar. İsimsiz yazarın yapacağı bu yolculuk onun üzerinde doğacak yepyeni günleri de müjdelemektedir: Zira yazar okurlarıyla bir araya gelerek

Narine Abgaryan’ın kaleme aldığı “Gökten Üç Elma Düştü” isimli öykü kitabı Aras Yayınları’ndan Ludmila Denisenko tarafından Rusça aslından çevrilerek okuyucuyla buluştu. Maran adlı bir dağ köyünde, savaşın getirdiği yoksulluk ve kayıplar altında yaşama tutunmaya çalışan köylülerin hikâyesini Anadolya Sevoyanst karakteri üzerinden anlatan “Gökten Üç Elma Düştü, felaketlerle örtülü bir ortamda bile devam eden hayata, en

Antonio Scurati’nin yazdığı “M. Yüzyılın Oğlu”, Bilgi Yayınevi etiketi Güliz Akyüz Yıldırım çevirisiyle yayımlandı. Faşizm hakkında şimdiye kadar sayısız kitap yayımlandı ancak faşist bir liderin hayatını anlatan roman türüne pek rastlanmadı. Anonio Scurati’nin İtalya’nın en önemli edebiyat ödüllerinden biri olan Strega Ödülü’nün sahibi “M. Yüzyılın Oğlu”, bu açığı kapatan bir kitap. Antonio Scurati’nin Benito Mussolini’nin

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Sinema ve Deneyim” isimli kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Miriam Bratu Hansen’in kaleme aldığı, Salih Furkan Sevim’in dilimize çevirdiği kitap, Siegfried Kracauer, Walter Benjamin ve Theodor W. Adorno’nun eleştirel yaklaşımlarını Weimar döneminden 1960’lara kadar sinema ve fotoğraf üzerinden inceliyor. Miriam Bratu Hansen, daha önce bilinen ya da Kracauer örneğinde olduğu gibi daha az

Mafalda’nın karanlıkla tanışmasının üzerinden altı yıl geçti. Karanlığa alışsa da Mafalda’nın hâlâ yapmak istediği çok şey var: kitabını bitirmek, sahilde tek başına bir gün geçirmek ve en önemlisi bir en iyi arkadaş edinmek. Mafalda, okuluna yeni gelen kız ile tanışınca yeni en iyi arkadaşını bulduğunu düşünüyor. Moony tam da onun anlaşabileceği türde biri: kitaplara bayılıyor,

Stoacılık: Hayatın zorluklarına ve değişkenliklerine karşı sakin, güçlü ve dengeli bir tutum geliştirmeyi amaçlayan felsefe. Peki bu kadim bilgeliği modern açmazlarda sürüklendiğimiz yaşamlarımıza nasıl uygulayabiliriz? Tam bu noktada, Antik Stoacıların bilgelik dolu öğretilerini günümüze uyarlayan Stoacının El Kitabı daha sakin, mutlu ve dengeli bir hayatın anahtarını sunuyor. Marcus Aurelius, Epiktetos ve Seneca gibi büyük düşünürlerin

Slavoj Žizek’in kaleme aldığı “Hegel ve Bağlı Beyin” adlı kitabı Encore Kitap’tan İrem Taşcıoğlu ve Mehmet Öznur çevirisiyle yayımlandı. Slavoj ŽiŽek son sürat gelen bir çağı ele aldığı kitabında pek çok soruyla karşılıyor okurunu. İnsan beyninin başka insanlara ya da direkt makinelere bağlanacağı post-insan çağında, insanlığın varoluş meselesine Hegel’in perspektifinden bakarak mercek altına alıyor. “Hegel

Çağdaş Yunan edebiyatının ödüllü yazarlarından Giorgos Panagiotakis, Türkçe’deki ilk romanında okurunu, Brezilya’nın en büyük kentlerinden Rio’nun bir gecekondu mahallesine, daracık sokakları ve yokuşlarıyla bir “favela”ya konuk ediyor. Yoksulluğun, tehlikenin kol gezdiği bu derme çatma, kalabalık mahallede bir grup genç, futbol tutkuları sayesinde kadere meydan okuyor. Sıradanlaşmış kötülüğe ve şiddete karşı direnişin, sevginin ve son düdüğe

Çocukluğu ya da ilk gençliği 90’lı yıllara denk gelenler Ay Savaşçısı’nı hatırlayacaktır. İlk, manga olarak ortaya çıkan sonra da animesi üretilen Ay Savaşçılarının dünyasına hakim olmak o yıllarda önemli bir meziyetti. Japon yazar Naoko Takeuchi bu eserinde Ay Savaşçısı’na dönüşerek Ay prensinin ve Efsanevi Gümüş kristalin arayışına çıkan on dört yaşındaki Usagi Tsukino’nun maceralarını anlatır.

Edward Ashton’ın kaleme aldığı “Mickey 7” adlı romanı İthaki Yayınları’ndan Burcu Denizci çevirisiyle yayımlandı. “Parazit” filminin Oscar ödüllü yönetmeni Bong Joon-ho’nun, başrolünde Robert Pattinson’ın yer aldığı merakla beklenen “Mickey 17” filmine esin kaynağı olan “Mickey 7” artık Türkçede! İngiliz bilimkurgu yazarı Stephen Baxter’ın, “Andy Weir, tahtın sallanıyor!” diye nitelediği, The Wall Street Journal’ın, “Sürprizlerle dolu

İskandinav polisiyesinin dünyaca ünlü kalemi Jo Nesbo’nun yeni kitabı “Kanlı Ay”, Doğan Kitap’tan Hülya Balcı çevirisiyle yayımlandı. Oslo’da bulunan bir kadın cesedinin ardından katillin peşine düşen polis, katilin imzası olduğunu düşündüğü izleri takibe alır. Bu arada başka bir kadının kaybolduğu haberi yayılır. Polis, kaybolan kadının da aynı katil tarafından öldürüldüğü ihtimali üzerinde durmaktadır. İsveç’in başkenti

Ann Quin’in 1969 yılında yazdığı “Pasajlar”, Everest Yayınları’ndan Selvi Danacı çevirisiyle okuyucuyla buluştu. İşkence sonucu öldürüldüğünden şüphelenen kayıp erkek kardeşini arayan bir kadının çarpıcı hikâyesini anlatıyor “Pasajlar”. İsimsiz bir ülkede, fakirlik içinde sevgilisiyle birlikte yaşayan ve adamın günlüğünden, aldığı notlardan oluşan mitlerin de anlatıya girdiği roman, Ann Quin’in, “Berg”, “Üç” ve “Triptikler” adlı kitaplarından aşina

Yael Van der Wouden’ın yazdığı “Emanet” adlı roman Livera Yayınları’ndan Şafak Tahmaz çevirisiyle yayımlandı. Hollanda’nın ücra bir köşesinde savaş ve kayıpların altındaki bir taş evde yalnız yaşayan Isabel’in geçmişini sırtında taşıdığı hayatı, kardeşi Louis’nin sevgilisi Eva’nın gelişiyle ters yüz olur. Eva, sadece bir misafir değil, aynı zamanda Isabel’in ıssız yaşamına çakılan bir kıvılcım olur. Ve