Günışığı Kitaplığı’nın raflarından rengarenk bir macera fırlıyor: Melis Sena Yılmaz‘ın kaleminden çıkan “Yapboz Evi”, “Aşağİstanbul Maceraları” serisinin ikinci kitabı. Yazar, bu sürükleyici polisiye tadındaki romanıyla okurları, merakın ve gerçeklerin peşinden koşan heyecan dolu bir serüvene davet ediyor. Yılmaz’ın yarattığı Aşağİstanbul, sıradan bir şehir değil. Nakliyeci karıncaların, gözyaşı ve kahkaha perilerinin ve acil durum pelikanlarının yaşadığı

Stephen King, elli yılı aşkın süredir korku ve gerilim türünün en üretken yazarlarından biri. “Kara Kule” gibi destansı serilerle de kendi hikâyelerine geri dönmeyi seven King, bazı romanlarını ise tek başına bırakıyor. Ama bu kitapların birçoğu öyle noktada bitiyor ki, insan “Peki sonra ne oldu?” diye sormadan edemiyor. İşte devamı gelmeyi fazlasıyla hak eden King

Dünyanın hali zaten yeterince kötü mü? Belki de distopik bir evrende yaşadığımızı düşünüyorsun. Ancak bu başyapıtları okuduğunda, her şeyin ne kadar daha kötüye gidebileceğini tüm çıplaklığıyla göreceksin. Distopik kurgu, ütopyanın kusursuz hayallerine karşıt duran, toplumun çöktüğü anları ve insanlığın en karanlık dehlizlerini aydınlatan bir tür. Bu eserler; çevresel yıkımdan polis devletlerine, hatta özgür iradenin tamamen

Edebiyat dünyasının en prestijli ödülü olan Nobel Edebiyat Ödülü, 1901’den bu yana yazarların insanlık tarihine bıraktıkları edebi izleri onurlandırıyor. Bu ödüle layık görülen yazarların romanları yalnızca edebi birer şaheser değil; aynı zamanda yaşadıkları dönemin toplumsal, kültürel ve politik ruhunu da yansıtıyor. İşte Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bazı önemli romanlar, yazarları ve kısaca hikâyeleri… 1929 –

Timaş Yayınları, sinirbilimci ve psikolog Charan Ranganath‘ın çığır açan eseri “Hatırlamanın Bilimi ve Unutmanın Gerekliliği” ile okurları hafızanın derinliklerine davet ediyor. Kitap, belleğin sadece geçmişin bir kaydı değil, aynı zamanda kimliğimizi, duygularımızı ve dünyaya olan bakış açımızı şekillendiren güçlü bir araç olduğunu ortaya koyuyor. Ranganath, anıları nasıl oluşturduğumuzu, bazılarını neden canlı tutarken diğerlerini unuttuğumuzu bilimsel

Günışığı Kitaplığı, ödüllü Fransız yazar Jean-Philippe Arrou-Vignod‘nun Türkçe’deki ilk romanı “Babamın Köyünde” ile okurları büyüleyici bir yolculuğa davet ediyor. Azade Aslan‘ın çevirisi ve İrem Dalbudak‘ın resimleriyle hayat bulan bu eser, hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden sıcak bir “büyüme” hikayesi sunuyor. Kitap, ailevi sorunlardan bunalmış, boyu bir türlü uzamayan ve sınıfını geçemeyen Léo’nun hikâyesini

Sıradan bir evde saklı olan sihri keşfetmeye hazır mısınız? Doğan Çocuk etiketiyle yayımlanan Bety Fery imzalı “Sihirli Evimiz”, okurları arkadaşlığın, dayanışmanın ve hayal gücünün peşinden sürükleyici bir maceraya davet ediyor. Ramshorn Yolu 3 Numaralı ev, ilk bakışta oldukça normal görünse de, içinde gizli bir dünya barındırıyor. Salonun bitkisi Ivy, örümcek Arthur, menekşe Ollie ve huysuz

Yeji Y. Ham, Kore kökenli Kanadalı bir yazar. British Columbia Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Brown Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmış, burada yaratıcı yazarlık dersleri vermiş. Kısa öykü derlemesi olan Doraesol ile dikkat çekmiş, koleksiyonun bir kısmı Frances Mason Harris 26 Kurgu Ödülü’nü kazanmış. Görünmez Otel adıyla Timaş Yayınları tarafından yayımlanan ve Sevinç Sanem Erzurumlu tarafından Türkçeye

Amerikan çocuk edebiyatının en unutulmaz eserlerinden biri olan “Terabithia Köprüsü”, yazar Katherine Paterson’ın kaleminden çıkan ve yıllar boyunca milyonlarca okurun kalbine dokunan bir klasik. 1978’de Newbery Madalyası ve Lewis Carroll Shelf Award gibi prestijli ödüllere layık görülen ve dünya çapında 30’dan fazla dile çevrilen bu eşsiz eser, şimdi XLibris Yayınevi tarafından yeni baskısıyla okurlarla yeniden

Bugün, okuma listenize eklemenizi önerdiğim iki kitabı tanıtmak için karşınızdayım. Her ikisi de Ayrıntı Yayınları’ndan çıkmış olsa da, biri bizi modern metropolün psikolojik labirentlerinde bir yolculuğa çıkarırken, diğeri mutluluk arayışımıza dair felsefi bir sorgulama sunuyor. Bu iki kitap, çağımızın en temel iki meselesine, kent yaşamı ve kişisel iyi oluşa, farklı pencerelerden bakmamızı sağlıyor. Kentsel Beyin:

“Harry Potter” evreninin büyülü dünyasında, her kitabın aynı kalitede olmadığı açık. Genç yetişkinlere yönelik olarak tasarlanan ancak tüm dünyadaki yetişkinlerin de keyifle okuduğu fantastik roman serisi, ilk kez 1997 yılında “Harry Potter and the Philosopher’s Stone” (Felsefe Taşı) ile okurlarla buluştu. Serinin en zayıf halkasından en güçlüsüne doğru sıralaması ise şöyle: 8. Harry Potter and

Haruki Murakami, çağdaş edebiyatın en etkili yazarlarından biri. Onun kitapları yalnızca roman değil; caz tınıları, rüya ile gerçek arasında dolaşan atmosferleri ve yalnızlıkla örülmüş karakterleriyle bir deneyim alanı. Ancak ilk kez Murakami’ye başlayacaklar için şu soru hep akla gelir: Hangi sırayla okunmalı? 1. Başlangıç İçin: Daha Kolay Erişilebilir Romanlar Murakami evrenine yeni adım atanlar için

Günışığı Kitaplığı, uluslararası üne sahip usta sanatçı Huban Korman’ın yazdığı ve resimlediği, yüreklere dokunan yeni kitabı “Çölde Piknik” ile okurlarını sarı sıcak bir yolculuğa davet ediyor. Editörlüğünü Müren Beykan’ın üstlendiği bu özel hikaye, Batman’da geçen çocukluk anılarından yola çıkarak, temiz enerjinin önemini neşeli bir dille anlatıyor. Temiz Enerji, Gülen Çocuklar Kitabın ana karakteri Mustafa’nın ailesiyle

Çağımızın en etkili sosyolog ve düşünürlerinden Zygmunt Bauman, bu kez okurları kendi yaşamının derinliklerine davet ediyor. Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan “Parçalar Halinde Hayatım”, Bauman’ın sürgünlerle, dönüşümlerle ve entelektüel arayışlarla dolu hayatını samimi bir dille gözler önüne seriyor. Bu bütünlüklü eser, Bauman’ın hayatının farklı dönemlerinden kesitler sunuyor: Nazizmden kaçışı, Polonya’da geçirdiği yıllar, akademik kariyerindeki yükseliş ve Batı

Kendinizi hem büyüleyecek hem de derinden düşündürecek bir bilim kurgu romanı mı arıyorsunuz? Ayrıntı Yayınları, gerçek kimliğini ve yüzünü gizleyen yazar Dolki Min’in ilk kez Türkçeye çevrilen eseri “Yürüyüş Pratiği” ile okurları benzersiz bir maceraya davet ediyor. Bu kitap, bildiğimiz dünyayı sorgulatan, yabancılaşmanın ve yalnızlığın sınırlarını zorlayan bir hikaye sunuyor. Yazar, bir uzaylının insan bedenine

Timaş Yayınları, uluslararası edebiyat sahnesinde yeni ve güçlü bir ses olan Yeji Y. Ham’ın ilk romanı “Görünmez Otel”i okurlarla buluşturuyor. Bu spekülatif kurgu, savaşın, kuşaklar arası travmanın ve toplumsal belleğin izlerini takip eden derin ve sarsıcı bir hikaye sunuyor. Romanın ana karakteri Yewon, rüyalarında sonsuz odaya sahip terk edilmiş bir otel görürken, uyanık hayatında Güney

Timaş Yayınları’ndan çıkan “Ben Vincent ve Korkmuyorum”, ilkokulda zorbalığa uğrayan, dışlanan ve yalnız hisseden Vincent adlı bir çocuğun dokunaklı hikâyesini anlatıyor. Yazar Enne Koens, bu romanında çocukların gözünden, okulun bir hayatta kalma mücadelesine dönüştüğü bir dünyayı tüm gerçekliğiyle yansıtıyor. Vincent’ın en yakın sırdaşları, hayali dört hayvan arkadaşı. Onlar sayesinde kendini güçlü bir kahraman gibi hissediyor

Timaş Yayınları, felsefeci Souleymane Bachir Diagne‘nin “Dilden Dile: Çevirinin Konukseverliği” adlı incelemesini okurlarla buluşturuyor. Bu kitap, çeviriyi sadece bir kelime aktarımı olarak görmenin ötesine geçerek, onu kültürler ve insanlar arasında bir köprü kurma sanatı olarak ele alıyor. Diagne, çevirinin aslında “bir dünyayı misafir etmek” anlamına geldiğini vurguluyor. Kitap, çeviri sürecini dil-kültür-toplum ilişkisi bağlamında inceliyor. Yazar,