1998 doğumlu, Avusturya-Nijerya kökenli sanatçı David Uzochukwu, fotoğraf dünyasının en genç ve en etkileyici isimlerinden biri. Henüz ergenlik çağında başladığı fotoğraf pratiği, kısa sürede sosyal medya üzerinden geniş kitlelere ulaştı. Bugünse işleri uluslararası müzelerde sergileniyor, moda markalarıyla iş birlikleri yapıyor ve çağdaş fotoğrafın yeni seslerinden biri olarak görülüyor.
Uzochukwu’nun fotoğraflarında ilk göze çarpan şey, gerçek ile hayalin iç içe geçmesi. Figüratif portreler, dijital manipülasyonlarla birleşerek neredeyse sürrealist bir etki yaratıyor. İnsan bedenleri suyun, bulutların ya da ateşin içine gömülüyor; doğa ile insan arasında sınırlar siliniyor. Bu yaklaşım, hem şiirsel hem de dramatik bir anlatım sunuyor.
Sanatçı, özellikle siyah kimliğin görünürlüğü üzerine odaklanıyor. Portrelerinde siyah bedenler, doğaüstü ya da mitolojik bir aura ile çevrelenir. Bu, bir yandan siyah kimliğe güç ve yücelik atfederken, diğer yandan tarih boyunca süregelen görünmezlik ve marjinalleşmeye karşı güçlü bir estetik manifesto işlevi görüyor.
Öne çıkan serilerinden “Pluton”, genç erkek figürlerini suyun içinde ya da doğayla kaynaşmış halde resmediyor. Burada hem kırılganlık hem de güç aynı karede bir araya geliyor. Başka bir serisi olan “A Familiar Ruin”, Sahra altı Afrika manzaralarını melankolik bir atmosferle birleştiriyor; insan figürleri hem çevrenin bir parçası hem de ona yabancı gibi görünüyor.
Uzochukwu’nun modayla olan ilişkisi de dikkat çekici. FKA twigs, Nike ve Adobe gibi isimlerle iş birlikleri, onun görsel dilini daha geniş kitlelere taşırken, sanatsal hassasiyetinden ödün vermediğini gösteriyor. Fotoğraflarında her zaman bir “hikâye anlatıcılığı” vardır; moda çekimi bile olsa, izleyiciye yalnızca kıyafet değil, bir duygu aktarır.
Eleştirmenler, onun tarzını çoğu zaman romantik bir melankoli ile dijital çağın görsel imkânlarının birleşimi olarak tanımlıyor. Renk paletindeki soğuk tonlar, ışığın dramatik kullanımı ve figürlerin neredeyse mitolojik bir yücelikle konumlandırılması, Uzochukwu’nun imza unsurlarından.
Apartman No:26 Notu
David Uzochukwu, fotoğraf sanatında genç yaşına rağmen güçlü bir vizyon ortaya koyuyor. Onun karelerine baktığınızda sadece bir portre değil, zamanın ve kimliğin ötesine geçen bir hikâye görüyorsunuz. Bizim için Uzochukwu, geleceğin en parlak fotoğrafçılarından biri çünkü işlerinde hem bireysel hem de kolektif hafızayı taşıyan, görsel şiir tadında bir evren kuruyor.