Akıştasın: Amy Sillman’ın “Ah, Saat!” Sergisi: Zamanın Katmanlarında Bir Sanat Yolculuğu

Yükleniyor
svg

Amy Sillman’ın “Ah, Saat!” Sergisi: Zamanın Katmanlarında Bir Sanat Yolculuğu

Mayıs 16, 20256 dk okuma süresi

Komşu, haberi sana okumamı ister misin?

Amy Sillman, ressam kimliğinin ötesinde, pratiğinin deneysel doğasıyla tanımlanan bir sanatçı. Aachen’daki Ludwig Forum, sanatçının Almanya’daki ilk müze sergisi olan “Ah, Saat!” ile Sillman’ın son 15 yılda ürettiği yüzlerce esere ev sahipliği yapıyor. Sergi, New Yorklu sanatçının eserlerini müzenin koleksiyonundan seçilmiş yapıtlarla diyalog kurdurarak, retrospektif sınırlarını zorlayan dinamik bir deneyim sunuyor.

Serginin ana salonundaki küratöryel yaklaşım alışılmışın dışında. Sillman, sergi duvarlarını daireler, oklar ve kendi adıyla renklendirerek, müzenin klasik atmosferine cesur bir müdahalede bulunuyor. Sanatçının bu alandaki tercihleri, Gabriel Kuri’nin “eşya bakımındaki eşyaları” gibi eserlere göndermeler içeriyor. Kuri’nin 2008 yapımı heykeline benzer sarı bir ok, ziyaretçileri serginin cam kapılarından içeri davet ederek, Sillman’ın sanatsal evrenine girişin bir işaretini veriyor.

“Ah, Saat!” sergisi, ilk olarak 2024’te Bern’deki Kunstmuseum’da kapılarını açmış ve Sillman’ın eserlerini İsviçre Müzesi’nin koleksiyonuyla buluşturmuştu. Aachen’da sergilenen koleksiyon çarpıcı bir şekilde farklı olsa da, Rauschenberg’den Warhol’a uzanan yıldızlar geçidi, küratör ve sanatçı arasındaki sınırları bulanıklaştırarak hem solo hem de grup sergisi kavramlarını iç içe geçiriyor.

Sillman, tuvallerine eklediği her katmanı betimlemek için “puanlar” oluşturuyor. “Bir resim ne zaman tamamlanır?” sorusunu ressamların sıkça karşılaştığı bir muamma olarak hızla geçiştiriyor. Geleneksel resim, katmanlar eklemeye imkan verirken, dijital ortamlarda katmanların çıkarılması zorlaşıyor. Sergi başlığındaki “saat” ifadesi, sanat yaratımının zamansal doğasına bir gönderme yapıyor. Sillman, yeni bir işaret dönüştürme kavramıyla karşılaşan ilk sanatçı olmasa da, bitmemiş veya farklı aşamalardaki eserlerini sergileme biçimi cesur ve özgün bir tavır sergiliyor.

Sillman, bir ressam olmasının yanı sıra, sanatsal pratiğinin deneysel niteliğiyle de öne çıkıyor. Ana salonda yer alan eserleri arasında sanatçının video çalışmaları da bulunuyor. Sergi boyunca televizyonlar ve animasyonlar gibi hareketli görüntülerin projeksiyonları, tuvallerdeki ve diğer eserlerdeki katmanlarla etkileşim kuruyor. Bu kesintiler, özellikle sanatçının resim dışındaki birincil ortamı olarak takdir gören unsurlar olduğundan, izleyiciler tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Sillman, dijital ortamda bile fırça darbelerinden kaçınarak stop-motion kadanslarıyla resim yapma hissini koruyor ve ekran baskısı teknikleriyle çalışmalarına devam ediyor.

Ludwig Forum’daki çizimler arasında, 2016 tarihli “Seçim Çizimleri” serisi daha minimalist bir yaklaşımla öne çıkıyor. Bu sergiden seçilen sekiz odun kömürü çizimi, kaba hatlarıyla çizilmiş figürleri tasvir ediyor; bazıları yatakta uzanmış, bazıları ise dört ayak üzerinde güçlükle dengede duruyor. Sanatçı, Donald Trump’ın başkanlık seçimlerine tepkisini hem kişisel hem de toplumsal bir perspektiften görselleştiriyor. Mizahi öğeler içeren bu kaotik figürler, serginin zamanlamasıyla ironik bir şekilde örtüşüyor ve Trump’ın ikinci döneminin yarattığı atmosferi akla getiriyor. Görsel olarak da, “Seçim Çizimleri” serisi diğer odalardaki eserlere kıyasla daha küçük boyutlarda olsa da, sergide güçlü bir varlık sergiliyor.

Figüratif ve soyut arasındaki denge, yalnızca Sillman’ın kendi eserlerinde değil, aynı zamanda küratöryel yaklaşımında da belirleyici bir rol oynuyor. Sanatseverler, Sillman’ın derin bir sanat tarihi bilgisine sahip olduğu ve eserlerinde renk, desen gibi unsurlarla ustalıkla oynadığı izlenimini ediniyor. Ludwig Forum’un koleksiyonundan yaptığı eser seçimleri de benzer bir titizlikle gerçekleştirilmiş. Resimlerinde ve küratörlüğünde gözlemlenen bu ortak yaklaşım, eserler ile izleyici arasında yeni bir diyalog kuruyor. Bu durum, bölgesel bir bağlam yaratırken, sanatçının eserlerinin hem kendisi hem de izleyici için heyecan verici bir deneyim sunmasını sağlıyor. Bu tür bir yaklaşımı ilk kez deneyen sanatçı olmasa da, Sillman, kendine özgü tarzı ve deneysel uygulamalarıyla eserlerindeki samimiyeti ve bağlılık duygusunu etkileyici bir şekilde yansıtıyor.

Sillman, müze alanını kendi eserlerine dahil ediyor ve müze de bu duruma izin veriyor. Eserleri, zamana bağlı olan koleksiyon parçalarının sergilendiği duvarlara nüfuz ederek mekanı dönüştürüyor. Sillman’ın mizah anlayışı, sanat tarihi bilgisi ve eserlerinin mekânla kurduğu sorunsuz ilişki, “Ah, Saat!” sergisini retrospektif olmaktan uzaklaştırıyor. Sunulan her şey zamansal bir bağlamda yeniden şekilleniyor ve Sillman’ın zaman kavramıyla aktif olarak oynaması, sergiyi retrospektif bir anlayıştan uzak tutuyor.

 

Sergi Bilgileri

Ludwig Forum

Amy Sillman: “Ah, Saat!”
Sergi: 22 Mart – 31 Ağustos 2025
Ludwigforum.de
Jülicher Str. 97-109, 52070 Aachen, Harita için buraya tıklayın

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg