Yükleniyor
svg

Peter Doig’ dan “House of Music”

Kasım 10, 20254 dk okuma süresi

Sonbaharın ortasında Londra, bir resim sergisinden çok daha fazlasına dönüşüyor:
Peter Doig, Serpentine’i bir dinleme mekânına çeviriyor.
House of Music, sanatçının resim, ses ve hafıza arasında kurduğu çok katmanlı diyaloğun şimdiye kadarki en kapsamlı yansıması olacak.

Resimlerin İçinden Müzik Yükseliyor

Doig’in tuvalleri her zaman sessizliğin içinde yankılanan melodiler taşırdı.
Bu kez o melodiler gerçekten duyulabilir hale geliyor.
Sanatçı, arşivinden seçtiği yüzlerce plak ve kaseti 1950’lere ait ahşap Klangfilm Euronor hoparlörlerden yayıyor.
Ziyaretçiler galeriye adım attığında yalnızca resimlere bakmayacak;
renk, ses ve zaman arasında dalgalanan bir atmosferin içine girecekler.

Her bir tablo, müzikle farklı bir bağ kuruyor:
Bazılarında müzik yapılan mekânlar resmediliyor; bazılarında dans eden insanlar,
bazılarında ise sadece sesin bıraktığı izler.

Trinidad’dan Londra’ya: Bir Hafıza Odağı

Doig, 2002–2021 yılları arasında yaşadığı Trinidad döneminde ses kültürüne, sokak sinemalarına ve ses sistemlerine tutkuyla bağlanmıştı.
O yılların ritimleri –calypso, reggae, dub– şimdi bu sergide yeniden yankılanıyor.
Tuvallerde hem kişisel anılar hem de hayali sahneler iç içe geçiyor.
Sanatçı, karışık ritimleriyle Trinidad’ın kültürel coşkusunu Londra’ya taşıyor.

Serginin merkezinde, 1930’lara ait bir Western Electric / Bell Labs ses sistemi yer alıyor.
Bu nadir cihaz, “konuşan filmler” döneminin başlangıcına ait ve artık bir ses heykeli gibi.
Doig bu projede, eski sinema hoparlörlerini kurtaran ses sistemi uzmanı Laurence Passera ile iş birliği yaptı —
geçmişin teknolojisini bugünün sanatına dönüştürdü.

Bir Dinleme Deneyimi Olarak Sergi

House of Music, yalnızca bakmak değil, dinlemek için de bir alan:
her tablo, her ses parçası bir topluluk hissi yaratıyor.
Doig’in deyimiyle, bu sergi “bir hatırlama evi” — müziğin, filmin ve dostluğun yankılandığı bir alan.

Her pazar günü galeri, Sound Service adlı canlı dinleme oturumlarıyla yeniden canlanacak.
Bu seanslarda Brian Eno, Linton Kwesi Johnson, Dennis Bovell, Lizzi Bougatsos, Ed Ruscha gibi sanatçılar,
kendi arşivlerinden parçaları analog sistemlerde paylaşacaklar.
Mekân, bir sergi salonundan çok, ortak bir ritim alanına dönüşecek.

Apartman No:26 Notu — “Sesin Boyandığı Yer”

Peter Doig’in House of Music sergisi, izleyiciyi yalnızca sanatın değil,
duymanın da bir estetik deneyim olduğuna inandırıyor.
Her tablo, her ses, geçmişin yankısı kadar bugünün titreşimiyle dolu.
Bu sergi, Doig’in resimle müzik arasında yıllardır kurduğu köprüyü ilk kez fiziksel biçimde görünür kılıyor —
ve belki de şunu hatırlatıyor:
bir tabloya bakmak bazen bir şarkı dinlemektir.

📍 Serpentine South Gallery
🗓️ 8 Şubat 2026 tarihine kadar devam edecek
📍 Kensington Gardens, London W2 3XA, Birleşik Krallık
🌐 www.serpentinegalleries.org

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg