Yönetmen Yorgos Lanthimos, filmlerinde genellikle klasik müzik kullanarak yabancılaşma ve tekinsizlik duygusunu yaratmasıyla bilinir. Ancak “Bugonia” filminde, bu alışkanlığını bozarak popüler kültüre ait şarkılara başvuruyor ve bu şarkılar, filmin en karanlık anlarına eşlik ediyor. Bir fragmanda duygusal olarak kopuk CEO Michelle Fuller‘ın (Emma Stone) Chappell Roan’ın “Good Luck, Babe!” şarkısını söylemesi gibi, bu beklenmedik müzik seçimleri, filmin kendine has absürtlüğünü vurguluyor.
Fakat filmin en rahatsız edici sahnesinde kullanılan müzik, Green Day’in “Basket Case” şarkısı, bu durumu trajikomik bir zirveye taşıyor.
Şarkının Arkasındaki Gerilim
Filmin ana karakterleri Teddy (Jesse Plemons) ve kuzeni Don (Aidan Delbis), CEO Michelle Fuller’ı kaçırır. Kaçıranlar, Michelle’in Dünya’yı zehirlemeye çalışan bir uzaylı olduğuna inanmaktadır. Teddy, Michelle’in zorla alınan itirafıyla yetinmez; onu elektroşok işkence düzeneğine bağlar ve tam bu anda Green Day’in “Basket Case” şarkısını açar.
Green Day’in şarkısı, nevrozları ve anksiyetesi nedeniyle “normal” işleyişten uzaklaşan biri için kullanılan bir terim olan “basket case” kavramını merkeze alır. Şarkının sözleri, Teddy’nin paranoyasını mükemmel bir şekilde yansıtıyor: “Bazen kendi kendimden ürkerim. Bazen zihnim bana oyunlar oynar. Hepsi birikiyor. Çıldırıyorum sanırım. Sadece paranoyak mıyım, yoksa uyuşturulmuş muyum?”
Bu sahnede Teddy, voltajı o kadar yükseltir ki, evin ışıkları ve radyo sinyali titrer. Lanthimos, Michelle’i kadrajın hemen dışında tutar, ancak maskelenmiş çığlıklarını duyarız. Bu, izleyiciyi Michelle’in masumiyetine rağmen yaşadığı korkunç acıyla yüzleştirir. “Basket Case”in kullanımı, Teddy’nin çılgınlığını bir punk rock ritmine oturtarak, filmin dehşetini komedi ve trajedinin kesişiminde yoğunlaştırıyor.
Film Bilgileri Özeti
- Yönetmen: Yorgos Lanthimos
- Başroller: Emma Stone (Michelle Fuller), Jesse Plemons (Teddy), Aidan Delbis (Don)
- Tema: Kara Komedi, Paranoya, Dijital Çağ Anksiyetesi, Türler Arası Geçiş.
- Müzikal İmza: Green Day’in “Basket Case” şarkısı.












