Resim sanatının gerçek öznesi, resmin kendisi olabilir mi? Tursic & Mille ikilisi, bu soruyu yirmi yılı aşkın süredir pratiğe döküyor ve Galerie Max Hetzler’in Paris’teki mekânında açılan “Lavis en Rose” sergisiyle, bu sorgulamalarını zirveye taşıyorlar. Sergi adı, Fransızca’daki Lavis (yıkama) ve La vie (hayat) arasındaki kelime oyunundan yola çıkarak, bir mutluluk vaadini basit bir teknik sürece dönüştürüyor; üstelik rose (pembe) renginin Eros’un anagramı olması da tesadüf değil.

Sanatçılar, eserlerinde imge ve resim arasındaki o ebedi iç çatışmayı takip ediyorlar. Pembe renk, bu sergide bozucu bir filtre görevi görüyor. Fiziksel olarak tuvale yeni bir katman eklerken, anlamsal olarak algının ve temsilin karmaşık doğasını onaylayan bir peçe görevi üstleniyor. Sergi, bu gerilimli dünyada yumuşak olduğu kadar yakıcı da bir yolculuk sunuyor.

Sergi, pembe boya bulaşmış parmaklarına bakan genç bir kadının portresiyle açılıyor. Bu resim, küratör Judicaël Lavrador’un dediği gibi, adeta “iş başında olan, kontrol edilemeyen pigmentlerle yüzleşen herhangi bir ressamın portresi” olabilir. Serginin merkezinde ise, ters çevrilmiş Hallali adlı üç parçalı eser yer alıyor. Bu eserde, ormanı sembolik alevlerin tükettiği bir ortamda, hayvanlar panik içinde kaçışırken, elinde paleti olan bir kadın ressam dingin bir şekilde oturuyor. Bu, resim yapmanın uzun soluklu eylemini, aciliyet ve çılgınlık ile karşı karşıya getirerek, medyanın anakronik doğasını sorguluyor.
Tursic & Mille, uzun yıllara yayılan çalışmalarında, resim sanatının kavramına, sürecine ve maddeselliğine, imge kullanımından daha fazla önem veriyor. Onların sanatı, Francis Picabia’dan Christopher Wool’a uzanan klasik bir geleneği, günümüzün kaotik görselliğiyle birleştiriyor.
Sergi Bilgileri:
- Sanatçılar: Tursic & Mille (Ida Tursic & Wilfried Mille)
- Mekan: Galerie Max Hetzler, Paris (46 & 57, rue du Temple)
- Tarih: 11 Ekim 2025 tarihine kadar devam edecek












