Berlin’in ara sokaklarından başlayan bir hikâye düşünün: kimliğini arayan, toplumun sınırlarına çarpan ve sonunda öfkesine sığınan bir genç kadının hikâyesi. Aslı Özarslan’ın yönettiği Elbow (Ellbogen), Fatma Aydemir’in aynı adlı ödüllü romanından uyarlanan, sert ve duygusal açıdan sarsıcı bir büyüme hikâyesi. 17 yaşındaki Hazal’ın dünyasına odaklanan film, Almanya’daki göçmen kimliğinin ağırlığını, sistematik ayrımcılığı ve ait olamamanın yarattığı çaresizliği yalın bir dille anlatıyor.
Bir doğum günü gecesi yaşanan trajedi, Hazal’ı Berlin’den İstanbul’a — köklerine ait olduğunu sandığı ama hiç tanımadığı bir şehre — sürüklüyor. Bu yolculuk, fiziksel olduğu kadar kimliksel de. Özarslan, bu hikâyeyi bir kaçış olarak değil, bir yüzleşme olarak kurguluyor. Hazal’ın öfkesi, bastırılmış yılların bir yansıması. Film, onu ne bir kahraman ne de bir kurban olarak konumlandırıyor; daha çok, dünyanın kenarında sıkışmış bir ses olarak duyuruyor.
Filmin merkezinde, profesyonel oyuncu olmayan Melia Kara var. Onun varlığı, hikâyeye neredeyse belgesel bir doğallık katıyor. Sokak diliyle, jestleriyle ve sessizlikleriyle kurduğu performans, karakterin öfkesini içselleştiren bir dürüstlük taşıyor. Kamera çoğunlukla yüzüne kilitleniyor; geniş planların yokluğu, Hazal’ın daralan dünyasını izleyiciye fiziksel olarak hissettiriyor. Berlin’in gri tonları, İstanbul’un kaotik sıcaklığıyla yer değiştirirken, film görsel olarak da aidiyetin değişkenliğini temsil ediyor.
Özarslan’ın sinematografisi, “Yeni Avrupa Gerçekçiliği” olarak tanımlanan akımın en iyi örneklerinden biri. Bu tarz, şehirlerin göz ardı edilen yüzlerini — banliyöleri, göçmen mahallelerini, dar evleri, işsizliği — doğrudan gözlemle anlatır. Filmler gösterişli müzikler ya da estetik kompozisyonlar yerine, gerçeğin kasvetli tonlarına yaslanır. Elbow da bu geleneğin izinde: doğal ışık, şehir gürültüsü ve dar kadrajlarla örülü bir atmosferde ilerliyor.
Ancak film yalnızca bir toplumsal eleştiri değil; aynı zamanda bir aidiyet paradoksu. Hazal Berlin’de “yabancı”, İstanbul’da ise “Alman kızı” olarak görülüyor. Nereye giderse gitsin, bir yere ait olamama hâli peşini bırakmıyor. Bu noktada film, göçmen kimliğinin sadece coğrafi değil, duygusal bir mesele olduğunu hatırlatıyor. “Eve dönmek” fikri, burada hem fiziksel hem de psikolojik bir yanılsamaya dönüşüyor.
Fatma Aydemir’in romanı gibi film de seyirciyi rahatsız etmekten çekinmiyor. Hazal’ın öfkesinin ardında yatan nedenleri anlamak, onun davranışlarını haklı çıkarmak değil, sisteme yönelmiş kolektif bir çığlığı duymak anlamına geliyor. Film boyunca karakter hem mağdur hem fail — ve bu ikili yapı, hikâyeye en güçlü derinliği kazandırıyor.
Elbow’un dünya prömiyeri Berlinale 2024 Generation 14plus bölümünde yapıldı. Film burada hem Kristal Ayı hem de En İyi İlk Film Ödülü için aday gösterildi. Ayrıca Alman Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri’nde “En İyi İlk Film” ve “En İyi Kadın Oyuncu” dallarında adaylık kazandı. Şu ana kadar toplam 5 ödül ve 6 adaylık elde eden yapım, Avrupa sinemasında yeni nesil kadın yönetmenlerin yükselişini temsil eden güçlü bir örnek olarak anılıyor.
Eleştirmenler filmi “rahatsız edici derecede dürüst” olarak tanımlıyor. Cineuropa, “her planın belirli bir amacı olan, karanlık ama kontrollü bir film” yorumunu yaparken; Harvard Crimson, sinematografiyi “boğucu ama etkileyici bir aidiyet metaforu” olarak nitelendirmiş. Elbow, izleyiciyi huzursuz eden bir dürüstlükle konuşuyor: modern Avrupa’da genç, göçmen ve kadın olmanın görünmeyen şiddetiyle.
Apartman No:26 Notu:
Aslı Özarslan’ın Elbow filmi, Avrupa’daki göçmen gençliğin kimlik, öfke ve aidiyet çatışmasını çıplak bir şekilde gözler önüne seriyor. Politik olarak güçlü, duygusal olarak rahatsız edici, ama her sahnesinde dürüst bir film. Özarslan’ın gözü, hem sosyolojik hem poetik bir anlatım dili kuruyor. Hazal karakteri, yalnızca bir bireyi değil, sistem içinde sıkışmış bir kuşağın sembolünü temsil ediyor. İzlerken nefes almakta zorlanabilirsiniz — ama tam da bu yüzden, bu film bugünün Avrupa sinemasında görülmesi gereken en önemli hikâyelerden biri.













