Sinema dünyasına Avustralya’dan gelen, sizi koltuğunuza çivileyecek bir tarihsel korku filmi geliyor! Wyrmwood serisinin ve Sting filminin beğenilen yönetmeni Kiah Roache-Turner’ın imzasını taşıyan “Beast of War” (Savaş Canavarı), İkinci Dünya Savaşı’nın yoğunluğunu, bir canavar filminin içgüdüsel dehşetiyle harmanlayan, türünün sınırlarını zorlayan bir yapım. 1942’de HMAS Armidale savaş gemisinin batışının gerçek hikayesinden esinlenen bu film, vahşi, aksiyon dolu ve sizi nefessiz bırakacak bir seyirlik sunuyor. Film, 10 Ekim’de sinemalarda gösterime girecek!
Filmin başlangıcında, aralarında yerli asker Leo’nun (Mark Coles Smith’in canlandırdığı karakter) ve onun manga arkadaşlarının da bulunduğu bir grup Avustralyalı asker, İkinci Dünya Savaşı’nın ön cephesine giderken bir savaş gemisindedir. Karakterler hızla tanıtılır, Leo’ya yönelik ırkçılık da dahil olmak üzere kişisel gerilimler vurgulanır. Gemi, aniden Japon savaş uçakları tarafından saldırıya uğrar ve kaotik, patlayıcı bir sekansta batar. Bir avuç adam saldırıdan sağ kurtulmayı başarır, geniş ve sisli Timor Denizi’nde yüzen bir enkaz parçasına tutunurlar.
Savaşın Dehşetinden Okyanusun Canavarına
Yüzerken, kurtarılma umutları azalır ve gerçek dehşet başlar. Dev, süt beyazı gözlü bir büyük beyaz köpekbalığı, sudaki kana çekilerek derme çatma sallarına yaklaşmaya başlar. Ekip tarafından “Shazza” lakabı takılan köpekbalığı, amansız ve zekidir, askerleri teker teker hızla ve kanlı bir şekilde yok eder. Birkaç mermi ve el bombasıyla donanmış adamlar, canavarla savaşmak için birlikte çalışmak zorundadır. Filmin anlatımı, korkunç, kanlı karşılaşmalarla kara mizah anlarını dengeleyen, durmaksızın devam eden, aksiyon dolu bir hayatta kalma mücadelesidir. Bu, bir savaş filmi ile bir yaratık filminin heyecan verici bir karışımı.
Yönetmen Kiah Roache-Turner, aksiyon, korku ve kara mizahın benzersiz karışımıyla tanınıyor. Bu tarihsel ortama kendine özgü tarzını uyguluyor. Onun vizyonu, kasvetli bir tarihsel drama yerine, “Jaws” gibi klasiklere saygı duruşunda bulunan, coşkulu, eğlence dolu bir canavar filmi yaratmaktı. Yönetmen, pratik efektleri (büyük bir animatronik kukla dahil) kullanmayı tercih ediyor. Bu, yaratığa modern CGI ağırlıklı köpekbalığı filmlerinde sık sık eksik olan, elle tutulur ve içgüdüsel bir varlık kazandırıyor.
Pratik Efektler ve Güçlü Performanslar
“Beast of War”ın en önemli başarı faktörlerinden biri, eski tarz teröre geri dönüşü. Filmin pratik bir köpekbalığı kullanma kararı, modern görsel efektlerle desteklenerek büyük övgü topladı. Bu, canavara son zamanlardaki birçok köpekbalığı filminde eksik olan korkutucu bir gerçekçilik katıyor.
Mark Coles Smith, Leo rolünde öne çıkan bir performans sergiliyor, fantastik öncülü onur ve ciddiyet duygusuyla temellendiriyor, bu da karakterini sürükleyici ve empati kurulabilir kılıyor. Film, 87 dakikalık verimli bir süreyle, tek bir boş anın bile olmadığı, dur durak bilmeyen, adrenalin dolu bir yolculuk. Film, Avustralya’da Melbourne Uluslararası Film Festivali (MIFF) ve Fantastic Fest gibi tür film festivallerine de resmi olarak seçildi.
“Beast of War”, cesur vizyonu, pratik efektleri ve fantastik başrol performansıyla, harika bir canavar filminin hala yapılabileceğini kanıtlayan, muzaffer ve unutulmaz bir tür filmi. Hem savaş filmleri hem de yaratık filmleri hayranları için mutlaka görülmesi gereken bir yapım!
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak