Bazen öyle diziler vardır ki, adını duyarız, varlığını biliriz ama bir türlü izleyemeyiz. Tıpkı Dolly Parton’ın başrolde olduğu ve ekranlara hiç gelmemiş ya da çok nadir görünmüş bir sit-com’u gibi: “Heaven’s to Betsy.” Bu durum, modern streaming çağında bile, ulaşılmaz olanın cazibesini bir kez daha hatırlatıyor.
Dolly Parton’ın ışıltılı kişiliği, ikonik tarzı ve kendine has mizah anlayışı, onu televizyon ekranları için doğmuş bir yıldız yapıyor. Ancak her parlak fikir, televizyonun karmaşık labirentinde kendine bir yol bulamıyor ne yazık ki. “Heaven’s to Betsy” de bu talihsiz dizilerden biri. Muhtemelen Dolly’nin müzik kariyerinin zirvesindeyken girdiği televizyon dünyasındaki bu deneme, bilinmeyen nedenlerle geniş kitlelere ulaşamamış.
Bir sit-com’un yayınlanmamasının veya kısa ömürlü olmasının ardında pek çok neden yatabilir: kanalın programlama değişiklikleri, oyuncu kadrosuyla ilgili sorunlar, senaryo revizyonları ya da basitçe “doğru zaman” olmaması. Ancak Dolly Parton gibi bir ismin yer aldığı bir projenin bu kadar sessiz sedasız kalması, insanda derin bir merak uyandırıyor. Acaba nasıl bir mizah anlayışı vardı? Dolly’nin o eşsiz karakteri ekranda nasıl bir etki yaratacaktı? Hikayesi neyi anlatıyordu?
“Heaven’s to Betsy”nin bu “imkansız” ulaşılabilirliği, onu adeta bir şehir efsanesine, bir mit’e dönüştürüyor. Elimizdeki onca streaming platformu ve geçmiş dizilere kolayca ulaşma imkanına rağmen, bazı yapımların hala tozlu raflarda veya özel arşivlerde kalması, dijital çağın bile her şeye hükmedemediğini gösteriyor. Bu durum, aynı zamanda, “nadirlik” kavramının ve “keşfedilmemiş hazine” arayışının hala var olduğunu bize hatırlatıyor.
Belki de bir gün, teknolojinin gelişimi veya bir arşivcinin tesadüfüyle, “Heaven’s to Betsy”nin perdesi aralanır ve Dolly Parton’ın bu “kayıp” performansı gün yüzüne çıkar. O zamana kadar, bu dizi, televizyon tarihinin merak uyandıran, gizemli köşelerinden biri olarak kalmaya devam edecek.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak