“Nasıl anlatsam bilemedim. Bin sene heyecanla beklediğim bir şey sonunda gelmiş de gerek kalmamış gibi”
(Jane Austen)
Yeni sezonun iddialı yapımları arasında yer alan Gurur ve Önyargı (gibi bir şey) geçtiğimiz akşam Uniq Hall’de galasını gerçekleştirdi. Jane Austen’ın 1813 tarihli Pride and Prejudice adlı klasik eserinden aldığı ilhamla Isobel McArthur tarafından uyarlanan oyun aradan geçen 200 yıla rağmen kadın ve erkeğe dayatılan değişmeyen rollere dair göndermeler yapıyor.
Ezber bozan işleriyle tanınan DOT’un Sanat Yönetmeni Murat Daltaban’ın yönetmenliğinde sahnelenen oyun nasıldı gelin beraber inceleyelim…
Şarkılar, dedikodu, kahkaha, müzik, skandal, pespayelik ve şatafat…
McArthur’un asi, komik ve radikal uyarlaması, Austen’ın zarif dünyasını baştan aşağıya sarsıyor. Birce Akalay, Nergis Öztürk, Özge Özberk, Ayşegül Uraz ve Kardelen Arpacı tüm karakterleri sahnede bir arada olağanüstü bir performansla canlandırarak Gurur ve Önyargı’nın klasik dünyasını eğlenceli bir yorumla yerle bir ediyor.
Dekorlar ve kostümler olması gerektiği gibi ancak ışık kullanımına ayrı bir parantez açmakta fayda var. Oyunun dramatik akışına nefis eşlik ediyor bu renk oyunları. Ve tabiki performanslar… Birce Akalay, Nergis Öztürk, Özge Özberk, Ayşegül Uraz ve Kardelen Arpacı hepsi harika… Ancak ben özellikle Nergis Öztürk’e bir kez daha hayran kaldım. Oyunun düştüğü, seyircinin yorulduğu anlarda, kritik noktalarda yaptığı çıkışlarda omuzlarına aldığı oyunu yükseltiyor.
Başıma bir şey gelmeyecekse Nergis Öztürk’ün oyunda canlandırdığı karakterlerden biri olan Fitzwilliam Darcy’i oynarken kullandığı ironik üslubu kendi aramızda fena halde Kerem Bürsin’in ekran önündeki jest ve mimiklerine benzetip benzetip kahkahalarla güldük. Oyun sırasında bir izleyicinin fenalaşarak salon dışına alınmasıyla küçük çaplı bir kriz yaşansa da ekip çabucak toparlanıp oyuna kaldığı yerden devam etti.
Oyuna dair en büyük eleştirim 2 saati aşan süresi olabilir. Bana kalırsa günümüz şartlarında bir tiyatro oyunu en fazla 90 dakika olmalı. Öncesi, sonrası, şehir hayatının dinamikleri derken hepimiz zihnen ve bedenen çok yoruluyoruz. 140 dakikalık bir oyuna belli bir noktadan sonra adapte olmaya çalışmak günün yorgunluğu da üzerine eklenince giderek zorlaşıyor. Ayrıca oyuncuları da fiziksel olarak fazlasıyla zorlayan bir durum bu. Bence küçük bir revize, yarım saatlik bir eksiltmeyle çok daha dinamik bir sonuç çıkabilir.
Sonuç olarak Gurur ve Önyargı’nın (gibi bir şey) sezon boyunca daha çok konuşulacağı kesin. Siz de bu renkli kız neşesini deneyimlemek isterseniz, bu ay bitmeden 20 Ocak’ta bir kez daha Maximum Uniq Hall, İstanbul’da yakalayabilirsiniz.
Şubat ayında ise; 14 ve 26 Şubat’ta Maximum Uniq Hall İstanbul’da; 24 Şubat’ta Congresium Ankara’da, 27 Şubat ‘ta Merinos AKKM Osmangazi Salonu,Bursa’da sahnede olacak. Mart ayında ise 2 kez yeniden evinde (11 Mart ve 21 Mart) Uniq’te olacak.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap