
Londra, Rennes ve Viyana duraklarından sonra İtalya’daki ilk kapsamlı sergisiyle karşımıza çıkan “I Am The Last Woman Object”, Nicola L.’nin elli yıllık kariyerini iki ana bölüme ayırıyor. Sergi tasarımı Studio Manuel Raeder tarafından, sanatçının eserlerindeki bitmemişlik ve açık dikiş hissini yansıtacak şekilde kurgulanmış; alçıpanların arkasındaki iskeletler kasıtlı olarak açıkta bırakılmış.
Sanatçının pratiği, Almanca kökeni “werden” (olmak/dönüşmek) kelimesine dayanan “tuhaflık” (weird) kavramının tam merkezinde duruyor. Nicola L. için her şey bir “deri” meselesi. Ona göre deri, dış dünya ile hassas iç dünyamız arasındaki en duyarlı portal, her gözenek ise birer giriş kapısı.

Nicola L.’nin kariyerindeki en büyük kırılma noktası, 1960’larda Ibiza sahilinde uzanırken yanındaki arkadaşlarıyla bedenlerinin tek bir forma dönüştüğünü hissettiği o mistik an. Bu histen doğan “Pénétrables” serisi, içine girilebilen veya giyilebilen tekstil işlerinden oluşuyor:
Red Coat (1970): Tam 11 kişinin aynı anda giyebildiği, Frankensteinvari dikişlerle birleştirilmiş devasa bir parka. New York sokaklarında veya protestolarda bir “kolektif beden” yaratmanın en radikal örneği.
Fur Room (La Chambre en Fourrure – 1970): Mor sahte kürklerle kaplı, duvarlarından pelüş uzuvların sarktığı bu oda, ziyaretçiyi kendi bireyselliğinden sıyrılıp “mekânın derisiyle” birleşmeye davet ediyor.

Serginin ikinci katı, Nicola’nın ev içi yaşama ve toplumsal cinsiyete dair hicivli yaklaşımına odaklanıyor. Kadın bedenini bir mobilyaya dönüştüren “Femme Commode” (Kadın Şifonyer) serisi, kadının nesneleştirilmesini kelimenin tam anlamıyla fizikselleştiriyor. Devasa vinil ayaklar formundaki kanepeler veya fallik şekilli ütüler, gündelik yaşamın sıradanlığını “tuhaf” bir erotizm ve mizahla sarsıyor.
Nicola L.’nin sanatı sadece estetik bir oyun değil, aynı zamanda bir aktivizm aracıydı. 1975 tarihli “Same Skin for Everybody” (Herkes İçin Aynı Deri) sloganı, bugün elli yıl öncesine göre çok daha yankı uyandırıcı. Sanatçı; sınıf, etnisite ve toplumsal cinsiyetin kireçlenmiş duvarlarını, derinin geçirgenliği ve mizahın gücüyle delmeye çalıştı.

Konum: Museion, Piazza Piero Siena 1, Bolzano, İtalya.
Tarih: 1 Mart 2026’ya kadar devam ediyor.






