Daphne Benedis-Grab’dan ekran karşısında büyüyen bir kuşağa dair, temposu yüksek, karakter odaklı ve gerilim dolu bir roman olan “Sırrını Biliyorum”, genç okurları hem düşündürecek hem de heyecanlandıracak çarpıcı bir hikâye sunuyor. Jülide Kayaş’ın çevirisiyle Xlibris Yayınevi’nden çıkan bu kitap, dijital çağın getirdiği zorlukları ve sırlar perdesini aralayan sürükleyici bir maceraya davet ediyor.
“Ne Dersem, Ne Zaman Dersem Aynen Yap. Yoksa Sırrını Herkese Anlatırım.”
Owen, Gemma, Ally ve Todd… Birbirinden tamamen farklı hayatlar süren bu dört yedinci sınıf öğrencisi, aynı anda gelen gizemli bir e-postayla altüst olur: “Ne dersem, ne zaman dersem aynen yap. Yoksa sırrını herkese anlatırım.”
Artık onları kimliğini bilmedikleri bir şantajcıya karşı aynı cephede buluşmak zorunda bırakan bir sırlar zinciri başlamıştır. Tek bir okul gününe yayılan bu sürükleyici hikâyede, dört genç bilinmeyen bir düşmana karşı zamana karşı yarışırken, hem kendilerini hem de birbirlerini tanımaya başlarlar.
Ama asıl soru şudur: Bu kadar özel sırlara sahip olan bu gençleri kim, neden hedef aldı? Sosyal baskı, dijital ayak izleri, aile içi dengeler ve arkadaşlık sınavları gibi güncel temaları işleyen “Sırrını Biliyorum”, okuyucuyu sayfaları hızla çevirmeye zorluyor.
Tek bir gün. Dört öğrenci. Ve ortaya dökülmemesi gereken sırlar… Bu roman, sırların ağırlığını, dijital dünyanın getirdiği kırılganlıkları ve dostluğun gücünü etkileyici bir dille ele alıyor.
Sizce bu dört genç, sırlarını korumak için ne gibi zorluklarla karşılaşacak?
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak