“Et yemek istiyorsan, önce öldür.”
Gabriel Grosclaude’un yazıp yönettiği Lux Carne, yalnızca bir kısa film değil; modern toplumun görmezden geldiği etik çatışmaların üstüne tutulan bir projektör. İsviçre yapımı bu çevresel gerilim filmi, et tüketimi ve kişisel sorumluluk üzerine kurguladığı distopik bir düzeni merkezine alıyor. 2024 Locarno Film Festivali’nde En İyi İsviçreli Yeni Yönetmen ödülünü kazanan yapım, kısa süresine rağmen zihinde uzun süre yankılanacak sorular bırakıyor.
🎬 Konu: Tabağındaki Şiddetle Yüzleşmek
Yakın bir gelecekteyiz. Yeni yasa, et yemek isteyen herkesin önce bir hayvan öldürmesini zorunlu kılıyor. Bu düzenleme, toplumun konforlu alışkanlıklarını alt üst ederken genç muhabir Elie, bu süreci belgelemek amacıyla bir mezbahaya girer. Ancak içeride geçerli olan kural nettir: Sadece öldürmeyi kabul edenler içeri alınır.
Elie için artık sadece bir izleyici olma ihtimali ortadan kalkar. Gözlemle başladığı görev, onu doğrudan bir vicdan sınavının ortasına sürükler. Elie, bir hayvanın canına kıymadan bu sistemin iç yüzünü anlatabilecek midir? Yoksa kendi inançlarını sorgulamaya mı zorlanacaktır?
🏆 Ödüller ve Eleştirmenlerin Görüşleri
-
Locarno Film Festivali (2024): En İyi İsviçreli Yeni Yönetmen ödülü ve Junior Jury Special Mention
-
Manchester Film Festivali (2025): En İyi Öğrenci Filmi
-
Filmtage Friedrichshafen (2025): ZF Kısa Film Ödülü – Jüri filmi, “ahlakçılığa kaçmadan bireysel sorumluluğu sorgulatan bir yapı” olarak nitelendirdi.
Eleştirmenler, filmin “et tüketimi ile ilgili bastırılmış kolektif çelişkileri gün yüzüne çıkardığını” ve seyirciyi rahatsız edici ama gerekli bir etik hesaplaşmaya çektiğini vurguluyor.
📺 Ne Zaman ve Nerede?
Film, henüz dijital platformlarda yayına girmedi. 2025 sonuna doğru festival turunun ardından streaming platformlarında yerini alması bekleniyor.
📌 Apartman No:26 Notu
Görmeden Tüketmeye Devam Edecek misin?
Lux Carne, gözümüzün önünde ama bilincimizin dışında kalan bir gerçeği sinemaya taşıyor: Etin kaynağı. Yalnızca vejetaryenler ya da veganlar için değil; etik, seçim ve farkındalık üzerine düşünen herkes için zorlayıcı ama değerli bir izleme deneyimi. Bu kısa film, izleyicisini etin arkasındaki yüzle tanıştırıyor ve basit bir soru soruyor: “Sen yapar mıydın?”
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak