David Lynch’in sineması, bir tür yolculuk. Durağan bir anlatı yerine, düşsel sekanslar, kimlik bükülmeleri ve zamanın kıvrıldığı anlarla örülü bu yolculukta haritaya ihtiyaç duymamak bir meziyet. Ama yine de, bu evrene adım atmak isteyenler için bir izleme rehberi fena fikir değil.
İster Lynch’in sinemasal gelişimini adım adım takip etmek isteyin, ister onun zihnindeki rüya topografyasında tematik bir rota izleyin… Bu rehber size yön gösterecek.
KRONOLOJİK SIRAYLA DAVID LYNCH FİLMLERİ
Lynch’in nasıl bir yönetmene dönüştüğünü adım adım görmek isteyenler için kronolojik izleme sırası oldukça etkili:
-
1977 – Eraserhead
Lynch’in ilk uzun metrajı. Endüstriyel bir kabusun içinden doğmuş bir deneysel sinema örneği. -
1980 – The Elephant Man
Empati, dışlanma ve insan olmanın anlamı üzerine, siyah beyaz bir güzellik. -
1984 – Dune
Her Lynch hayranının tartışmalı favorisi. Yönetmenin stüdyoyla çatıştığı, görkemli ama karmaşık bir bilimkurgu denemesi. -
1986 – Blue Velvet
Amerikan rüyasının altındaki çürümeyi anlatan başyapıt. -
1990 – Wild at Heart
Aşkın anarşisi, yol hikâyesi ve şiddetin dansı. -
1992 – Twin Peaks: Fire Walk with Me
Diziyi izlemeden girilmemesi gereken, kasabanın karanlık sırlarını açığa çıkaran film. -
1997 – Lost Highway
Zaman ve kimlik arasında gidip gelen, karanlık bir bilinçaltı gerilimi. -
1999 – The Straight Story
Lynch’in en sade ve en yürek ısıtan filmi. Gerçek bir hikâyeye dayalı. -
2001 – Mulholland Drive
Rüya ve gerçeklik iç içe. Hollywood’un parlak yüzünün ardındaki yalnızlık ve çöküş. -
2006 – Inland Empire
Sinemanın sınırlarını zorlayan, deneysel bir çılgınlık.
TEMATİK & DENEYİM ODAKLI BİR YOLCULUK
Eğer Lynch’i bir rüya görür gibi deneyimlemek istiyorsanız, aşağıdaki rota, sinemasal sezginizi besleyecek.
1. Giriş Noktası: İnsan ve Anlam
-
The Straight Story (1999)
Sade ve dokunaklı. Her şeyin ötesinde bir insanlık anlatısı. -
The Elephant Man (1980)
Empati üzerine bir klasik. “Normal nedir?” sorusunu sorar.
2. Yüzey Altında Gizli Olan
-
Blue Velvet (1986)
Pastoral Amerikan banliyösünün altındaki karanlık. -
Wild at Heart (1990)
Lynch’in Elvis’li, punk’lı aşk manifestosu.
3. Gerçekliğin Kırıldığı Anlar
-
Lost Highway (1997)
Hafıza, suç ve zaman; birbirine karışır. -
Mulholland Drive (2001)
Rüyaların Hollywood’u: sahte mutluluklar, gizli arzular. -
Inland Empire (2006)
Kim izliyor? Kim oynuyor? Film mi hayat mı?
4. Rüya Evreni: Twin Peaks Döngüsü
-
Twin Peaks (Sezon 1 & 2)
Yalnızca bir dizi değil, başka bir evren. -
Fire Walk with Me (1992)
Kasabanın masumiyetini yitirdiği film. -
Twin Peaks: The Return (2017)
Bir sezon değil, bir düş kitabı. Lynch’in “her şeyin toplamı” olan eseri.
LYNCH DÜNYASINA GİRMEK İSTEYENLERE NOTLAR
-
Bu filmleri anlamak için değil, hissetmek için izleyin.
-
Lynch’in sineması mantıkla değil sezgiyle işler.
-
Kimlikler değişir, zaman katlanır, mekân içe çöker.
-
Her film, bir rüyanın devamı gibidir.
ÖNERİLEN İZLEME SIRASI (Zorlanmadan Tadına Varabileceğin Versiyon)
-
The Straight Story
-
The Elephant Man
-
Blue Velvet
-
Twin Peaks (1-2. sezon)
-
Twin Peaks: Fire Walk with Me
-
Lost Highway
-
Mulholland Drive
-
Twin Peaks: The Return
-
Inland Empire
-
Eraserhead (son olarak; hazır hissedince)
Apartman No:26 Notu
David Lynch filmleri, açıklanmak için değil, yaşanmak için vardır.
Ve kimi zaman bir filmi anladığını sandığın an, onun senden uzaklaştığı andır.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak