Londra’nın yedi farklı mekânında gerçekleşen VOILA! Theatre Festivali (3 – 23 Kasım 2025), bu yıl tiyatroyu küresel bir yüzleşme alanına dönüştürüyor. Göç, kimlik, savaş, sınıf ve popüler kültürün karanlık yanları; her şey sahneye taşınıyor. İşte festival programından öne çıkan, en düşündürücü ve yenilikçi performanslar:
Kimlik ve Aitlik Üzerine Sert Sorgulamalar
Bu bölüm, aidiyet arayışının ve toplumsal normlara karşı çıkışın zorluğunu işleyen oyunları bir araya getiriyor:
- KILL YOUR FATHER (5 – 7 Kasım): “Smash the patriarchy” (Ataerkilliği Parçala) sloganının bir oyuna dönüştüğü bu eser, toplumsal düzenin en köklü yapılarına meydan okuyor.
- Women Over 30 Don’t Matter (6 – 16 Kasım): Otuz yaş üstü kadınların toplumdaki görünmezliğini eleştiren bu oyun, şüphe duyulduğunda her şeyi hormonlara bağlayan günümüzün mizojinisine keskin bir bakış atıyor.
- Be Gay, For God’s Sake (14 – 22 Kasım): Tanrı’nın kaosu ile queer sırların ve aile dramının buluştuğu bu oyun, din ve kimliğin çatıştığı noktaları sorguluyor.
- NEVER JUST I (18 Kasım): Kadın kimliğine dair ham ve oyunbaz bir dalış sunan bu performans, benliğin çok katmanlı yapısını keşfe çıkıyor.
Karanlık Mizah ve Psikolojik Gerilim
Absürdün en karanlık noktalara ulaştığı, gerilimi kahkahayla harmanlayan işler:
- CHEF (3 Kasım): “Bu, düşünmek için yiyecek değil. Bu, yakıp yıkan bir öğün” mottosuyla öne çıkan bu performans, mutfağı yıkımın metaforuna dönüştürüyor.
- The Uncontainable Nausea of Alec Baldwin (6 – 8 Kasım): Alec Baldwin’in kontrol edilemeyen bulantısını konu alan bu oyun, ünlülerin ve kültürün absürtlüğüne gönderme yapıyor.
- Sorry for your loss (BUT NOT REALLY) (22 – 23 Kasım): Gerçeklerin her zaman cenazede ortaya çıktığı mizahi ve karanlık bir hikaye.
- Working Class Hero (19 – 22 Kasım): İngiliz sınıf takıntısı üzerine absürdist bir hiciv.
- L’Indiscipline (14 – 15 Kasım): “Dün gece bir kadını bir çorba yüzünden öldürdüm!” cümlesiyle başlayan bu oyun, mizah ve şiddetin sınırlarını zorluyor.
Savaş, Göç ve Unutulmuş Tarih
Küresel travmaların ve siyasi çatışmaların kişisel bedelini anlatan dramalar:
- Diaries of War (4 – 5 Kasım): Manşetlerin ardındaki savaş düşmanlarının gerçek yaşamlarına odaklanan bir eser.
- Absent (4 – 5 Kasım): Bombalar ve arılar, aşk ve ihanet. 1990’ların Bağdat’ında geçen bir hikaye.
- Hecuba: Why Am I In Your Country? (12 – 13 Kasım): Yunan trajedisinden ve modern çağdan savaş ve sürgün temalarını ele alıyor.
- Comfort (8 – 9 Kasım): İkinci Dünya Savaşı’ndaki Filipinli “Comfort Women” (Teselli Kadınları) hakkındaki bu oyun, unutulmuş tarihi gün yüzüne çıkarıyor.
Deneysel ve Felsefi Yolculuklar
- The First Human and the Last Life (8 – 23 Kasım): Bir insanın yeniden doğup bir makine tarafından hissetmeyi öğrendiği fütüristik bir hikaye.
- Facility 111: A Government Experiment (10 – 12 Kasım): Tamamen karanlıkta anlatılan sürreal bir sesli oyun.
- Plastic and Chicken Bones (13 – 16 Kasım): Sosyal yorum içeren, gerçekten heyecan verici bir distopik bilim kurgu.
- CODACHROME (8 Kasım): Hassas konular üzerine kurulu, canlı DJ seti eşliğinde bir parti oyunu.
Apartman No:26 Notu
VOILA! Londra’nın en yeni ve en politik tiyatrosunu bir araya getiriyor. Program, izleyicinin sorgulamaya, gülmeye ve duygusal olarak yüzleşmeye hazır olmasını gerektiriyor. Festival, The Cockpit, Barons Court Theatre, Theatre Deli gibi yedi farklı mekânda gerçekleşmektedir.
Sana festivalin en çarpıcı 106 sonucundan tematik olarak öne çıkan 20’sini seçtim. Programın tamamını festival linkinden keşfetmen, kendi kişisel rotanı çizmek için harika bir başlangıç olacaktır.












