Akıştasın: The Land of Women (2023) – Sessiz Dağların İçinde Fısıldanan İsyan

Yükleniyor
svg

The Land of Women (2023) – Sessiz Dağların İçinde Fısıldanan İsyan

Eylül 11, 20254 dk okuma süresi

Marisa Vallone’nin yönettiği The Land of Women (La terra delle donne), 20. yüzyıl ortası Sardinya’sında geçen şiirsel bir dram. Filmin merkezinde, “yedinci kızın yedinci kızı” olarak doğduğu için köyde hem korkulan hem de kutsal sayılan Fidela var. Mitlere göre o başkalarına doğurganlık getirirken kendisi kısır kalacaktır. Köylüler ondan bereket ister ama onu dışlar. Yalnızlığı, evlilik dışı doğan Bastiana’ya bakma sorumluluğunu üstlenmesiyle sarsılır. Bu küçük kızla kurduğu bağ, Fidela’nın hem annelik içgüdüsünü hem de insanlığını yeniden keşfetmesine yol açar; köyün köklü hurafelerine karşı sessiz bir başkaldırıya dönüşür.

Filmi Özel Kılan Noktalar

  • Mit ve feminizm: Sardinya folklorunu kadın ajandasına açan modern bir okuma.

  • Görsel şiirsellik: Dağlar, taş köyler, rüzgâr ve ateşin sesleriyle kurulan sinematik bir atmosfer.

  • Ödüllü oyunculuk: Fidela rolündeki Paola Sini, Bari Film Festivali’nde Mariangela Melato En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı.

  • Evrensel duygular: Annelik, yalnızlık, toplumsal baskı ve dayanıklılık üzerinden yerelden evrensele açılıyor.

Temalar

  • Annelik ile yeniden doğuş: Bastiana’ya bakmak, Fidela’nın elinden alınan kadınlığını ve sevgisini geri kazandırıyor.

  • Gelenek ve değişim: Yüzyılların hurafesi, empatiyle çatırdamaya başlıyor.

  • Yalnızlık ve yakınlık: Fidela’nın taşlaşmış hayatına Bastiana’nın gelişiyle yumuşaklık sızıyor.

  • “Yedinci kız” miti: Lanet olarak görülen şey, direniş ve yeniden başlangıcın sembolüne dönüşüyor.

Eleştiriler ve Yankı

Eleştirmenler filmi “şiirsel, duyusal ve sabır isteyen bir sinema deneyimi” olarak tanımlıyor. Baudelaire ya da Rimbaud’nun dizelerini andıran bir atmosfer kurduğu, büyük dramatik anlardan çok küçük jestlerle ve sessizlikle konuştuğu vurgulanıyor. Kimi izleyici için hikâye fazla meditatif kalabilir, ancak filmi sevenler için bu sadelik en güçlü yanı.

🔎 Apartman No:26 Yorumu
The Land of Women, folklorla yoğrulmuş feminist bir şiir gibi. Sessiz dağların, taş evlerin ve ateş ışığının arasında Fidela’nın içsel yolculuğunu anlatırken, geçmişin hurafelerini bugünün kadın dayanıklılığıyla buluşturuyor. Minimalist yapısıyla herkese hitap etmeyebilir; ama sabırla izleyenler için doğa ve insan arasında kurulmuş, derin bir içsel isyan hikâyesi sunuyor.

Sonuç: Sardinya’nın dağ köylerinden yükselen bu film, hem mitolojik bir ağıt hem de kadınların sessiz direnişine dair evrensel bir hikâye.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg