Neredeyse yirmi yıl sonra, kırmızı topukların o ikonik sesi yeniden koridorlarda yankılanıyor. The Devil Wears Prada 2 için yayımlanan ilk teaser, sadece bir devam filmi değil; pop kültür tarihinin en keskin, en parlak ve en hatırlanan ikililerinden biriyle yeniden buluşma hissi. Meryl Streep ve Anne Hathaway’i aynı karede tekrar görmek… sinema dünyası için küçük bir an değil.
İlk filmin bıraktığı kült etki o kadar büyüktü ki, devam filmi neredeyse yıllardır kendi efsanesinin içinde dolaşan bir şehir efsanesi gibiydi. Ama bu kez somut bir karşılık var. Yönetmen David Frankel geri dönüyor, Miranda Priestly aynen bıraktığımız gibi buzdan oyulmuş bir güçle yürümeye devam ediyor, Andy Sachs ise artık sadece terleyen bir asistan değil; kendi yolunu bulmuş, sağlam durmuş, gözlüklerini takıp göz hizasına gelmiş bir yetişkin kadın olarak karşımıza çıkıyor.
Teaser’ın Yaydığı O Saf Prada Enerjisi
Teaser daha ilk saniyede tonunu veriyor. O kırmızı topuklu ayakkabılar beliriyor, koridorda herkes kenara çekiliyor ve kimsenin söylemesine gerek kalmıyor: Runway evrene geri döndük.
Ardından ritzi partiler, pahalı kumaşlar, moda dünyasının cilalı yüzü ve bir asansör… O asansör ki sinema tarihinde az karakter taşıdı ama çok hikâye anlattı. Ve o kapılar açıldığında Andy ile Miranda uzun zamandır beklediğimiz o karşılaşmayı yaşıyor.
Miranda’nın sadece bir cümlesi var: “Took you long enough.”
Bu bir replik değil; yirmi yılın içinde biriken tüm merakın, özlemin, fandom coşkusunun tek bir cümlede kristalleşmiş hâli. Andy’nin takıp kaldırdığı güneş gözlüğü ise söyleyemediğimiz şeyi söylüyor: Bu sefer eşitler.
Meta Bir Buluşma, Zamanın Gücünü Reddetmeyen Bir Devam
Teaser’ın eğlenceli tarafı, filmin kendi mirasının ne kadar farkında olduğunu göstermesi. 2006’da Andy yükselmeye çalışan genç bir isimdi; bugün ise Hathaway de Andy de sinemada kendi yerini sağlamlaştırmış durumda. Miranda Priestly ile Andy’nin aynı karede duruşu, hem hikâye içi hem hikâye dışı bir güç dengesi sunuyor. Moda dünyası da, film dünyası da değişti; ama o dinamik, o çatışma, o çekim gücü hâlâ aynı.
Emily Blunt’ın Emily olarak, Stanley Tucci’nin Nigel olarak geri döngüsünü görmek de eski bir ofise yıllar sonra girip masaların hâlâ tanıdık görünmesine benziyor. Hep birlikte tamamlanmış hissedilen bir puzzle gibi.
Peki Hikâye Ne Olacak?
Teaser neredeyse hiçbir şey söylemiyor, ama bu da işin heyecanı. Onca yıl sonra Miranda ve Andy’yi nerede bulacağız? Runway hâlâ Miranda’nın mı? Andy artık kim? Bir editör mü? Bir anne mi? Bir girişimci mi? Miranda hâlâ Miranda mı?
Cevaplar saklanmış ama vaat çok. Moda dünyasının bugün geldiği yer düşünüldüğünde; influencer ekonomisi, dijital çağ, hızlanan moda, değişen iş dinamikleri… filmin söyleyecek çok şeyi olduğu kesin.
Release Date
The Devil Wears Prada 2, 1 Mayıs 2026’da vizyona giriyor.
O zamana kadar hepimiz güneş gözlüklerimizi takıp beklemeye devam edeceğiz.
