Sürreal Tüketim: Issy Wood’dan Berlin’de “Magic Bullet” Sergisiyle Karanlık İtiraflar

Kasım 6, 20253 dk okuma süresi

Bir nesne, ne zaman bir korku, ne zaman bir arzu kaynağına dönüşür? İngiliz sanatçı Issy Wood (d. 1993), Berlin’deki Schinkel Pavillon‘da açılan ve Almanya’daki ilk büyük kişisel sergisi olan “Magic Bullet” (Sihirli Kurşun) ile bu sorunun cevabını arıyor. Sergideki yeni eserler, mekânın mimarisine cevap verirken, sanatçının nesnelere, olaylara ve insan zihnine dair keskin gözlemlerinden besleniyor.

Wood’un ayırt edici, eski ustaları anımsatan resim stili, eleştirmen Barry Schwabsky tarafından “perverse realism” (sapkın gerçekçilik) olarak tanımlanıyor. Onun tuval, müzik enstrümanları veya parlak kadife kaplı mobilyalar üzerine yaptığı eserler, gerçekçilik ve sürrealizm arasında salınan, rahatsız edici olduğu kadar baştan çıkarıcı bir görsel form yaratıyor. Sanatçı, iPhone’undan çıkan hiper-modern görsel dilini, unutulmuş film klasiklerinden alınan kareler ve eski kataloglar gibi antika kaynaklarla birleştiriyor.

Gizem ve Tüketim Kültürü

Wood’un eserleri, meta dünyasının tuhaf fetişleri, modası geçmiş lüks eşyalar ve ilkel totemler gibi imgeleri kişisel çağrışımlarla dolduruyor. Onun blog itirafları gibi, resimleri de ifşa ile gizlenme arasında gidip geliyor. Yüzeyler ve nesneler, sanatçının iç ve dış dünyasındaki dokunulamaz korku ve arzuların birer vekili (surrogate) olarak işlev görüyor.

Sanatçı, teknolojinin anachronizmi ve konu seçimlerindeki tuhaflığına rağmen, kuşağının duygularını sismografik bir hassasiyetle kaydediyor. Sergide yer alan Margaret Kross’un kaleme aldığı “A Throw of the Dice” (Zar Atışı) başlıklı denemeden bir alıntı, serginin felsefesini özetliyor: “Wood’un resimleri, bize kırılganlık ve kurgulanan öz-mitoloji arasındaki satır aralarını okumamızı istiyor.”. Kross’a göre, sanatçının pratiği, toplumsal yeminlere karşı çıkmayı vaat ederken, aynı zamanda bilinmeyene karşı bir korunma yolu olarak bu inançlara hala sarıldığımızı kabul ediyor.

Belki de o “sihirli kurşun” (magic bullet), tüm bu oyunu sona erdiren ve sisteme karşı gelmek için tetiği bırakıp oynamayı reddeden bir ego ölümü olabilir. Wood’un sanatı, dünyamızın inşa edilmiş yüzeylerden ibaret olduğunu kabul etmeyi, ancak belirsizlikle bir anlaşma yaparak bu yüzeyleri kesip geçmeyi öneriyor.