Akıştasın: Scherben’de ‘Desire Grace’ Sergisi Dikkat Çekiyor

Yükleniyor
svg

Scherben’de ‘Desire Grace’ Sergisi Dikkat Çekiyor

Mayıs 31, 20256 dk okuma süresi

Komşu, haberi sana okumamı ister misin?

Sanat tarihinde çoğu zaman göz ardı edilmiş, ancak sürrealist ve avangart hareketlere yaptıkları özgün ve cüretkar katkılarla derin izler bırakmış queer kadın sanatçıların eserlerini mercek altına alan ‘Arzu Lütfu’ (Grace of Desire) adlı sergi, zengin bir görsel ve entelektüel bir şölen sunuyor. “Lesbian Legacies” başlıklı üç bölümlük kapsamlı bir dizinin bu ilk halkası, Scherben’den Lorenz Liebig ve Tarik Kentouche ile queer tarihçi Birgit Bosold’un titiz küratörlüğünde hayat bulmuş. Sergi, 20. yüzyılın başlarından itibaren bu sanatsal akımlara damgasını vuran lezbiyen sanatçıların mirasını onurlandırmayı ve görünür kılmayı amaçlıyor.

İzin: Scherben, Telif Hakkı Max Eulitz VG Bild-Kunst

 

Sergi mekanına adım attığınız anda, Krista Beinstein’ın izleyiciyi hemen etkisi altına alan büyük boyutlu, provokatif portreleriyle karşılaşıyorsunuz. Sanatçı, S&M (Sado-Mazoşizm) kültürünün ikonografisini kullanarak lateks maskeler ve eldivenler içindeki figürleri betimliyor. Beinstein, şişme beden eklentileriyle figürlerinin eğrilerini abartarak onları neredeyse tanınmaz, arketipsel varlıklara dönüştürüyor. Özellikle “Klitoride Extravaganz” adlı çalışmasında, prototipik eril ve dişil cinsel organları birleştirerek cinsiyet akışkanlığı üzerine katmanlı ve düşündürücü figürler yaratıyor. Bu cesur fotoğrafik yaklaşım, 90’lı yılların ve 2000’lerin başındaki cinsel özgürleşme hareketlerine ve beden politikalarına dair eğlenceli olduğu kadar derinlikli bir yorum sunuyor.

Sanatçı ve Scherben, telif hakkı Max Eulitz VG Bild-kunst

 

Serginin bir diğer etkileyici bölümü ise cinsiyet akışkanlığı ve performatif kimlik konularında öncü bir isim olan Claude Cahun’a ait. Cahun, özellikle toplumsal cinsiyet ikiliğini sorguladığı otoportreleriyle tanınır. Sanatçı, kamerasını bir ayna gibi kullanarak kendini sürekli farklı kimliklerde ve formlarda yeniden var eder; örneğin, bir portresinde bileğini bir cam küre içinde sıkışmış, neredeyse metamorfik bir halde sunar. Cahun’un eserleriyle etkileşime geçen izleyici, sanatçının fiziksel bedeninin ötesine geçerek, onun yarattığı melez ve akışkan formun büyüsüne kapılır; bu da cinsiyetin performatif doğasına dair güçlü bir ifadedir.

Kjersey Heritage Müzesi’nin izniyle, telif hakkı Max Eulitz VG Bild-kunst

 

Zaman ve mekan algısının büküldüğü sergi ilerledikçe, sürrealist estetiğin klasik fotoğraf yaklaşımlarıyla harmanlandığı daha soyut ifadelere tanık oluyoruz. Bu bölümde fotoğrafçılar Florence Henri ve Marta Hoepffner, aynaları ve yavaş enstantane (deklanşör hızı) gibi deneysel araçları ustalıkla kullanarak günlük nesneleri, şarap şişelerini içeren natürmortları ve doğa manzaralarını sürreal bir dille yeniden yorumluyorlar. Her iki sanatçı da, fotoğrafik deneyimin sınırlarını zorlayan, ışıkla boyama tekniklerini andıran özgün kompozisyonlar ve düzenlemeler yaratarak, izleyiciyi alışılagelmişin dışında bir görsel deneyime davet ediyor.

Telif Hakkı Max Eulitz VG Bild-Kunst

 

Sergi, Marta Hoepffner’in kadın çıplaklarını konu alan çalışmalarıyla son buluyor; bu tema, sanat tarihinde genellikle eril bakış açısıyla ve erkek sanatçılar tarafından işlenmiş bir konuydu. Hoepffner, bu geleneği yıkarak, çıplak portrelerinden birinde solarizasyon gibi sürrealist teknikler ve fotografik süreçler uygulayarak konuya farklı bir boyut katıyor. Ortaya çıkan görüntü, modele yabancılaştırıcı bir nitelik kazandırırken, bedeni erotize etmek veya vurgulamak yerine onu daha soyut, gri tonlamalı bir formda sunarak izleyicinin algısını yeniden şekillendiriyor.

Kressbronn Müzesi Lände’nin izniyle, telif hakkı Max Eulitz VG Bild-kunst

 

‘Arzu Lütfu’ sergisindeki bu güçlü eserleri bir araya getiren temel unsur, yaratıcılarının demografik kimliklerinin ötesinde, fotoğrafçılığın dünyada yeni varoluş biçimleri, yeni gerçeklikler önerebileceğine dair sarsılmaz bir inançtır. Beinstein, Cahun, Henri ve Hoepffner, fotoğrafçılığı sadece bir kayıt aracı olarak değil, bir kendini ifade etme, bir kimlik beyanı ve bir direniş biçimi olarak kullanıyorlar. Çalışmaları, kim olduklarının sanatsal bir manifestosu niteliğindeyken, estetik duyarlılıkları da kimliklerinden ve deneyimlerinden ayrılamaz bir bütün oluşturuyor. Başkalarının kimlikleri tanımlamaya ve sınırlamaya çalıştığı dönemlerde, fotoğrafçılık bu tür dayatmalara meydan okuma ve belki de en önemlisi, kendini gerçekleştirme ve özgürleşme yolunda güçlü bir araç sunmaya devam ediyor. Bu sergi, tam da bu gücün altını çiziyor.

Sergi Bilgileri

Scherben

Grup Sergisi: “Lesbian Legacies #1 Grace of Desire”
Sergi Tarihleri: 1 Mayıs – 8 Haziran 2025
Scherben.in
Leipziger Str. 61, 10117 Berlin, Harita için buraya tıklayın

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg