Geçtiğimiz günlerde, Berlin’deki Krankenhauskirche im Wuhlgarten’ı ziyaret ederek Helmut Müller‘in “A N K L Ä N G E” sergisini görme şansı buldum. Açıkçası, bir hastane kilisesinin bu kadar sanatsal ve huzurlu bir atmosfere sahip olabileceğini tahmin etmezdim.
Müller’in grafikleri, beni 20. yüzyıl bestecilerinin dünyasına adeta bir yolculuğa çıkardı. Sanatçı, portreleri, manzaraları ve biyografik unsurları kolaj benzeri bir yaklaşımla harmanlayarak, müziğin görsel bir dile nasıl dönüştürülebileceğini ustaca gösteriyor. Özellikle Gustav Mahler ve öğrencisi Gerenot Richter‘e adanmış eserler, bestecilerin ruhunu ve müziğinin etkisini derinden hissetmemi sağladı.
Serginin açılışında Georg Schwark’ın flugelhorn konseri ve Federico Fellini’nin senaryosundan okunan metinler eşliğinde ne kadar büyülü bir atmosfer oluştuğunu hayal edebiliyorum. Bu sergi, görsel sanatların işitsel sanatlarla nasıl iç içe geçebileceğinin canlı bir kanıtı gibiydi.
Helmut Müller’in eserleri, sanatın farklı disiplinler arasında köprüler kurma gücünü bir kez daha gösteriyor. Eğer Berlin’deyseniz ve hem ruhunuza hem de gözlerinize hitap eden bir deneyim arıyorsanız, 23 Ağustos 2025’e kadar devam eden bu sergiyi kaçırmayın. Kesinlikle görmeye değer bir buluşma!
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak