Spor, sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda toplumsal kısıtlamalara karşı bir meydan okuma alanı olabilir. Mildred “Millie” Burke, 1940’lar Amerikası’nda kadın güreşinin yasak olduğu bir dönemde, bu mücadeleyi ringe taşıdı. “Queen of the Ring” filmi, küçük bir kasabadan çıkan bu bekar annenin, güreşi bir gösteriden milyon dolarlık bir endüstriye dönüştürerek Amerika’nın ilk milyoner kadın atleti oluşunun olağanüstü yükselişini anlatıyor.
Yönetmen Ash Avildsen, filmiyle babası John G. Avildsen’in (Rocky filminin yönetmeni) “ezilenin hikayesi” mirasını, feminist bir mercekten sürdürüyor. Film, sadece Mildred’in zaferlerini değil, aynı zamanda sömürüyü, azmi ve başarısının arkasındaki kişisel bedeli de gözler önüne seriyor. Ringle tanışmasından dünya şampiyonluğuna giden bu yolculuk, sadece güreşle ilgili değil; görünmek için iki kat savaşmak zorunda kalan her kadının hikayesini yansıtıyor.
Film, Emily Bett Rickards’ın (Arrow dizisinden tanınıyor) canlandırdığı Mildred Burke’ün kaslı ama hassas portresiyle öne çıkıyor. Rickards, karakterin hem fiziksel gücünü hem de sistemin sembolü olan eşi ve menajeri Billy Wolfe (Josh Lucas) tarafından sömürülmesinin getirdiği kırılganlığı aynı anda başarıyla yansıtıyor. Eleştirmenler, filmin dürüstlüğü, tarihi kapsamı ve feminist mesajını övgüyle karşılıyor.
“Queen of the Ring”, modern sporun erkek egemenliğinden nasıl kurtarıldığını gösteren, biyografik güçlenme sineması akımının güçlü bir örneğidir. Mildred Burke’ün mirası, sadece bir spor hikayesi değil, aynı zamanda haysiyet, mücadele ve varoluşun evrensel bir öyküsüdür.
Film Bilgileri:
- Yönetmen: Ash Avildsen
- Oyuncular: Emily Bett Rickards, Josh Lucas
- Yayın Yılı: 2024
- Ödüller: En İyi Kadın Oyuncu (Emily Bett Rickards), Seyirci Ödülü (En İlham Verici Film)
- Tema: Kadın Sporcuların Tarihsel Mücadelesi, Güç ve Sömürü.
