Hudson, “Çalışmalarımı nostalji karşıtı olarak düşünüyorum” diye açıklıyor.
“Benim için nostalji, uzak bir geçmişe duyulan özlemle ilgili. Geçmişe özlem duymuyorum çünkü artık nesnelerle olan ilişkim aracılığıyla 70’lerin maddi dünyasında yaşıyorum. Genç bir sanatçı olarak, belirli kitleler için daha kabul edilebilir hale getirmek için çalışmalarımı basitleştirme baskısı yaşıyorum sanırım.”
Son yıllarda, Z Kuşağı’nın nostaljiye kolektif bir şekilde kapıldığını, bugünün kırılganlığından kaçmak için geçmişe sığınmaya çalıştığını görüyoruz. Aslında Hudson’ın çalışmalarının kendi neslinin simgesi haline geldiğini görmek kolay olsa da, onun kendine özgü uygulaması maddi geçmişimiz aracılığıyla bugünle yüzleşmekle daha çok ilgileniyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap