Quentin Tarantino, Inglourious Basterds ile savaş sinemasına yeni bir tür getirdi: sinematik intikam operası.
II. Dünya Savaşı arka planında geçen bu hikâyede, müzik sadece atmosfer değil; ideolojik bir silah, bir ruh hâli, bir intikam aracıdır.
Bu filmde mermiler kadar notalar da hedefe gider.
Tarantino’nun müzik kullanımı, klasik savaş filmlerinin “kahramanlık marşları”nı yıkar; yerine western, pop, soul ve operatik dramatik tonlar getirir.
Sonuç: tarih yeniden yazılır, ama bu kez müziğin temposuyla.
🎞️ 1. Açılış – “Once Upon a Time… in Nazi-Occupied France”
🎵 “The Green Leaves of Summer” — Nick Perito (from The Alamo, 1960)
Film, western havasında açılır.
Başlık belirdiğinde fonda bu nostaljik parça duyulur.
Tarantino, daha ilk dakikada sinemaseverlere göz kırpar: “Bu, bir tarih dersi değil. Bir film masalı.”
Bu melodik açılış, yaklaşan şiddeti neredeyse romantikleştirir.
🎞️ 2. Çiftlik Evi Sahnesi
🎵 “The Verdict (Dopo la Condanna)” — Ennio Morricone
Hans Landa’nın süt içtiği, sessizliği bıçak gibi kestiği sahne.
Morricone’nin yavaş tırmanan bestesiyle tansiyon artar.
Tarantino burada müziği Landa’nın iç sesi gibi kullanır — tatlı ama ölümcül.
Bu sahne, müzikle gerilim yaratmanın sinema tarihindeki en iyi örneklerinden biridir.
🎞️ 3. Shosanna’nın Paris Günleri
🎵 “The Man with the Big Sombrero” — The Tune Wranglers (1943)
🎵 “Davon Geht Die Welt Nicht Unter” — Zarah Leander
Paris’te geçen sahnelerde Nazi subayları eğlenirken bu parçalar çalar.
Tarantino burada, savaşın “kültürel yüzünü” hicveder: korkunç bir dönemin içinde, şarkılar hâlâ neşelidir.
Shosanna bu sahnelerde kameranın dışında kalır, ama her nota onun sabrını temsil eder.
🎞️ 4. Bar Sahnesi – “This is a Mexican Standoff!”
🎵 “Main Theme (The Rebels)” — Charles Bernstein (from White Lightning, 1973)
Yeraltı barında İngiliz subay, ajan ve Nazi askerleri arasındaki o meşhur gerilim sahnesinde duyulan bu parça, western havasını geri çağırır.
Tarantino, bir içki kadehini bile silah gibi kullanan bu diyalog sahnesini Morricone ritmiyle adeta bir düelloya dönüştürür.
🎞️ 5. Shosanna’nın Final Hazırlığı
🎵 “Putting Out the Fire (Cat People)” — David Bowie (1982)
Tarantino’nun zamansız müzik kullanımlarının zirvesi.
Shosanna kırmızı elbisesini giyer, göz makyajını sürer, film bobinlerini yakmaya hazırlanır.
David Bowie’nin sesi, 80’lerden 40’lara uzanır — zamansız, güçlü, trajik.
Bu sahne, sinemanın kendi intikamını aldığı andır.
“I’ve been putting out fire with gasoline.”
(Yangını söndürmüyorum — besliyorum.)
🎞️ 6. Sinemanın Yanışı
🎵 “Un Amico” — Ennio Morricone (from Revolver, 1973)
🎵 “Burning Bright” — Giorgio Moroder & David Bowie
Yangın başlar.
Shosanna’nın yüzü perdede belirir.
Kamera alevlerin arasında dolaşırken Morricone’nin dramatik tınısı sinemayı kutsal bir mekâna çevirir.
Bowie’nin sesi tekrar duyulduğunda, bu bir katliam değil — bir ritüeldir.
Tarantino’nun mesajı nettir: Sinemanın intikamı sanatla alınır.
🎞️ 7. Landa ve Basterds Finali
🎵 “Rabbia e Tarantella” — Ennio Morricone
Brad Pitt’in Aldo Raine karakteri, Landa’ya “Bu muhtemelen en iyi işim oldu,” der.
Kamera yukarı döner, kanlı bir mizah, neşeli bir müzik.
Tarantino kapanışı ironik bir şekilde eğlenceli tutar.
Morricone’nin notaları, seyirciye göz kırpar: Her trajedinin sonunda biraz da tiyatro vardır.
💿 Soundtrack Albümü (Inglourious Basterds: Motion Picture Soundtrack, 2009)
-
“The Green Leaves of Summer” – Nick Perito
-
“The Verdict (Dopo la Condanna)” – Ennio Morricone
-
“White Lightning (Main Title)” – Charles Bernstein
-
“Slaughter” – Billy Preston
-
“The Surrender (La Resa)” – Ennio Morricone
-
“One Silver Dollar” – Marilyn Monroe
-
“Davon Geht Die Welt Nicht Unter” – Zarah Leander
-
“The Man with the Big Sombrero” – The Tune Wranglers
-
“Ich Wollt Ich Wär Ein Huhn” – Harvey & Fritsch
-
“Main Theme (The Rebels)” – Charles Bernstein
-
“Un Amico” – Ennio Morricone
-
“Cat People (Putting Out Fire)” – David Bowie
-
“Tiger Tank” – Lalo Schifrin
-
“Rabbia e Tarantella” – Ennio Morricone
🎬 Apartman No:26 Notu
Inglourious Basterds, Tarantino’nun müzikle tarihe meydan okuduğu filmdir.
Burada müzik, yalnızca duygusal bir araç değil, tarihsel bir yeniden yazma aracıdır.
Tarantino, Morricone’nin western tınılarını Nazi Almanyası’na yerleştirerek “savaşın westerni”ni yaratır.
David Bowie’nin 80’ler şarkısı, 40’ların sinemasına girerek “zamansız sinema” anlayışını tamamlar.
Bu filmde müzik, silah sesinden bile daha politik bir güçtür.
“Shosanna sinemayı ateşe verdi. Tarantino müziğiyle tarihi ateşe verdi.”












