Adam McKay deyince aklınıza hemen “Anchorman”in bıyık burkan efsane replikleri, “Büyük Açık”ın finansal cambazlıkları ya da “Vice”ın politik hicivleri mi geliyor? Eyvallah, hepsi başımızın tacı, sinema sanatının incileri! Ama bu sinema dehasının, Oscar heykelciklerini cilalamadan yıllaaar yıllar önce, Will Ferrell ve John C. Reilly gibi iki komedi devini yanına alarak sinema tarihine “Bu neyin kafası?!” dedirten, absürt bir kahkaha anıtı diktiğini biliyor muydunuz? Evet, takvimler 2008’i gösterirken salonlara düşen, safkan bir güldürü makinesi olan **”Step Brothers”**tan (Üvey Kardeşler) bahsediyoruz!
“Step Brothers” mı dediniz? Durun orada! Bu bir film değil, bu bir yaşam biçimi, bir fenomendir azizim! Küfürbazlığın ve absürtlüğün ordinaryüs profesörlük tezi niteliğindeki bu başyapıt, en olmadık anlarda patlayan, “Yok artık Lebron James!” dedirten spesifik esprileriyle adeta sinir uçlarınızla Flamenko yapıyor. Ferrell ve Reilly’nin doğaçlama resitalleriyle stüdyo komedisinin ezberlerini bozduğu, George W. Bush sonrası Amerika’nın suratına absürt bir kahkaha patlattığı ve 2008 krizinin ince sızısını ti’ye aldığı bu kült film, sizi kahkahadan gözyaşlarına boğmazsa, biz de bu işi bilmiyoruz demektir!
“İyi Güldük Ama Daha Yok Mu?” Diyenlere Özel: İşte ‘Step Brothers’ Tadında 15 Beyin Kütleten Komedi!
Peki, “Step Brothers”ın o tatlı-kaçık, bir o kadar da tuhaf dünyasına doyamadıysanız, “Yetmez ama evet, daha fazlasını istiyorum!” diye haykırıyorsanız, doğru adrestesiniz! İşte size, “Step Brothers”ın ruh ikizi sayılabilecek, absürtlüğün dibine vuran, izlerken “Acaba senaristler ne içmiş?” diye sorgulatacak, kahkaha kaslarınızı eritecek 15 kafadar komedi! Ama baştan uyaralım: Bu filmleri izlerken ev ahalisini ve komşuları acil durum sığınağına yollayın, zira yaşanacak kahkaha tufanından mesuliyet kabul etmiyoruz!
-
The Brothers Solomon (Solomon Kardeşler) Sadece adında ‘Kardeş’ geçtiği için değil, absürtlüğün Everest’ine oksijensiz tırmandığı için listemizin demirbaşı! Will Forte’nin kaleminden, Bob Odenkirk’in (“Better Call Saul”daki Saul Goodman!) kamerasından çıkan bu inci, komadaki babalarına bir torun sevinci yaşatmak gibi ulvi bir görev için kadınlarla flört etme konusunda… eee, biraz “kendine has” yöntemleri olan iki kardeşi merkezine alıyor. Garip mi garip, ama bir o kadar da acayip komik!
-
Dude, Where’s My Car? (Dostum Arabam Nerede?) Ashton Kutcher ve Seann William Scott ikilisinin, “Dün gece tam olarak ne oldu ya?” sorusunu sinema tarihine altın harflerle kazıdığı bir gençlik klasiği! Bir partinin ertesi sabahı gizemli bir şekilde buharlaşan arabalarının peşine düşen bu iki çılgın parti hayvanının başına gelenler, “Step Brothers”taki o “Bu kadar da saçmalık olmaz ama oluyor işte!” dedirten anları aratmıyor. Absürtlüğün ve “Aman Tanrım, yine mi?!” anlarının kusursuz bir dansı!
-
Dumb and Dumber (Salak ile Avanak) Jim Carrey ve Jeff Daniels’ın beyin hücrelerini tatile gönderip, kahkaha kaslarını fazla mesaiye zorladığı bu ölümsüz eser! “Salak ile Avanak”, “Step Brothers”taki o sarsılmaz (ve bir o kadar da mantık sınırlarını zorlayan) kankalık temasının atası, piri sayılır. Salaklığın bu kadar sevimli, bu kadar içten ve bu kadar komik olabileceğine kim inanırdı ki? (Biz inandık, hâlâ da gülüyoruz!)
-
Friday (Cuma) Ice Cube ve Chris Tucker’ın “Bugün Cuma, bugün Cuma!” repliğini dilimize pelesenk ettiği, basit bir mahalle hikayesinden nasıl bir komedi destanı çıkarılır dersi veren bir film. İki karakterin arasındaki o akıl almaz kimya ve absürt diyaloglar, “Step Brothers”ın o kendine has “kafa nereye biz oraya” ruhunu taşıyor.
-
Friendship! Adı “Arkadaşlık!” ama bu bildiğiniz o duygusal, mendilleri ıslatan dostluk hikayelerinden fersah fersah uzakta! Kara mizahın ve ironinin keskin virajlarında son sürat ilerleyen “Friendship!”, “Step Brothers”taki o tuhaf, karmaşık ama bir şekilde koparılamayan bağların daha bir “Ne izledim ben şimdi?” dedirten, Alman usulü absürt bir versiyonu. Gülmekle dumur olmak arasındaki o ince çizgide gidip geleceksiniz!
-
Harold & Kumar Go to White Castle (Harold ve Kumar Beyaz Kale’ye Gidiyor) John Cho ve Kal Penn ikilisinin, gece yarısı bastıran bir açlık krizini nasıl epik bir maceraya dönüştürdüğünü anlatan, önyargıların hamburger ekmeği gibi doğrandığı bir yol komedisi. “Step Brothers” gibi bu film de beklentileri altüst edip, en olmadık durumlardan bile absürt bir mizah çıkarıyor ve “Aslında hepimiz biraz Harold ve Kumar’ız” dedirtiyor.
-
I Love You, Man (Adamımsın) Paul Rudd’un “damat bey için acil erkek kanka aranıyor” ilanıyla çıktığı bu yolda Jason Segel gibi bir altın madeni bulmasını izlemek başlı başına bir keyif! “Step Brothers”ın o garip ama bir o kadar da samimi erkek arkadaşlığı dinamiklerini, daha bir “Aww, ne tatlılar!” dedirten bir üslupla sunuyor. Bromance’in kitabını yazmışlar desek yeridir!
-
The Odd Couple (Garip Bir Çift) Ta 1965’ten gelen bir komedi efsanesi! Broadway sahnelerinden beyazperdeye şanla şerefle transfer olan “Garip Bir Çift”, zıt kutupların (tıpkı “Step Brothers”taki Brennan ve Dale gibi düşünün, ama biri aşırı titiz, diğeri ise tam bir pasaklı kral!) aynı çatı altında koparttığı kıyametin ve kahkahaların hikayesi. Ev arkadaşlığı hiç bu kadar trajikomik ve eğlenceli olmamıştı!
-
Romy and Michele’s High School Reunion (Romy ve Michele) Mira Sorvino ve Lisa Kudrow’un, lise mezunlar buluşmasında “ezik” damgasından kurtulmak için attıkları takdire şayan (ve bir o kadar da komik) yalanları anlatan bu film, kadın dayanışmasının ve absürtlüğün en şirin hallerinden. “Step Brothers”tan farklı olarak, bu kez kahkahaların merkezinde iki çılgın kadın var ve olaylar “Post-it’i ben icat ettim” seviyesine kadar ulaşıyor!
-
Superbad (Çok Fena) Jonah Hill ve Michael Cera’nın ergenlik ateşinin en hararetli dönemlerinde, bir parti için içki alma gibi basit bir görevi nasıl bir hayatta kalma mücadelesine dönüştürdüklerini anlatan, bol küfürlü, bol kahkahalı bir gençlik komedisi. “Step Brothers”taki o ergen ruhun ve absürt durumların bir başka jenerasyondaki yansıması. McLovin’i unutmak ne mümkün!
-
Talladega Nights: The Ballad of Ricky Bobby (Ricky Bobby: Talladega Geceleri) Will Ferrell’in direksiyon başına geçtiği, NASCAR dünyasının parıltılı ama bir o kadar da absürt yüzünü gözler önüne seren bir başka Adam McKay harikası! “Eğer birinci değilsen, sonuncusundur!” felsefesiyle yaşayan Ricky Bobby’nin hikayesi, “Step Brothers”taki o rekabetçi ama bir yandan da çocuksu ruhu sonuna kadar taşıyor. “Shake and bake!”
-
Tim and Eric’s Billion Dollar Movie (Tim ve Eric’in Milyar Dolarlık Filmi) Tim Heidecker ve Eric Wareheim ikilisinin “Bu neydi şimdi?” dedirten, absürtlüğün ve meta-mizahın sınırlarını zorlayan, beyin yakan sinematik deneyimi! Eğer “Step Brothers”ın tuhaflık seviyesi size “eh işte” dediriyorsa, bu film sizi bambaşka bir boyuta ışınlayacak. Uyarı: İzledikten sonra dünyaya aynı gözle bakamayabilirsiniz!
-
Tommy Boy Chris Farley ve David Spade ikilisinin, kimyalarının tavan yaptığı, bir şirketi kurtarma göreviyle çıktıkları yolda başlarına gelmedik kalmayan maceralarını anlatan bir 90’lar klasiği. Farley’nin fiziksel komedisi ve Spade’in alaycı zekası, “Step Brothers”taki o zıt karakterlerin uyumsuzluğundan doğan komediyi hatırlatıyor. “Fat guy in a little coat!”
-
Wayne’s World (Wayne’in Dünyası) Mike Myers ve Dana Carvey’in bodrum katından yaptıkları TV programıyla bir anda şöhrete kavuşan iki rock ‘n’ roll sevdalısı metalcinin maceraları! “Party on, Wayne!” “Party on, Garth!” replikleriyle kültleşen bu film, “Step Brothers”taki o naif ama bir o kadar da eğlenceli arkadaşlık dinamiklerini ve “biz kendi dünyamızda mutluyuz” tavrını sonuna kadar yansıtıyor. Excellent!
-
Wet Hot American Summer (Azgın Yaz Kampı) David Wain ve ekibinin (Paul Rudd, Amy Poehler, Bradley Cooper gibi isimlerle dolu bir yıldızlar geçidi!) 80’ler yaz kampı filmlerine saygı duruşunda bulunduğu, absürtlüğün her bir karesinden fışkırdığı bu modern klasik! “Step Brothers” gibi, mantık aramayı bir kenara bırakıp sadece anın tadını çıkarmanız gereken, yapısal ve ton olarak “Ne oluyor ya?” dedirten ama bir o kadar da zeki bir izleme deneyimi.
Kahkaha Maratonu Başlasın!
İşte böyle ey ahali! Eğer “Step Brothers” kalbinizde o kocaman, davul setiyle dolu odaya kurulduysa, bu 15 film de ruhunuzu okşayacak, yüzünüzde aptal bir sırıtış bırakacak ve belki de en önemlisi, kahkaha çakralarınızı sonuna kadar açacak! Haydi, patlamış mısırları hazırlayın, en rahat koltuğunuza kurulun ve absürt komedinin o tatlı, kaçık ve beyin yakan derin sularına doğru yelken açın! Pişman olmayacaksınız (belki ertesi gün karın kaslarınız biraz ağrır, o kadar!). İyi seyirler!
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak