Natalia Zagorska-Thomas “In Absentia”: Yokluğun Üretken Gücü

TowerLondraSokak4 saat önce4 Tıklanmalar

Komşu, haberi sana okumamı ister misin?

London’ın Noel ışıklarıyla bezeli sokaklarında, bayram telaşının gürültüsünden uzaklaşıp Tabula Rasa Gallery’nin sessizliğine sığındığımızda bizi yokluğun içine gizlenmiş derin bir varoluş hikâyesi karşılıyor. Yılın en kısa günlerini yaşarken, Natalia Zagorska-Thomas’ın nesneleri günlük köleliklerinden azat ettiği “In Absentia” sergisini Apartman No: 26’nın kış rotasına ekliyoruz.

Serginin başlığı olan “In Absentia” (Yokluğunda), işlevini yitirmiş nesnelerin geride bıraktığı o tekinsiz ama bir o kadar da yaratıcı boşluğa işaret ediyor. Zagorska-Thomas; yumurta kabukları, rujlar, pudra kutuları ve fincanlar gibi sıradan ev eşyalarını bir araya getirerek onları alışılmış rollerinden koparıyor. Sanatçı için bu nesneler artık birer araç değil; emeğin, yakınlığın ve zamanın izlerini taşıyan birer tılsım niteliğinde.

Zagorska-Thomas’ın pratiği; kırılganlık, onarım ve yeniden canlanma (resurrection) temaları etrafında dönüyor. Sanatçı, nesneleri birer adli tıp kanıtı gibi inceliyor; onların üzerindeki çizikleri, lekeleri ve aşınmaları okuyarak, bedenler artık orada olmasa bile anlatmaya devam ettikleri hikâyeleri gün yüzüne çıkarıyor.

Günlük Kölelikten Azat Edilme

Sanatçı, kendi üretim sürecini bir “yazarlık” değil, bir “arabuluculuk” olarak tanımlıyor. Bu alçakgönüllü yaklaşım, nesnenin kendi sesini duymamıza olanak tanıyor:

“Neredeyse her zaman mevcut bir nesneyle başladığım için, kendimi eserin asıl yazarı olarak görmüyorum. Ben daha çok, o nesnenin günlük köleliğinden kurtulmasına (emancipation) yardım eden bir çift el gibiyim.” — Natalia Zagorska-Thomas

Akademisyen Dawn Adès’in de belirttiği gibi, Zagorska-Thomas’ın topladığı bu “sevilmeyen ve kırık şeyler”, beklenmedik yan yana gelişlerle gizemli bir şekilde hayata dönüyor ve artık kendi bağımsız dünyalarında var oluyorlar.

Bir Onarım İş Birliği: İzleyici Katılımı

Sergiyi benzersiz kılan en önemli unsurlardan biri, izleyiciyi sadece bir gözlemci olmaktan çıkarıp onarım sürecine aktif bir paydaş olarak dahil eden özel sipariş (bespoke commission) sürecidir. Bu süreçte ziyaretçiler; kendi kırık cam eşyalarını, hasarlı ev objelerini veya kişisel geçmişlerinin yükünü taşıyan atılmış malzemeleri galeriye getirmeye davet ediliyor. Sanatçı, bu nesnelere dikiş atarak, onları birleştirerek veya yeniden yapılandırarak her birini özgün birer sanat eserine dönüştürüyor. Böylece bir zamanlar kaybı, kopuşu veya işlevsizliği simgeleyen bu parçalar, geçmişin izlerini silmek yerine onları onurlandırarak yepyeni bir anlam döngüsüne giriyor ve kolektif bir iyileşme hikâyesinin parçası oluyor.

Ziyaret Notları

  • Mekân: Tabula Rasa Gallery, Londra.

  • Tarih: 30 Ocak 2026’ya kadar devam ediyor.

Apartman No: 26 Notu

Natalia Zagorska-Thomas bize şunu hatırlatıyor:

Hiçbir şey gerçekten “bitmiş” değildir; her kırık, yeni bir başlangıcın dikiş yeridir.

Londra’nın bu kış soğuğunda, bir nesnenin onarılma hikâyesiyle ısınmak ruhumuza iyi gelecek.

0 Votes: 0 Upvotes, 0 Downvotes (0 Points)

Yorum bırakın

Bize Katılın
  • X Network146
  • Linkedin
  • Youtube1.2K
  • İnstagram8.5K

Bir ödül verilmiş, bir film çıkmış, bir sergi açılmış... Hepsi burada.


    E-posta yoluyla bülten almayı kabul ediyorum. Daha fazla bilgi için lütfen şu adresi inceleyin: Gizlilik Politikası



    Reklam

    Sonraki Gönderi Yükleniyor...
    Takip Et
    Arama Trendler
    Apartman Gözdesi
    Yükleniyor

    Giriş yapılıyor 3

    Hesabınız oluşturuluyor ve onay maili gönderiliyor 3