Star Wars evreni, tüm kurgu dünyası içinde en detaylı, en zengin ve en geniş evrenlerden biri. Sayısız gezegen ve hikayenin tek bir galakside bir araya gelmesi, bu evreni canlı kılıyor; sanki perde arkasında her zaman bir şeyler oluyormuş gibi hissettiriyor – ki bunun için çizgi romanlar ve romanlar gibi sayısız ek materyali okumanıza bile gerek yok. Bu, aynı zamanda franchise’daki sayısız tuhaf yaratığa (büyük ve küçük) kadar uzanıyor; bunların çoğunun kendi hikayesi ve daha büyük evrenle bir bağlantısı var (Purrgils veya Loth-cats gibi).
Sonra bir de Mythosaur var; “The Mandalorian” 3. sezonda sadece kısa bir anlığına gördüğümüz, ancak bundan onlarca yıl önce “Star Wars” mitolojisinin zaten büyük bir parçası olan bir yaratık. “The Mandalorian”da, Mandalore gezegenindeki Canlı Sular’a gittiğimizde, Bo-Katan Kryze (Katee Sackhoff) ve Din Djarin (Pedro Pascal) ile birlikte gerçek bir Mythosaur’u görüyoruz. Gölgenin içinde, su altında bu devasa canavarı, o büyük dişleriyle birlikte izliyoruz.
Ancak bu, ana karakterlerin yenmesi ve sonra unutması gereken haftanın son dev canavarından çok daha fazlası. Mythosaur’un ortaya çıkışı, sadece Bo-Katan ve Din Djarin için değil, aynı zamanda Mandalorian kültüründe ne kadar önemli olduğunu çok iyi bilen ve bu efsanevi canavarın neye benzediğini görmek için onlarca yıl beklemiş “Star Wars” hayranları için de büyük bir olaydı.
Mythosaur Nedir?
Mythosaur, ilk olarak 1977’de başlayan Marvel çizgi roman serisinde ortaya çıktı. Star Wars Efsaneleri’ne (Legends) göre, Mandalore gezegeninde karşı konulamaz bir şekilde dolaşan devasa bir canavardı. Mandalore the First olarak bilinen savaşçı liderliğindeki Mandalorian Taung, gezegeni fethetmek için bu devasa yaratıkları katletti ve onları Yavin Savaşı’ndan yaklaşık 7.000 yıl önce nesillerini tüketti. Dahası, Mythosaur’ların kendilerinin küçük şehirler büyüklüğünde olduğu söyleniyordu, bu yüzden kireçlenmiş kemikleri eski Mandalorian’lar tarafından ilk yerleşimlerini inşa etmek için kullanıldı.
Ancak mevcut kanona göre, Mythosaur yaklaşık 100 fit uzunluğa kadar büyüyebilen bir deniz canavarıdır. Benzer şekilde, onları hemen neslinin tükenmesine yol açmak yerine, Büyük Mandalore ve eski Mandalorian’ların Mythosaur’ları evcilleştirdiği söyleniyor – bazı efsaneler, erken Mandalorian’ların vahşi doğada bu canavarlara bindiğini iddia ediyor. Bu efsanevi yaratıkların evcilleştirilmesi, daha sonra kafatası sembollerinin Mandalorian’lar tarafından benimsenmesine yol açtı. Dahası, “The Book of Boba Fett”in bir bölümünde, Zırhçı (Emily Swallow), Din’e, Mythosaur’un “Mandalore’un yeni bir çağını müjdelemek için” bir kez daha yükseleceği efsanesini anlatır. Başka bir deyişle, Mandalorian’lar yaratıkların nesilleri tükendikten sonra geri döneceğine inanmaya başladılar, ki bu da “The Mandalorian” 3. sezonda Mandalore’u geri alma görevini üstlenirken Bo-Katan’a yardımcı olan bir şeydir.
Mythosaur Neden Önemli?
Kanon ne olursa olsun, Mythosaur hızla Mandalorian halkının sembolü haline geldi. Efsaneler’de Mandalorian’lar, canavarın boyutunu ve gücünü kendi üstünlüklerinin bir sembolü olarak görüyor, kemiklerini ve derisini silah ve zırh yapmak için kullanıyorlardı. Aynı şekilde, Mythosaur kafatası, Mand’alor unvanını devralan ve tüm Mandalorian’ları yönetenler tarafından giyilen bir maskede kullanılıyordu.
Mevcut kanon, zırhların ve silahların kaynağını beskar yapmış olsa da, Mythosaur’un ikonografisi ve Mandalorian kültüründeki yerini değiştirmedi. Bu durumda, Mythosaur kafatası ilk olarak Boba Fett’in Mandalorian zırhında bir sembol olarak ortaya çıktı ve o zamandan beri zırhlarından pankartlarına ve daha pek çok şeye kadar Mandalorian kültürüne tamamen yerleşti, Mandalorian’ları kelimenin tam anlamıyla yaratıkla eş anlamlı hale getirdi. Aslında, Din Grogu’yu ailesinin bir parçası olarak kabul ettiğinde, bunu küçük yeşil oğluna bir Mythosaur kolyesi vererek yaptı.
Mythosaur’u ekranda tüm ihtişamıyla henüz tam olarak görmesek de, yaratığın onlarca yıl sonra bile (kelimenin tam anlamıyla, “The Mandalorian”daki Mythosaur’un durumunda olduğu gibi) gölgelerde gizlenmesine rağmen bu kadar iyi bilinmeye devam etmesi, “Star Wars”ın gücünün bir kanıtıdır. Ayrıca, Mandalore yüzeyinin altında yaşayan diğer Mythosaur’ları gördüğümüzde, bu gerçekten görülmeye değer bir manzara olacak!
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak