Claire Tabouret hayranlarına müjde! Ünlü sanatçı, “Ay Işığında Gölgeler” (Moonlight Shadow) adını taşıyan ve merakla beklenen yeni resim sergisiyle Gece Galerisi’nde (Night Gallery) sanatseverlerle buluşuyor. Bu sergi, Tabouret’in galeriyle gerçekleştirdiği “Tutulma” (Eclipse, 2017) ve “Güneşin Çekilmesi” (The Pull of the Sun, 2020) adlı başarılı kişisel sergilerinin ardından gelen üçüncü önemli buluşma niteliğinde.
Notre Dame’a Sanatsal Dokunuş ve Yeni Ufuklar
Bu sergi haberi, sanat dünyasında büyük yankı uyandıran bir başka önemli gelişmeyle de aynı döneme denk geliyor: Claire Tabouret, Paris’in simgesel yapısı Notre Dame Katedrali için altı yeni vitray pencere tasarlamak üzere seçildi! Bu prestijli proje için Atelier Simon-Marq ile işbirliği yapacak olan sanatçının tasarımlarının 2026 sonuna kadar tamamlanıp yerleştirilmesi planlanıyor. Bu gelişme, Tabouret’in sanatsal vizyonunun ne denli geniş bir yelpazede takdir gördüğünün ve tarihi mekanlara çağdaş bir yorum getirme potansiyelinin bir kanıtı.
“Ay Işığında Gölgeler”: Uyku, Yokluk ve Zamanın İzleri
Gece Galerisi’ndeki “Ay Işığında Gölgeler” sergisi, adını müzisyen Mike Oldfield’ın 1983 tarihli unutulmaz şarkısından alıyor. Claire Tabouret, bu yeni çalışma grubunda uyku, yokluk, kayıp, gecenin gizemleri ve zamanın akışkanlığı gibi derin temalara odaklanıyor. Sanatçı, Oldfield’ın şarkısındaki gibi bir tekrar ve tema duygusuyla örülü, izleyiciyi dalgın ve melankolik bir yolculuğa çıkaran kompozisyonlar yaratıyor.
Kişisel ve buluntu fotoğraflardan ilham alan Tabouret, imza niteliğindeki katmanlı boyama tekniğiyle yine dikkat çekici eserlere imza atıyor. Bazı çalışmalarda boyanın akıtıldığı ve inceltilmiş yıkamaların kullanıldığı görülürken, diğerlerinde ise “day-glo” (fosforlu) alt boyamalar ve zamanı büyüten bitişlerle hem çağdaş bir enerji hem de nostaljik bir duygu yakalanıyor. Sanatçının bu yeni serisindeki paletinde mavilerin, morların ve toprak tonlarının hakimiyeti göze çarpıyor.
.
Geçmişten İlham, Bugüne Bakış
Tabouret, yeni büyük ölçekli bir çalışmasında eski bir motif olan grup portresini yeniden yorumluyor. Kostümlü çocukların yer aldığı tarihi bir görüntüden esinlenerek oluşturduğu bu tabloda, gri-mavi sıvı boyayı püskürtme tekniğiyle kullanarak belleğin kaygan ve birikimsel doğasını görselleştiriyor.
Sanat tarihinde Mary Cassatt ve Finlandiyalı sanatçı Helene Schjerfbeck gibi ustaların resimlerinden ilham almaya devam eden Claire Tabouret, kendi portrelerini ve başkalarının tasvirlerini bu etkileşimlerle zenginleştiriyor. Eserlerinde, hayallerin ve korkuların iç içe geçtiği, gerçeklikle rüya arasında salınan bir liminal (eşiksel) alanda var olan figürler, izleyiciyi kendi iç dünyasına ve zamanın ötesine dair düşünmeye sevk ediyor.
“Ay Işığında Gölgeler”, Claire Tabouret’in sanatsal evriminde yeni bir döneme işaret ederken, Notre Dame projesiyle de adını sanat tarihine altın harflerle yazdırmaya hazırlandığını müjdeliyor. Sanatçının bu son dönem çalışmaları, onun hem kişisel hem de evrensel temaları ne denli güçlü bir görsel dille ifade edebildiğini bir kez daha kanıtlar nitelikte.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak