
Berlin’in modernist anıtlarından biri olan Karl-Marx-Allee’deki Capitain Petzel, bu sonbaharda duygusal bir tiyatro sahnesine dönüşüyor. Amerikalı sanatçı Matthew Lutz-Kinoy, Bolero Bordello başlıklı sergisiyle galeriyi bir tür bedensel mimariye dönüştürüyor — renk, hareket, müzik ve tarih arasında salınan bir karnaval atmosferiyle.
Lutz-Kinoy’un işleri genellikle yalnızca duvara asılmaz; mekânı bütünüyle dönüştürür. Bolero Bordello’da da aynı şey oluyor:
Resimler duvar değil, sahne perdesi; heykeller birer koreografi öğesi. Sanatçı, Ekbütünsel (total) ortam kavramını yeniden ele alıyor — 20. yüzyıl başındaki Ballets Russes geleneğinden ilhamla. Tıpkı Sergei Diaghilev’in dönemin sınırlarını yıkan bale topluluğu gibi, Lutz-Kinoy da resim, seramik, performans ve müziği tek bir duyu alanına çeviriyor.
Bir Ravel Kadar DöngüselSerginin adı, Maurice Ravel’in “Boléro” bestesinden geliyor. Bu müzik parçasının tekrar eden ritmik yapısı, Lutz-Kinoy’un sergi mimarisine yön veriyor: Ritüel, erotizm, tekrar ve coşku — hepsi galerinin duvarlarında yankılanıyor. İzleyici mekânda dolaşırken bir dansa tanık olmaktan çok, dansın parçası haline geliyor. Resimlerin ritmi, sesin temposu, duvarlardaki gölgeler… Her şey müzikle aynı nefesi alıyor.
Lutz-Kinoy’un pratiği her zaman kolektif üretim fikrine dayalı. Burada da yalnız değil: Sanatçılar Isabel Lewis, Niall Jones ve PRICE, sergiye yazılı ve performatif katkılarda bulunuyor. Bu yaklaşım, onun “sergiyi bir topluluk sahnesi” olarak görme anlayışını pekiştiriyor. Ayrıca, sanatçının insan boyutunda resmettiği çiçek figürleri — örneğin Vaslav Nijinsky’yi dikenli bir gül olarak hayal ettiği kompozisyon — beden, doğa ve tarih arasında sürreal bir erotizm kuruyor.
Lutz-Kinoy’un estetik dili, Rokoko’nun zevkli aşırılığı ile Art Nouveau’nun akışkan bitkisel formlarını birleştiriyor.
İşlerinde bedensel kıvrımlar, çiçek motifleri ve soyutlamalar iç içe geçiyor; renkler neredeyse müzikal bir tonlama taşıyor.
Tüm bu estetik bolluk içinde sergi, geçmişin biçimsel ihtişamını bugünün queer özgürlük diliyle yeniden yorumluyor.
Bolero Bordello, yalnızca bir sergi değil — bir duyusal orkestrasyon. Lutz-Kinoy’un mekânı dönüştürme gücü, Berlin’in sert mimarisiyle karşılaştığında neredeyse barok bir gerilim yaratıyor. Bu sergide resim duvara değil, bedene aitmiş gibi duruyor; her şey hareket ediyor, nefes alıyor.
“Her tuval bir dans adımı,
Her fırça izi bir nota gibi.”
📅 Tarih: 31 Ekim – 20 Aralık 2025
📍 Yer: Capitain Petzel, Karl-Marx-Allee 45, Berlin
🎨 Sanatçı: Matthew Lutz-Kinoy
🧭 Sergi: Bolero Bordello






