Louise Bonnet, Berlin’deki kişisel sergisinin önünde şunları söyledi: “Bizi tamamen insan olarak ele veren düşmenin, yani beklenen pozları yerine getirememenin, aslında pasif bir direniş şekli olduğunu düşündüm, bu da tam insanlığı göstermenin bir yol olabileceğini düşündüm. Bu sergi, Galerie Max Hetzler tarafından duyurulan “Şansın Tersine Dönmesi”, Berlin’de Potsdamer Straße 77-87’de Louise Bonnet’in keten ve kağıt üzerine yeni tablolarından oluşmakta.
Eserlerinde insan formunu duygusal açıdan yüklü bir şekilde tasvir eden Bonnet, kırılganlık, melankoli, yalnızlık ve acı gibi zor duyguları araştırıyor. Serginin başlığı, “Şansın Tersine Dönmesi”, bir trajediye veya bir arınma anına yol açan bir olayın dönüm noktasını ima ediyor. Resimlerde yatak, divan veya sedirden düşen, havada süzülen veya baş aşağı devrilen kadın figürleri görülmekte.
Bonnet’in eserlerinde resim tekniği kadar tema ve konu da etkili bir şekilde yer alıyor. Keten üzerine yağlı boya uygulaması, 16. yüzyıl Hollanda resmindeki ten tonlarını anımsatan yarı saydam bir katman yaratmaktadır. Sanatçı, Pieter Bruegel’e ve eserlerine ilgi duyuyor. Bazı eserlerde düşme eylemi dramatik ve Bonnet’in figürleri, insan formlarının idealleştirilmiş hali yerine duygu yelpazesini aktarıyor. Sanatçının sembolizme olan sevgisi, eserlerinde çiçeklerin yer almasıyla belirgin hale geliyor.
Bonnet’in çalışmaları, kolay sınıflandırmaya direnerek anlatının yerine hissin ağırlığını taşımaktadır. Bunlar, içimizdeki hassas gerilimlere yeni bir bakış açısı getirirken, derin bir değerlendirme ve kısıtlama alanında yatmaktadır.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap