Londra’nın en eski günlerinden kalma, Southwark’ta yakın zamanda keşfedilen muhteşem duvar resimleri, şehrin tarihine yepyeni bir ışık tutuyor. Ancak bu keşif, arkeologlar için tam anlamıyla dev bir yapboz meydan okumasına dönüştü!
Bu, yüzyılın şimdiye kadarki en büyük Londra arkeolojik keşiflerinden biriydi. 2022’de, Londra Müzesi Arkeolojisi (MOLA), Güneywark Caddesi’ndeki demiryolu viyadüğünün yanındaki bir kazıda bir dizi Roma taban mozaiği ortaya çıkarmıştı. O zamanlar “hayatta bir kez görülecek bir keşif” gibi ifadeler havada uçuşuyordu.
Ama kazı alanı daha fazla hazineyi saklıyormuş! Arkeologlar, ne yazık ki duvarlara tutunmayan, ancak binlerce parçaya ayrılmış bir dizi fresk de keşfettiler. Bu resimler, Roma döneminde molozlara dönüşmüş ve bir çukura gömülmüştü. Binanın, MS 43’teki Roma istilası ile MS 150 arasına tarihlendiği düşünülüyor. Bu da, bu fresk parçalarını yerleşik Londra’da bulunan en eski sanat eserleri arasına sokuyor.
1800 Yıllık Yapboz Çözüldü
Karşınızda son derece zorlayıcı bir yapboz! Parçaların nasıl bir araya geldiğini çözmek tam üç ay sürdü – alçının hassas doğası bu görevi daha da karmaşık hale getiriyordu. Ama şimdi, en az 1800 yıl sonra ilk kez, gözlerimiz bir kez daha bu desenleri hayranlıkla inceleyebilir! MOLA bu resimleri şöyle tanımlıyor:
“Bu resimler, binanın sahibinin veya sahiplerinin hem zenginliğini hem de mükemmel zevkini sergilemek için tasarlanmıştı. Parlak sarı panel tasarımları, siyah aralıklarla kuşların, meyvelerin, çiçeklerin ve… lirlerin görüntüleriyle güzelce dekore edilmişti. Roma döneminde panel tasarımları yaygın olsa da, sarı paneller nadirdi. Ülke genelinde sadece birkaç yerde, Britanya’nın en lüks Roma konutlarından biri olan Fishbourne Roma Sarayı da dahil olmak üzere, tespit edildiler. Bunlar gibi tekrarlayan sarı paneller bulmak ise daha da nadirdir.”
İnanılmaz ama sanatçının adına bile yaklaşmıştık! Parçalardan birinde ‘FECIT’ kelimesi bulunuyordu, yani “bunu yaptı” anlamına geliyor. Ancak Londra’nın ilk sanatçısının adını içeren parçanın maalesef günümüze ulaşmadığı anlaşılıyor.
Bu bulgular, özellikle nehrin kuzeyindeki daha iyi karakterize edilmiş Londoninium bölgesinden değil de, Güneywark’tan gelmesi nedeniyle daha da heyecan verici. Bina özel bir konut olabilir veya şehri ziyaret eden zengin gezginler için bir tür otel işlevi görmüş olabilir.
Parçaların, kazı alanından çıkan mozaiklerle birlikte halka açık sergilenmesi umuluyor. Bu arada, alan şu anda “The Liberty” adlı konut ağırlıklı bir siteye dönüştürülüyor. Sanırım artık lobisinin renk şemasını tahmin edebiliyoruz!
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak