Kasım ayının soğuk rüzgârları İstanbul sokaklarını dolaşırken, Roxy Club’ın 30. yılını kutlayan sahnesi komşu ülkenin sıcak melodileriyle dolacak. Yunanistan’ın indie-pop öncüsü Monsieur Minimal, 15 Kasım’da yeniden İstanbul’da!
Geçtiğimiz yıl Gezgin Salon Festivali’nde izleyiciyi büyüleyen sanatçı, bu kez şehrin en köklü sahnelerinden birinde, analog synth’lerle örülü rüya gibi melodilerini ve 60’lar–70’lerin nostaljik tınılarını bizlere taşıyacak. Monsieur Minimal’in müziği, bir yandan baharın tazeliğini anımsatırken diğer yandan Atina’nın karanlık ruhunu notalarına işleyen derinlikli bir hikâye sunuyor.
2008 tarihli Lollipop albümünden çıkan ve hâlâ kulaklarımızda yankılanan “Love Story”, genç âşıkların diline dolanmış bir şarkı olarak kariyerinin başlangıcını simgeliyor. Ardından gelen Pasta Flora ve Minimal to Maximal, Atina’nın gece sokaklarının hüzünlü atmosferini taşırken; 2015’te yayımlanan High Times albümündeki “Gaidadelic” parçası, dinleyiciyi ruhun en kuytu köşelerine götürüyor. 2020’deki Easteria albümü ise “east” ve “hysteria” kelimelerinin birleşiminden doğan, Doğu-Batı sentezine dair güçlü bir manifesto gibi. Bugünlerde ise en güncel çalışması Seven (2024), soul, funk, disko ve indie ögeleriyle sanatçının ustalık dönemini işaret ediyor.
15 Kasım gecesi Roxy Club sahnesinde gerçekleşecek bu özel buluşma, yalnızca bir konser değil; iki şehir arasında uzanan melodik bir köprü. Komşudan gelen seslerin İstanbul’da yarattığı bu büyülü atmosfer, kültürlerin birbirine nasıl dokunduğunu bir kez daha hatırlatacak.
Apartman No:26 Notu:
Müziğin sınırları aştığı bu gecede, Monsieur Minimal bize sadece melodilerini değil; Atina’nın ruhunu, Akdeniz’in ortak hafızasını ve indie-pop’un evrensel tınılarını da taşıyacak.
