Bilimkurgu edebiyatının babalarından biri olarak kabul edilen Jules Verne, eserlerinde yalnızca heyecan verici maceralar anlatmadı, aynı zamanda birçok bilimsel ve teknolojik gelişmeyi öngördü. 19. yüzyılda yaşamasına rağmen, 20. ve hatta 21. yüzyılda gerçekleşen birçok icadı ve keşfi romanlarında tasvir etti.
Peki, Jules Verne geleceği nasıl bu kadar doğru tahmin edebildi? Hayal gücü mü, yoksa bilimsel merakı mı? Gelin, onun eserlerinde geçen ve günümüzde gerçeğe dönüşen bazı şaşırtıcı öngörülerine yakından bakalım.
1. Ay’a Yolculuk (1865) ve Gerçekleşen Uzay Uçuşları
Verne’in “Ay’a Yolculuk” (De la Terre à la Lune) adlı romanı, modern uzay araştırmalarının bir öncüsü gibiydi. Roman, Amerika Birleşik Devletleri’nde inşa edilen devasa bir top ile Ay’a fırlatılan bir kapsülün hikayesini anlatır.
İlginç şekilde, Verne’in kurguladığı birçok detay, yaklaşık 100 yıl sonra Apollo 11 misyonu ile gerçeğe dönüştü:
- Fırlatma Yeri: Romanındaki uzay aracı Florida, Tampa yakınlarından fırlatılır. Gerçekte ise Apollo 11, Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden havalandı.
- Mürettebat Sayısı: Verne’in hikayesinde Ay’a giden mürettebat üç kişiden oluşuyordu. 1969’da Apollo 11’in mürettebatı da üç kişiydi: Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins.
- Ay’dan Dönüş: Verne’in kahramanları, okyanusa düşerek dünyaya geri dönerler. Aynı şekilde Apollo 11 de Pasifik Okyanusu’na iniş yaptı.
Tabii ki Verne’in tasarladığı teknoloji, modern roketlerden farklıydı; onun hayalinde uzay aracı devasa bir topun namlusundan fırlatılıyordu. Ancak yine de yerçekimsiz ortam, Ay yüzeyinin yapısı ve fırlatma hesaplamaları gibi birçok bilimsel ayrıntıyı olağanüstü bir doğrulukla betimledi.
2. Denizaltılar ve “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” (1870)
Verne’in “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” adlı romanında ünlü Kaptan Nemo’nun Nautilus isimli denizaltısı, modern denizaltıların öncüsü gibidir. 19. yüzyılda denizaltılar oldukça basit ve ilkel mekanizmalardı, ancak Verne’in Nautilus’u gelişmiş bir yapıya sahipti:
- Elektrik Gücüyle Çalışıyordu: O dönemde böyle bir teknoloji yoktu, ancak bugün nükleer denizaltılar elektrikle çalışıyor.
- Su Altında Uzun Süre Kalabiliyordu: Gerçek denizaltılar ancak 20. yüzyılda bu kabiliyete ulaştı.
- Cam Pencereleri ve Işıklandırılmış Gözlem Alanı Vardı: Bu özellik, günümüz denizaltılarında kullanılan modern tasarım anlayışına benziyor.
Günümüzdeki modern denizaltılar ve deniz keşif teknolojileri, büyük ölçüde Verne’in hayal gücünü gerçeğe dönüştürmüş durumda.
3. Elektrikli ve Otomatik Araçlar
“Paris in the Twentieth Century” (20. Yüzyılda Paris) adlı romanında Verne, elektrikli arabalar, yüksek hızlı trenler ve şehir ışıklandırma sistemleri gibi icatları önceden tahmin etti.
- Romanında, 1960’ların Paris’inde sokakları aydınlatan elektrik lambaları bulunuyordu. Bu öngörü, Edison’un ampulü icat etmesinden yaklaşık 15 yıl önce yazıldı.
- Hızlı trenler ve otomatik ulaşım sistemleri Verne’in tasarladığı kurgusal şehirde yer alıyordu. Günümüzde Japonya’nın Shinkansen’i veya Fransa’nın TGV’si gibi hızlı trenler, onun vizyonunun gerçeğe dönüştüğünü gösteriyor.
- Verne, gelecekte insanların otomatik makinelerle çalışacağını ve kitapları bilgisayar benzeri cihazlardan okuyacağını bile öngörmüştü!
Bu romanı yayıncılar “çok ütopik” bularak 19. yüzyılda reddetti. Ancak roman 1994 yılında bulunduğunda, Jules Verne’in aslında modern dünyayı nasıl doğru tahmin ettiği görüldü.
4. Helikopterler ve “Robur the Conqueror” (1886)
Jules Verne’in 1886 yılında yazdığı “Robur the Conqueror” adlı romanında, “Albatros” adlı devasa bir hava aracı tasvir edilir. Bu araç, modern helikopterlere benzeyen bir pervane sistemine sahiptir.
İlginçtir ki, ilk gerçek helikopterin uçuşu ancak 20. yüzyılın ortalarında gerçekleşti! Verne’in tasarladığı hava araçları, dikey iniş-kalkış yapabilen ve havada sabit durabilen makinelerdi.
Peki Jules Verne Geleceği Nasıl Bu Kadar Doğru Tahmin Etti?
Verne’in bu kadar isabetli öngörülerde bulunmasının birkaç sebebi vardı:
- Bilimsel Araştırmalara ve Teknolojiye Olan İlgisi: Verne, çağının bilimsel gelişmelerini yakından takip etti. Bilimsel dergiler okur, mühendislerle görüşür ve buluşları inceleyerek romanlarını yazardı.
- Bilim ve Hayal Gücünü Birleştirmesi: Bilimsel teorileri, mantıklı ve tutarlı bir çerçevede kurgularına dahil etti.
- Döneminin Yeniliklerini Doğru Yorumlaması: Mevcut teknolojilerin nasıl evrileceğini öngörerek, gelecekte nasıl şekilleneceğini tasarladı.
Jules Verne’in eserleri, yalnızca eğlenceli maceralar sunmakla kalmadı; aynı zamanda bilim insanlarına, mühendislere ve mucitlere ilham verdi. Onun hayal ettiği dünyalar, bugün yaşadığımız gerçekliğe dönüştü.
Eğer Verne bugünün teknolojisini görseydi, muhtemelen yeni bir roman yazıp bizi Mars’a ya da yıldızlararası keşiflere götürürdü! 🚀
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap