Sanatçının eserleri, hem kişisel hem de sanatsal yaşamındaki dönüm noktalarını şiirsel ve nesnel bir dille anlatıyor. Kadın figürü, beden ve bireysellik gibi unsurların yanı sıra sıra dışı objeler ve malzemeler de kullanılarak yaşamın farklı yönleri görsel bir alanda inceleniyor. Sanatçının eserlerinde, alter egosu sıkça kendini gösterirken, anlam yüklü malzemeler ve günlük objeler sanatsal anlatının bir parçası haline geliyor. Bu nesneler, bağlamlarından koparılarak yeni anlamlar kazanıyor ve izleyiciyi yabancı bir dramaturjiye sahip bir tiyatronun içine çekiyor.
Yaklaşık yirmi yıllık sanatsal üretimden seçilen eserlerle birlikte, serginin odak noktasında “Von der Hand an die Wand” adlı yeni mekânsal yerleştirme bulunuyor. Bu eser, sanatçının, 1961-1971 yılları arasında Doğu Almanya’dan kaçan babasının ailesinden aldığı mektuplara dayanıyor. Mektuplarda anlatılan aile hikâyesi, dünya tarihine dönüşerek, Berlin Duvarı’nın yıkılmasından önceki dönemde Almanya’daki aile ilişkilerinin bir yansıması haline geliyor. Sergi, 1 Şubat – 30 Nisan 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap