Berlin’deki Sprüth Magers galerisi, sanat dünyasının en özgün isimlerinden Andrea Zittel‘in merakla beklenen kişisel sergisi “Public Performance of the Self” ile kapılarını açıyor. Sanatçının günlük yaşamı bir sanat alanı olarak gördüğü felsefesini merkeze alan sergi, 12 Eylül – 25 Ekim 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak.
Gündelik Hayatın Sanat Arenasına Dönüşümü
Andrea Zittel, 1990’ların başından bu yana, yaşam yapıları ve durumları için prototipler geliştirip test etmek amacıyla günlük hayatın alanını bir araştırma laboratuvarı olarak kullanıyor. Sanatçının bu en yeni projesi, “perform” teriminin ikili anlamına dayanıyor: hem bir eylemi gerçekleştirmek hem de kendini bir izleyiciye sunmak. Bu bağlamda Zittel, halka açık alanda alışveriş yapmak, partneriyle seyahat etmek veya oğluyla basit işleri halletmek gibi en sıradan günlük aktiviteleri birer “performans” olarak değerlendiriyor.
Sanatçı, bu performansları bir telefon kamerası ve yazılı raporlarla belgeliyor. Ortaya çıkan eserler, zekice bir mizahla kişisel ve evrensel temalara dokunuyor. Zittel, kendi sanatsal pratiğini belirli kurallar çerçevesinde yürütüyor ve bu kuralları günlük hayatının bağlamında keşfediyor. 2020’den itibaren benimsediği yeni ilkeler sayesinde, eserleri her yerde (mutfak masasında veya bir otel odasında) yapılabilecek kadar verimli ve taşınabilir hale geliyor.
Sergide, yapay zeka tarafından oluşturulan ve sosyal medya paylaşımlarındaki gibi detaylı bilgilerle belgelenen “Public Performance of the Self (9-9-2024 Erewhon with Justine)” gibi çalışmalar yer alıyor. Bu eserler, zihinsel sağlık, sosyal roller, çevrimiçi kültür ve kendimizi başkalarına nasıl sunduğumuz gibi derin soruları gündeme getiriyor. Zittel, sıradanlığın ardındaki sanatı ve benliğin sürekli değişen performansını keşfetmeye davet ediyor.
