Bazen hikaye anlatımının sınırlarını zorlamak, bir efsanenin köklerine geri dönmenin en iyi yoludur. “Star Wars: Visions” serisi, üçüncü sezonuyla Japonya’daki köklerine dönerek, Lucasfilm’in deneysel animasyon potansiyelini bir kez daha kanıtladı. Bu, geleneksel kanonun dışına çıkan, ancak “Star Wars” ruhunu en cesur ve sanatsal şekilde yakalayan bir deneme alanı.
İşte sizlere Apartman No:26 dan bu “zenginlikler bolluğu” sunan sezonun bölümlerine, sinematik ve duygusal yoğunluğu vurgulayan bir bakış:
“Star Wars: Visions”ın üçüncü sezonu, stüdyoların önceki sezonlardan ne kadar cüretkâr olabileceklerini anladıklarını gösteren, kalitesiyle şaşırtan bir koleksiyon. Her bir bölüm, adeta kendi başına birer film gibi işlemeyi başarmış, hepsi yüksek vitesle çalışıyor.
Zirve: Fedakarlık ve Kırılgan Umut
1. The Ninth Jedi: Child of Hope (Production I.G.)
Bu bölüm, serinin zirve noktasıdır. İlk sezondan favori bir bölümün devamı olan bu hikaye, Sith’lerden kaçan Jedi’lara katılan genç bir kılıç ustasının kızını merkezine alıyor. Babası kaçırılan kızın, terk edilmiş bir uzay istasyonundaki macerası, fedakârlık ve şefkat temaları aracılığıyla “Star Wars”ın özünü yakalıyor. Bölüm, duygusal yoğunluğu o kadar yükseğe taşıyor ki, gözyaşlarını tutmak zorlaşıyor. Özellikle, İngilizce seslendirmesinde Freddie Highmore’un hayat verdiği droid Teto’nun, animasyon aracılığıyla karakterine kattığı ruh derinliği göz kamaştırıyor.
2. Yuko’s Treasure (Kinema Citrus)
Klasik Cumartesi sabahı çizgi filmleri ve Pixar’ın duygusal derinliğini harmanlayan bu bölüm, Tatooine’de geçiyor. Midesinde mikrodalga fırın olan dev ayı droid Billy ve koruyucusu yetim Yuko’nun hikayesi, “Looney Tunes” çılgınlığı ile kalbi birleştiriyor. Hikaye, şanssız Sola’nın, Billy ve Yuko’yu korsanlara satmaya çalışmasıyla başlıyor, ancak karakterin kalbindeki iyiliğin galip gelmesiyle inanılmaz derecede iç ısıtan bir aile anı yaratılıyor.
Karanlık Sanat ve Epik Aksiyon
3. The Duel: Payback (Kamikaze Douga & ANIMA)
Kurosawa ve “Star Wars” referanslarının bir karışımından çok daha fazlası olan bu bölüm, ilk sezonun en iyi kısasının devamı olarak, beklentileri altüst ediyor. Eski Sith’leri avlayan Ronin geri dönüyor, ancak macera Haçlılar ve Darth Vader’ın bu evrendeki versiyonu olan makineden farksız bir Büyük Usta tarafından saldırıya uğrayınca sekteye uğruyor. Karda yaşayan ve suda savaşan Ewok’ların yardımıyla, serinin en ayrıntılı ve güzel görünümlü dövüş sahnelerinden bazılarına tanık oluyoruz.
4. Black (David Production)
İnanılmaz bir el çizimi animasyon, MTV’nin “Liquid Television” ruhu ve **Disney’in “Fantasia”**sından ilhamlarla harmanlanmış, deneysel bir sanat eseri. Bölüm, yaşamı gözlerinin önünden geçen bir Stormtrooper’ın ateşli son anları gibi hissettiriyor. Güzellik ve savaşın vahşetinin iç içe geçtiği imgelerle dolu bu eser, “Visions”ın şimdiye kadar ürettiği her şeyden farklı. Bir modern sanat galerisinin ekranında sergilense yadırganmayacak kadar sanatsal ve deneysel.
Macera, Politika ve Kalp
5. The Song of Four Wings (Project Studio Q)
Bu bölüm, tek kelimeyle “sevimli”. George Lucas’ın “Dare to be cute” (Sevimli olmaya cüret et) mantrasını taşıyan bu hikaye, tıpkı Leia Organa gibi, medeniyeti yıkılmış bir prensesi konu alıyor. Prensese benzeyen bu kahraman, İmparatorluğun zulmünden kaçan Woopas adında sevimli bir Gigoran bebeği kurtarmak için kendini tehlikeye atıyor ve kişisel X-wing’e dönüşebilen droidiyle gezegeni kurtarıyor.
6. The Smuggler (Trigger)
“The Hidden Fortress” filminden esinlenmiş gibi görünen bu bölüm, kaçak bir prensi ve onun sadık Jedi General koruyucusunu gezegenden kaçırmak için tutulan bir kaçakçının hikayesini anlatıyor. Judith Light’ın seslendirdiği Jedi’ın yer aldığı bu macera, “Star Wars”ın tüm tat ve aromasını taşıyan, sıkı ve ekonomik bir paket.
7. The Bounty Hunters (Wit Studio)
Modern animasyon ve anime hikaye anlatımının en iyi örneklerinden. Yalnız bir kelle avcısı ve onun yarı sağlık yarı suikastçı droidi, büyük bir şirket tarafından işe alınır. Ancak bu “Star Wars” evreninde, işler asla göründüğü gibi değildir: Şirketin evlat edindiği savaş yetimleri aslında köle, mal varlıkları ise özgürlük savaşçılarıdır.
8. The Lost Ones (Kinema Citrus)
İmparatorluğun madencilikle mahvettiği bir gezegende geçiyor. Geçmişte etkili olmuş bir mentora sahip olmanın travmasıyla yüzleşmeyi konu alıyor: Eski ustasının karanlık tarafa geçtiğini keşfeden bir Jedi’ın hikayesi. Bu bölüm, “Harry Potter” ikilemini hatırlatıyor; problematic bir öğretmenden alınan iyiliği koruyup, tehlikeli söylemi reddetmek.
9. The Bird of Paradise (Polygon Pictures)
Bu bölüm, Ahsoka’nın Seatos denizindeki yolculuğunu veya Luke Skywalker’ın Dagobah mağarasındaki başarısızlığını anımsatan, Padawan‘ın kendi içindeki öfke ve duygularla mücadele ettiği varoluşsal bir yolculuktur. Bölüm, ünlü “Star Trek” oyuncusu George Takei’nin Yoda benzeri parlayan kurbağa karakterini seslendirmesiyle dikkat çekiyor. Duygusal olarak derin ve yeniden izlenmeye değer olsa da, bu zengin seride listenin en sonunda yer alıyor.
“Star Wars: Visions” 3. sezonu şu anda Disney+’ta izlenebilir.












