ranlı bir baba ve Alman bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Timo Nasseri (d. 1972, Berlin), “Unknown Letters” adlı eseriyle matematik, mimari, geometri ve Fars kültürünü bir araya getiriyor. Sanatçı, bu eserinde 10. yüzyıl hattatı İbn Mukle‘nin hayatından ilham alıyor. Mukle, Arap alfabesine dört yeni harf eklemeye çalışmış, ancak bu harfler zamanla kaybolmuştur. Mukle’nin her harfin oranını belirlemek için romboid noktaları kullandığı orantılı yazı sistemi ise günümüzde hala kullanılmaktadır.
Nasseri, 10. yüzyılda Bağdat’taki gece gökyüzünü araştırarak, kaybolan bu dört harfin olası takımyıldızlara dayanarak kendi imgesini oluşturmuştur. Bu harfler, Planetarium’un nişlerinde sergilenmektedir. Eser, Arap kaligrafisine zamansal bir boyut ekleyerek, tarihi Ortadoğu gökyüzünü çağdaş Avrupa gökyüzüyle birleştiriyor.
Genellikle anıtları süsleyen harflerin aksine, “Unknown Letters”, kaligrafinin kendisi için bir anıt görevi görüyor. Bu eser, hem tarihsel bir merakı hem de matematiksel bir düzeni sanatsal bir formda buluşturuyor.
Bu eserler, 24 Ağustos 2025 tarihine kadar Stadtpark Planetarium Hamburg’daki “From the Cosmos to the Commons” sergisinin bir parçası olarak görülebilir.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak