Alberta, Kanada: Austin, Boston, Kansas City ve Jackson’a Hayat Veren Topraklar
Vancouver’ın Kucağında Yükselen Kıyamet Sonrası Seattle
“The Last of Us” Sezon 2’nin büyük bir kısmı, Joel’in ölümünün intikamını almak için yola çıkan Ellie (Bella Ramsey) ve Dina’nın (Isabela Merced) tehlikelerle dolu Seattle kalıntılarındaki mücadelesine odaklanıyor. Bu harap olmuş, enfekte tehlikesiyle dolu Seattle’ı canlandırmak için ise tercih British Columbia’nın incisi Vancouver oldu. Şehrin Downtown Eastside bölgesi, askeri unsurlar, terk edilmiş araçlar ve barikatlarla dizinin dünyasına uygun hale getirildi. Ayrıca, Stanley Park’ın Chinatown bölgesi ve tarihi Orpheum Tiyatrosu gibi Vancouver’ın sembol yapıları da Seattle’ın yeniden yaratılmasında kilit rol oynadı.
Seattle’ın klostrofobik metro tünellerinde, enfekte olmuş karakterlerle dolu o gerilim yüklü sahnelerin çekimleri ise başlı başına bir meydan okumaydı ve haftalarca sürdü. Görüntü yönetmeni Catherine Goldschmidt, bu sahnelerin çekiminde tüm yapının gerçek bir tren istasyonu gibi görünmesini sağlamak için özel ışıklandırma ve set düzenlemeleri yapıldığını belirtiyor. İşin ilginç yanı, sahnelerde gerçek tren vagonlarının kullanılmasıydı. Daily Hive adlı kaynağa göre, prodüksiyon ekibi Vancouver’ın emekliye ayrılmış Mark I Skytrain vagonlarını kullanarak bunları Seattle Transit markalarıyla giydirdi. Diğer önemli mekanlar arasında Gastown ve ikinci sezon finalindeki o unutulmaz Seattle Akvaryumu sahneleri yer alıyor; bu sahneler için Vancouver Akvaryumu baştan aşağı yeniden tasarlandı. Nanaimo, British Columbia ise, çoğunlukla Ellie ve Dina’nın birlikte at sürdüğü o pastoral ama bir o kadar da hüzünlü anların çekildiği bir diğer önemli lokasyon oldu.
İki Sezonun Ortak Nefesi: Jackson ve Calgary’nin Tekrar Ziyareti
İlk sezonun sonunda Joel ve Ellie, Joel’in kardeşi Tommy Miller (Gabriel Luna) ve eşi Maria Miller (Rutina Wesley) ile birlikte Jackson, Wyoming’deki güvenli limanlarına ulaşırlar. “The Last of Us” Sezon 2 ise, bu olaylardan beş yıl sonrasına odaklanarak Joel ve Ellie’nin Jackson’daki görece huzurlu yaşamlarını ve bu huzurun nasıl bozulduğunu anlatıyor. Bu sırada Seattle’da enfekte tehdidi tüm şiddetiyle devam ederken, Seraphitler gibi yeni ve rahatsız edici tehditler de ortaya çıkıyor.
İlk sezonda Jackson kasabasındaki o umut dolu sahnelerin çekimleri için Canmore, Alberta tercih edilmişti. İkinci sezonda ise, Vancouver’ın yaklaşık 65 kilometre kuzeyindeki Britannia Plajı, bu güvenli sığınak atmosferini yeniden canlandırmak için kullanıldı. Her ne kadar ikinci sezonda çekimler ağırlıklı olarak British Columbia’ya kaydırılmış olsa da, ilk sezondan aşina olduğumuz bazı Alberta mekanları – özellikle Calgary – tekrar kamera karşısına geçti. Karın daha yoğun olduğu, atmosferi güçlendiren sahneler için ise Exshaw bölgesinde çekimler yapıldı. Hatta bu çekimlerin gerçekleştirilebilmesi için 1A Yolu boyunca trafik yaklaşık üç gün süreyle durduruldu.
Sonuç olarak, “The Last of Us” dizisinin başarısında, hikayenin geçtiği her bir mekanın atmosferini ve tekinsizliğini ustalıkla yansıtan bu dikkatli lokasyon seçimlerinin ve prodüksiyon tasarımının payı yadsınamaz. Kanada’nın çeşitli bölgeleri, bizleri bu unutulmaz kıyamet sonrası dünyaya çekmek için adeta birer portala dönüştü.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak