Akıştasın: Fangoria Chainsaw Ödülleri Korku Filmlerinin İtibarını Geri Kazandırdı

Yükleniyor
svg

Fangoria Chainsaw Ödülleri Korku Filmlerinin İtibarını Geri Kazandırdı

Ekim 22, 20256 dk okuma süresi

Geçtiğimiz gece düzenlenen 2025 Fangoria Chainsaw Awards, yalnızca korku sinemasının en iyi isimlerini onurlandırmakla kalmadı — yıllardır “ciddiye alınmayan tür” olarak damgalanan bir sinema geleneğinin itibarını da geri kazandırdı. Geleneksel ödül sezonunda sıklıkla görmezden gelinen performanslar ve yapımlar, burada hak ettikleri alkışı buldu. Bu yılın büyük kazananı ise Ryan Coogler’ın Sinners filmi oldu — dört ana dalda ödül kazanan film, korkunun yeniden “prestij” kategorisine taşındığının bir göstergesi haline geldi.

Korku, Nihayet “Kirli Bir Kelime” Olmaktan Çıkıyor

Toni Collette’in Hereditary (2018) ile, Lupita Nyong’o’nun Us (2019) ile Oscar’larda görmezden gelinmesi, yıllardır süregelen sistematik bir önyargının sembolüydü. Chainsaw Ödülleri, işte bu boşluğu doldurmak için var. Bu yıl Demi Moore, kariyerinin en çok övgü toplayan performanslarından biriyle (The Substance) “En İyi Başrol” ödülünü aldı — üstelik artık ödüller cinsiyet ayrımı olmadan veriliyor.

Korku türü, sinema tarihinin en politik ve ekonomik olarak güçlü türlerinden biri olmasına rağmen hâlâ “düşük seviye eğlence” olarak görülüyor. Bazı pazarlama ekipleri filmlerini “thriller” ya da “elevated horror” olarak tanımlayarak bu önyargıdan kaçmaya çalışıyor. Oysa Sinners gibi yapımlar, bu savunma refleksini boşa çıkarıyor: kanla, kimlikle ve tarihsel suçlulukla yüzleşen bir vampir hikâyesi tam anlamıyla bir korku filmi — ve Coogler bununla gurur duyuyor.

Ryan Coogler ve “Sinners” Geceye Damga Vurdu

Warner Bros. yapımı Sinners, gecenin tartışmasız yıldızıydı. Ryan Coogler dört büyük ödül kazandı:

  • En İyi Yönetmen

  • En İyi Senaryo

  • En İyi Geniş Gösterim Filmi

  • En İyi Film Müziği (Ludwig Göransson)

Coogler, sahnede aldığı ödülleri tek tek ekip arkadaşlarına devretti; “Bu benim ilk korku senaryomdu, ama son olmayacak,” diyerek türle bağını sürdürme sözü verdi. Yönetmenin samimi heyecanı, Black Panther gibi gişe devlerinin arkasındaki bir isim için şaşırtıcı derecede içtendi — bu da korkunun artık sadece “tür sineması” değil, yaratıcı bir alan olarak yeniden değer gördüğünü kanıtladı.

Nicolas Cage ve Korku Sinemasına Onurlu Bir Selam

Bir diğer unutulmaz an, Nicolas Cage’in Longlegs filmindeki başrolüyle “En İyi Yardımcı Performans” ödülünü kazanmasıydı. Cage, ödül konuşmasında türün en sadık seyircilerine teşekkür etti:

“Korku izleyicileri sinemanın en saf, en seçici tutkunlarıdır. Onlar olmasa, bu sanat formu çoktan ruhunu kaybederdi.”

Bir Oscar sahibi olarak Cage’in bu sözleri, türü hâlâ “aşağı” gören sektörün geri kalanına güçlü bir mesaj niteliğindeydi.

Pratik Efektlerin ve El Emeğinin Zaferi

The Substance ekibinden Pierre-Olivier Persin (Oscar ve BAFTA ödüllü makyaj sanatçısı), Chainsaw’da “En İyi Yaratık Tasarımı” ödülünü kazandı. Sahneye çıktığında Fangoria dergilerini çocukken Fransa’da bulmanın ne kadar zor olduğunu ama her sayfayı “bir rüya defteri gibi” sakladığını anlattı. Bu hikâye, Fangoria’nın yalnızca bir korku dergisi değil, sinemacı olma hayali kuran bir kuşağın ilham kaynağı olduğunu hatırlattı.

Oscar Yolunda Korku Türü

Chainsaw zaferinin ardından, Sinners için Oscar söylentileri çoktan başladı. Resmî adaylık oylaması 2026 Ocak’ta başlayacak olsa da, film şimdiden güçlü bir “awards-season dark horse” olarak konuşuluyor. Coogler, bu ilgiyi “korkunun saygı görmeye başlaması” olarak değerlendiriyor:

“Korku bana özgürlük verdi. Hikâyeleri daha derin, daha dürüst anlatmanın yolu bu türden geçiyor.”

Hollywood’un büyük isimleri de artık benzer bir çizgide: Jordan Peele, Julia Ducournau, Ari Aster ve Robert Eggers gibi yönetmenlerin ardından Ryan Coogler’ın da bu alana adım atması, “prestij sineması” ile “tür sineması” arasındaki çizgiyi tamamen bulanıklaştırdı.

Sonuç: Korku, Sinemanın Kalbine Geri Dönüyor

2025 Fangoria Chainsaw Awards yalnızca ödüllerin değil, bir paradigmanın değişimini kutladı. Yıllarca “B sınıfı” olarak anılan korku sineması, artık büyük yönetmenlerin yaratıcı oyun alanı.
Ve belki de en önemlisi, artık kimse korku filmi yaptığı için özür dilemiyor.

Korku artık utanç değil, onur nişanı.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg