Londra’da yaşayan ve müzik hayatını sürdüren soprano Oya Ergün, uluslararası arenada kendine sağlam bir yer edinmiş, yetenekli bir opera sanatçısı olarak tanınıyor. Kariyeri boyunca birçok prestijli sahnede yer alan Ergün, aynı zamanda farklı müzik türleriyle zenginleştirdiği vokal performanslarıyla da dikkat çekiyor. Son olarak, Oya Ergün’ün yeteneği yalnızca sahneyle sınırlı kalmayarak dijital platformlarda da kendini gösterdi. Netflix yapımlarında kullanılan müziklerde imzası olan Ergün, geniş kitlelere ulaşarak sanatını dijital dünyaya da taşıdı.
Bu önemli buluşmanın kültürel boyutuna ise Londra’da yaşayan ve müzik kariyerini başarıyla sürdüren soprano Oya Ergün damga vurdu. Ergün, müzikal performanslarıyla etkinliğe sanatsal bir dokunuş katarak, bu duyarlı hareketin sanatta da karşılık bulduğunu gösterdi. Onun benzersiz sesiyle sahnede yer alması, demokrasiyi, doğayı ve sürdürülebilirliği kutlayan bu etkinliğin etkileyici bir parçası oldu. Oya Ergün, yalnızca müziğiyle değil, dünyanın daha iyi bir yer olması için toplumsal duyarlılıkla atılan adımlara verdiği destekle de etkinliğe derinlik kattı.
GroeneKerken, 2012’de başladığından bu yana 350’den fazla inanç topluluğunun üyesi olduğu sürdürülebilir bir kilise platformudur. Amacı, sürdürülebilirlik, sosyal adalet ve kendi topluluğunu yeşillendirme konularında aktif çalışmaktır. Bu, Kerk in Actie ve Maatschappij van Welstand’ın ortak bir girişimidir. Milieuplatform Zorgsector, sağlık sektöründe bir dernek olup, 2015 yılında ilk Green Deal Zorg girişimini başlatmıştır.
Green Deal 3.0’ın amacı, sektörü daha çevreci hale getirerek sağlık hizmetlerinin uzun vadede hem insanlara hem de dünyaya faydalı olmasını sağlamaktır. Yani, sağlık sorunlarına veya çevre kirliliğine neden olmamalıdır. 300’den fazla şirket ve kurum, bu girişime sağlık sektörü içinde ve dışında katılmıştır.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap