Dikkat spoiler içermektedir.
Son Hesaplaşma: Ethan Hunt Sınırları Zorluyor Ama Asıl Sürpriz William Donloe!
Tom Cruise, “Görev: İmkansız – Son Hesaplaşma” ile Ethan Hunt olarak bir kez daha beyaz perdede ve seri, potansiyel bir finale doğru ilerliyor gibi. Yönetmen Christopher McQuarrie ile birlikte yine fizik kurallarını altüst eden sahnelerle karşımızdalar. Ancak, bu son hesaplaşma, nefes kesen anlarına rağmen, ağızda biraz karışık bir tat bırakıyor.
Serinin sıkı bir hayranı olarak Tom Cruise’un eğlence uğruna kendini tehlikeye attığı o akıl almaz dublör sahnelerini izlemek her zamanki gibi bir zevk. Özellikle o meşhur motosikletli uçurum atlayışı ve finaldeki tren sekansı gerçekten de dudak uçuklatıyor; Cruise ve ekibi, aksiyon sinemasında çıtayı bir kez daha yükseltiyor. Fakat film, bu görsel şölene rağmen, zaman zaman önceki filmlerden gelen açıklamalarla ve tekrarlarla dolu, biraz fazla karmaşık bir anlatıya sahip. Bu durum, hikayenin akıcılığını yer yer sekteye uğratıyor ve “son hesaplaşma”nın getirmesi beklenen o keskin vuruşu biraz yumuşatıyor.
Ancak “Son Hesaplaşma”nın en büyük ve belki de en duygusal sürprizi, 1996 yapımı ilk filmden beri görmediğimiz bir karakterin geri dönüşü oldu: CIA analisti William Donloe (Rolf Saxon). Hatırlarsanız, Ethan’ın CIA karargahındaki o ikonik sarkma sahnesinde kimlik bilgileri kullanılmış ve bu durum, IMF Başkanı Eugene Kittridge tarafından kariyerinin sonlandırılarak Alaska’ya sürgüne yollanmasıyla sonuçlanmıştı. Kimse onun tekrar karşımıza çıkacağını tahmin etmiyordu.
İşte “Son Hesaplaşma”da Donloe’yi tam da orada, Alaska’da, St. Matthew Adası’nda, uzun sakalları ve Tapeesa (Lucy Tulugarjuk) adında yerli bir kadınla kurduğu mutlu yuvasıyla buluyoruz. Ethan ile yüzleştiğinde ise ondan nefret etmek yerine minnettar olduğunu görüyoruz! Anlaşılan o ki, Alaska’ya sürülmek, William Donloe için başına gelen en iyi şey olmuş; çünkü orada gerçek aşkı bulmuş.
Donloe, sadece huzurlu bir hayat sürmekle kalmıyor, aynı zamanda filmin kritik bir anında nükleer bir tehdidi etkisiz hale getirme çabasında kilit bir rol oynayarak kahramanlaşıyor ve bu süreçte kendisi, eşi Tapeesa ve Ajan DeGas hayatta kalmayı başarıyor. Bu, kimsenin beklemediği, inanılmaz tatmin edici ve duygusal bir karakter gelişimi. Ethan’ın “Hayatını mahvettiğim için özür dilerim” sözlerine karşılık Donloe’nin kin tutmaması, aksine bu durumdan bir mutluluk çıkarması, filmin en dokunaklı anlarından biri.
“Görev: İmkansız – Son Hesaplaşma”, serinin en güçlü halkalarından biri olmasa da ve yer yer gereğinden fazla karmaşıklaşsa da, William Donloe gibi unutulmuş bir karaktere böylesine anlamlı ve tatmin edici bir son sunmasıyla kesinlikle takdiri hak ediyor. Cruise ve McQuarrie aksiyon konusunda yine sınırları zorlarken, Donloe’nin hikayesi filme beklenmedik bir derinlik ve sıcaklık katıyor. İyi ki varsın William Donloe, iyi ki bu seriye geri döndün! Bu sürpriz, filmin bazı eksikliklerini affettirmeye yetiyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak