Camda Çiçek Açan Güç: Layo Bright’tan “The Bright Women” Sergisiyle Kadınlığın Kırılgan Olmayan Portresi

Aralık 1, 20253 dk okuma süresi

Cam, genellikle zarafet ve estetiği simgeler, ancak aynı zamanda kolayca parçalanabilen kırılganlığı da çağrıştırır. Sanatçı Layo Bright’ın Bode galerisindeki “The Bright Women” (Parlak Kadınlar) adlı sergisi, tam da bu yanılgıyı yıkarak, camı kadın direncini ve gücünü kanıtlayan bir malzeme olarak kullanıyor. Nijerya’dan ABD’ye göç ettikten yaklaşık on yıl sonra, Bright’ın bu sergisi, kendisi, annesi ve ablası arasındaki ilişkiyi, farklı coğrafyalarda olmalarına rağmen sürdürdükleri güçlü bağı yansıtıyor.

Bright, kadınların “kırılgan olduğu” yanılgısını aktif olarak reddederken, cam portrelerini onların resmi, güzelliği, gücü, zarafeti ve cesaretine bir övgü olarak sunuyor. Sanatçı, ilham perisi (muse) kavramına dair geleneksel, erkek bakış açısıyla kurgulanmış anlatılara karşı çıkıyor. Onun portreleri, kadınların kendi özerklik ve kendini belirleme koşullarına göre var olmasını kutluyor. Bu amaçla, Bright, portreleri için kadınların bizzat oturarak kalıplarını aldığı yaşam dökümlerini (life casts) kullanıyor. Bu, Afrika diasporasından gelen kadınların görünürlüğünü ve eylem gücünü yeniden bağlamsallaştıran güçlü bir sanatsal jesttir.

Çiçeklerin Dili ve Dönüşüm

Bu cam portrelerin etrafını saran çiçekler, sadece birer dekorasyon değil, derin bir anlam taşıyor. Çiçekler, kadınların hayatlarında geçtikleri farklı coğrafi mekanları ve yaşam dönüm noktalarını simgeleyen, yerel ve yerli çiçeklerin bir karışımıdır. Bright’a göre, bu kadınlar aralarındaki mesafeye rağmen birbirlerinin hayatlarında çiçek açmaya devam ediyorlar.

Layo Bright, hukuki geçmişi (Babcock Üniversitesi’nden LL.B.) ve sanatsal eğitimi (Parsons School of Design’dan MFA) ile, cam sanatında kendine özgü bir yer edinmiştir. Corning Museum of Glass gibi prestijli yerlerde rezidans programlarına katılmış ve Beyoncé Formation Finalist Scholarship ödülünü kazanmıştır.