Bode Müzesi, ortaçağ Nubya’sına ait ihtişamlı kıyafetleri gün yüzüne çıkaran özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Faras Katedrali’ndeki duvar resimlerinden yola çıkılarak yeniden tasarlanan bu kıyafetler, seküler ve dini prestiji simgeliyor. Başlangıçta Bizans saray giysilerinden esinlenen bu kostümler, zaman içinde Afrika renkleri ve motifleriyle Arap etkilerini birleştirerek kendine özgü bir stille gelişti. Kraliçe annelere, krallara ve Başpiskopos Marianos’a ait beş giysi, arkeolojik materyaller ve duvar resimlerinden faydalanılarak, Varşova Üniversitesi ve SWPS Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından titizlikle yeniden üretildi.
Sergi, yalnızca kıyafetlerin estetik yönünü değil, aynı zamanda Makuria Krallığı’nda kilise ve devlet arasındaki otorite ilişkilerini de ele alıyor. Nubya’nın Hristiyanlıkla tanıştığı 6. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar olan süreci belgeleyen sergi, Bizans ve İslam sanatı etkilerinin kıyafetler üzerindeki yansımalarını gözler önüne seriyor. UNESCO’nun 1960’larda Asvan Barajı’nın inşası sırasında bölgedeki kültürel mirası koruma çabalarının bir parçası olarak kurtarılan bu eserler, önce Louvre Müzesi’nde sergilendi ve şimdi de Bode Müzesi’nde ziyaretçilerle buluşuyor. Sudan’daki iç savaşın, yalnızca ülkenin halkını değil, aynı zamanda zengin kültürel mirasını da tehdit ettiği vurgulanırken, uluslararası topluma barış çabalarını destekleme çağrısı yapılıyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap