Tower
Japon sanatına, tasarımına ve mutfağına ilgi duyanlar için Japon Pazarı, Festsaal Kreuzberg’de ziyaretçilerini ağırlıyor. Etkinlikte sanat eserleri, geleneksel el işleri ve Japonya’ya özgü lezzetlerin yanı sıra atölyeler ve interaktif etkinlikler de yer alacak. Öne çıkan etkinliklerden biri ise müzikal eşliğinde düzenlenecek Kimono Moda Gösterisi olacak. Japon Pazarı, 11 Mayıs, 13 Temmuz ve 30 Kasım 2025
Amerikan çağdaş sanatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Kerry James Marshall, Royal Academy of Arts’ta 20 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor. Batı resim geleneği içinde siyah figürleri merkezine alan benzersiz eserleriyle tanınan Marshall, cesur, renkli ve detaylarla zenginleştirilmiş kompozisyonlarıyla son birkaç on yılda yaşayan en etkili ressamlardan biri
2025 yılında Berliner Filarmoni Bienali, “Paradise lost? – Doğanın Tehdit Altında Olması” temasıyla iklim değişikliği ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına dikkat çekiyor. Debussy’nin “La Mer” ve Beethoven’ın “Pastorale” gibi eserleri doğanın güzelliğini yüceltirken, Brett Dean’in “Fire Music” adlı eseri ise orman yangınlarının yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor. Bienal, 13 Şubat – 1 Mart 2025 tarihleri arasında
Gagosian, ünlü Japon sanatçı Takashi Murakami’nin yeni eserlerinden oluşan “Japanese Art History à la Takashi Murakami” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor. 10 Aralık 2024 – 8 Mart 2025 tarihleri arasında Londra, Grosvenor Hill’de gerçekleşecek olan bu sergide Murakami, klasik Japon sanatını kendi tarzında yeniden yorumluyor. Sanatçı, tarihi eserleri “Murakamize ederek” ülkenin sanat mirasının zamanla nasıl
Kıbrıslı sanatçı Theodoulos Polyviou, video, heykel, arşiv nesneleri, fotoğraf ve baskı grafiklerinden oluşan çok disiplinli çalışmalarıyla “Double Feature” serisinin üçüncü edisyonunda yer alıyor. Almanya’da ilk kez sergilenecek olan sanatçının “Transmundane Economies” (2022 – devam ediyor) adlı serisinin üçüncü bölümü, Kıbrıs’ın kültürel mirasını sanal gerçeklik (VR) ve bilgisayar üretimi görseller (CGI) aracılığıyla keşfetmeyi amaçlıyor. Polyviou, resmi
CICC School Programı, 8-24 Nisan 2024 tarihleri arasında Ambika P3 ve Londra genelinde düzenlenecek etkinliklerle, iklim suçlarının nesiller arası ve sömürgecilik sonrası etkilerini inceleyen bir dizi konuşma, atölye, gösterim, rehberli yürüyüş ve performansı kapsıyor. Court for Intergenerational Climate Crimes (CICC) girişimi kapsamında hayata geçirilen bu program, devletlerin ve büyük şirketlerin ekolojiler ve topluluklar üzerindeki suçlarını
Hamburg’daki Altonaer Müzesi, Kuzey Almanya’nın sanat ve kültür tarihini kapsamlı bir şekilde ziyaretçilere sunuyor. Müze, tarihî çiftlik odalarından eski gemilere, 1890’lardan kalma bir bakkal dükkânından denizcilik koleksiyonlarına kadar geniş bir yelpazeye sahip. Altona’nın balıkçı köyünden Schleswig-Holstein’ın en büyük şehrine ve 1938’den itibaren Hamburg’un bir parçası olmasına kadar olan dönüşümü, müzenin koleksiyonlarında detaylı bir şekilde anlatılıyor.
Birmingham Royal Ballet’in genç yeteneklerden oluşan topluluğu BRB2, Sadler’s Wells sahnesinde ilk kez izleyiciyle buluşuyor. 18-22 yaş arası en parlak balet ve balerinlerden oluşan ekip, klasik balenin en ikonik eserlerini yeniden canlandırarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Serge Diaghilev’in devrim niteliğindeki mirasını taşıyan gösteride, Rusya’dan Avrupa’ya yayılan yaratıcı balet anlayışının izleri sürülecek. Gecenin repertuarında
Bode Müzesi, ortaçağ Nubya’sına ait ihtişamlı kıyafetleri gün yüzüne çıkaran özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Faras Katedrali’ndeki duvar resimlerinden yola çıkılarak yeniden tasarlanan bu kıyafetler, seküler ve dini prestiji simgeliyor. Başlangıçta Bizans saray giysilerinden esinlenen bu kostümler, zaman içinde Afrika renkleri ve motifleriyle Arap etkilerini birleştirerek kendine özgü bir stille gelişti. Kraliçe annelere, krallara
Olivier Ödüllü koreograf ve dünya çapında tanınan dansçı Dickson Mbi’nin Twice-Born adlı çığır açan eseri, Scottish Ballet tarafından sahnelenmeye hazırlanıyor. Hip-hop’un fiziksel dinamizmi ile çağdaş dansın akıcılığını ustalıkla harmanlayan Mbi, bu performans için hem koreografiyi üstlendi hem de etkileyici, duygusal ve dramatik bir müzik bestesi yaptı. Dünya çapında ünlü müzisyenlerin – soprano Lucy Crowe ve
Berlin merkezli peyzaj mimarlığı ofisi atelier le balto, 2001 yılından bu yana açık alanlara ve peyzajlara yönelik özgün yaklaşımlarıyla dikkat çekiyor. Kunstgewerbemuseum’da (Dekoratif Sanatlar Müzesi) açılan RESPIRATION sergisi, stüdyonun 25 yıllık yaratıcı peyzaj tasarımını gözler önüne seriyor. Sergi, kentsel boşlukların, geçici enstalasyonların ve uzun vadeli bahçecilik projelerinin doğa, mimari ve insan hareketiyle nasıl etkileşime girdiğini
Tanztheater Wuppertal Pina Bausch ve Terrain Boris Charmatz ortak yapımı olan Vollmond, 18-23 Şubat 2025 tarihleri arasında Sadler’s Wells sahnesinde izleyiciyle buluşacak. Almanca’da “dolunay” veya “gelgit” anlamına gelen Vollmond, Pina Bausch’un aşk, vahşet ve ritüel temalarını işlediği unutulmaz eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Seyircileri yağmurun hiç dinmediği, kayalık bir sahne tasarımında dansçıların suyun içinde özgürce
Gemäldegalerie, savaşın yıprattığı Ukrayna’nın güneyindeki Odesa kentinden getirilen 60 önemli tabloyu sergiliyor. Bu eserler, Rusya’nın saldırısı başlamadan önce tahliye edilerek güvenli bir şekilde Berlin’e ulaştırıldı. Sergide, Berlin müzelerinin koleksiyonlarından 25 eserle birlikte sunulan bu tablolar, Avrupa sanat tarihinin 16. ve 19. yüzyılları arasındaki dönemine ışık tutuyor. Andreas Achenbach, Francesco Granacci, Frans Hals, Cornelis de Heem,
Martin, hamile partnerinin 12. haftalık ultrason muayenesi sırasında beklenmedik bir çöküş yaşar. Baba olma düşüncesi, geçmiş travmalarını tetikleyerek 10 yaşında Harry Potter rolü için reddedilmesinin yarattığı aşağılanma duygusunu su yüzüne çıkarır. Barney Norris’in, David Foenkinos’un 2022’de yayımlanan çok satan Fransız romanından uyarladığı Second Best, bu olay üzerinden travmanın şekil değiştiren doğasını incelikle işleyen bir oyun.
Hamburg Mineralojik Müzesi, yer altından çıkan değerli mineraller ve gökyüzünden dünyaya düşen göktaşları gibi etkileyici koleksiyonlarıyla ziyaretçilerini karşılıyor. 500 metrekarelik sergi alanında yaklaşık 1.500 farklı örnek, dünya çapındaki kıtalardan getirilen değerli taşlar, metalik parıltılı madenler, altın ve gümüş gibi doğal zenginlikleri içeriyor. Müze, aynı zamanda gerçek ve sahte taşları karşılaştırmalı olarak sunarak, değerli taşların taklit
Caryl Churchill’ün kısa oyunlarından oluşan Escaped Alone ve What If If Only, Manchester’daki Royal Exchange Theatre’da sahneleniyor. Sarah Frankcom’un yönettiği Escaped Alone, 70 yaş üzeri dört kadının bir bahçede oturarak günlük sohbetler yaptığı, hafif alaycı ve nostaljik bir atmosfere sahip. Mrs Jarrett (Maureen Beattie), diğer üç kadına rastgele katılıyor ve konuşmalar sıradan anılar, şarkılar ve
Hamburg’un eski markthalleri (pazar alanları) 1989 yılında Deichtorhallen Hamburg olarak çağdaş sanat ve fotoğrafçılık sergileri için dönüştürüldü. 10.000 metrekarelik sergi alanıyla Avrupa’nın en büyük çağdaş sanat mekânlarından biri olan Deichtorhallen, Halle für aktuelle Kunst (Çağdaş Sanat Salonu), Haus der Photographie (Fotoğraf Evi) ve Hamburg-Harburg’daki bir şube olmak üzere üç ayrı binada sanatseverleri ağırlıyor. F.C. Gundlach
Anton Chekhov’un klasik eseri Three Sisters, Londra’daki Sam Wanamaker Playhouse sahnesinde izleyiciyle buluşuyor. Caroline Steinbeis’in yönetmenliğini üstlendiği bu yeni yorum, Prozorov ailesinin hüzünlü hikayesini sahneye taşıyor. Oyunda, Michelle Terry’nin hayat verdiği yorgun ve bitkin Olga, Shannon Tarbet’in canlandırdığı hayal kırıklığı içindeki Masha ve Ruby Thompson’ın masum ve umut dolu Irina karakterleri, birbirinden kopuk konuşmalarla iç
Berlin Salon, 10. yıl dönümünü kutlamak amacıyla, Berlin Moda Haftası kapsamında genç ve yükselen moda tasarımcılarına yönelik özel bir sergi düzenliyor. Gemäldegalerie’de gerçekleşecek olan bu sergi, Fashion Council Germany CEO’su Christiane Arp’ın küratörlüğünde hazırlandı. Moda dünyasında yeni trendleri belirleyen 55 tasarımcının eserlerinin yer aldığı sergi, Berlin Moda Haftası’nın öne çıkan etkinliklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Ulrich Alexander Boschwitz’in, Nazilerin yükselişi sırasında Almanya’dan kaçmaya çalışan bir Yahudi iş adamının umutsuz yolculuğunu anlattığı Yolcu adlı romanı, Londra’daki Finborough Tiyatrosu’nda sahneye uyarlanıyor. 1938 Kristallnacht olaylarından sonra ülkeden çıkamayan, ancak trenlerde dönüp duran Otto Silbermann’ın (Robert Neumark Jones) hikayesi, Nazilerin giderek artan baskısını, bir insanın statüden devlete ait bir “paryaya” dönüşümünü gözler önüne seriyor.
Bu yıl 1-18 Temmuz tarihleri arasında cazın önde gelen isimlerini müzikseverlerle bir araya getirecek olan 32. İstanbul Caz Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahipleri belli oldu. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği İstanbul Caz Festivali’nde bu yıl “Yaşam Boyu Başarı Ödülleri”, Türkiye’de cazın ustalarından Yalçın Ateş ve müzik yayıncılığındaki öncü çalışmalarıyla cazın gelişimine katkıda bulunan
Pinneberg Müzesi, “Respekt! Die Kunst der Reparatur” (Saygı! Onarım Sanatı) adlı sergiyle tamir edilen objelerin estetiğini ve sürdürülebilirliğin önemini gözler önüne seriyor. Sergide, Kuzey Almanya’dan geleneksel dikiş örnekleri, Japon Kintsugi seramikleri ve çağdaş sanatçıların yaratıcı onarım teknikleriyle tasarlanmış eserleri yer alıyor. Dikiş örnekleri, geçmişte genç kızların ve kadınların giysi onarımını öğrenmek için kullandıkları tarihi parçalar
Alman koreograf Pina Bausch’un 2009’daki ölümünden önce yarattığı son eserlerden biri olan Vollmond (Dolunay), Sadler’s Wells sahnesinde izleyicileri büyülüyor. Bausch’un eserlerinde sıkça karşılaşılan su teması, bu yapımda neredeyse başrolde. Peter Pabst’ın tasarladığı devasa kaya sahneye hükmederken, gökyüzünden dökülen su perdesi ışıkta parıldıyor, kovalarla fışkırıyor, ağızlardan püskürtülüyor ve sahneye çağlayan gibi akıyor. Su, Bausch’un anlatılarındaki kontrol
Jim Carrey, Hollywood’un en yetenekli ve en enerjik oyuncularından biri. O, sadece komik olmakla kalmadı, aynı zamanda mimikleriyle, çılgınca hareketleriyle ve doğaüstü oyunculuk yeteneğiyle sinema tarihine damgasını vurdu. Kimileri için sadece bir komedyen olsa da, onun sinema kariyerine yakından bakanlar, Jim Carrey’nin aslında çok yönlü bir oyuncu olduğunu bilir. İşte onun en iyi 10 filmi!
Dünyanın dört bir yanından 50 uluslararası sanatçının işlerini bir araya getiren “ECCENTRIC Aesthetics of Freedom” sergisi, özgürlüğü ve tuhaflığın estetik boyutunu keşfe çıkıyor. Resim, heykel, enstalasyon, video ve tasarım gibi farklı disiplinlerden 100’e yakın eser, normların ve klişelerin ötesinde bir çeşitliliği kutluyor. Sergi, kimlik ve insanlık kavramlarını çok yönlü bir perspektiften ele alırken, sanatçılar farklı
George Orwell’in klasik eseri Hayvan Çiftliği, Theatre Royal Stratford East’te Amy Leach’ın yenilikçi yönetmenliğiyle sahneye taşınıyor. Orwell’in Stalinist Rusya’ya yönelik sert eleştirilerini içeren eser, Tatty Hennessy’nin modern ve çarpıcı adaptasyonu ile günümüze güçlü bir şekilde uyarlanmış. Otoriterliğin yükselişi, liderliğin kriz anlarında nasıl cazip hale geldiği ve halkın yalanlara nasıl inanmaya başladığı gibi konular sahnede büyük
Uluslararası alanda tanınan Amerikalı mimar Steven Holl, sadece dünya çapında inşa ettiği müzeler, sanat merkezleri, konser salonları ve kütüphanelerle değil, aynı zamanda etkileyici çizim arşiviyle de dikkat çekiyor. 50.000’den fazla eskiz, siyah-beyaz çizim ve suluboya çalışması barındıran bu arşiv, mimarın yaratıcı sürecine ışık tutuyor. Berlin’deki Museum für Architekturzeichnung’da gerçekleşen sergi, Holl’un 1988 yılında Amerika-Gedenkbibliothek yarışmasını
Sanat, performans, moda ve kulüp kültürünü bir araya getiren Leigh Bowery, sahne sanatları ve pop kültüründe çığır açan isimlerden biri olarak tanınıyor. 27 Şubat – 31 Ağustos 2025 tarihleri arasında Tate Modern’de gerçekleşecek “Leigh Bowery!” sergisi, bu ikonik figürün yaratıcı mirasını kutluyor. Sanatçı, model, TV kişiliği, kulüp organizatörü, moda tasarımcısı ve müzisyen gibi birçok kimliği
Fotoğraf sanatçısı Lange, üç yıl süren çalışmaları boyunca İtalya, Yunanistan ve Fransa gibi Avrupa’nın farklı noktalarındaki tarihi ve arkeolojik alanları belgeledi. Bu süreçte sanatçı, mimarinin temel unsurları olan kapılar, pencereler ve merdivenlere odaklanarak, belirli bir yere ait net bir hikâye anlatmaktan çok, izleyiciye kendi zihinsel labirentini inşa etme alanı sunuyor. Lange, antik çağlardan ilham alan
20.yüzyılın en önemli sanat koleksiyoncularından Oskar Reinhart, sanat tarihinin başyapıtlarını bir araya getirme konusunda eşsiz bir yeteneğe sahipti. Şimdi, bu olağanüstü koleksiyondan seçilmiş en değerli eserler, 14 Şubat – 26 Mayıs 2025 tarihleri arasında Courtauld Gallery’de sergilenecek. “Goya to Impressionism: Masterpieces from the Oskar Reinhart Collection”, sanat tarihinin farklı dönemlerinden önemli eserleri bir araya getiriyor.
