Efsanevi İngiliz müzisyen Paul McCartney, Aralık ayında İngiltere’de verdiği konserlerle hayranlarını büyüledi. 14-15 Aralık’ta Manchester’da, 18-19 Aralık’ta ise Londra’daki The O2 Arena’da sahne alan McCartney, klasik Beatles şarkılarından solo kariyerine uzanan geniş bir repertuarla dinleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Konserler, sanatçının enerjik performansı ve güçlü vokaliyle hafızalara kazındı. McCartney’nin turnesi, hem eski hem de yeni nesil

Efsanevi film serisi “Back to the Future”, 12-16 Aralık tarihleri arasında İngiltere’nin başkenti Londra’daki Adelphi Theatre’da izleyiciyle buluştu. Nostaljik hikayesi ve etkileyici sahne performansıyla tiyatroseverlerden tam not alan müzikal, izleyicilere unutulmaz bir zaman yolculuğu yaşattı. 1985 yapımı kült filmin büyüsünü sahneye taşıyan yapım, ileri teknoloji sahne efektleri ve çarpıcı müzikleriyle büyük beğeni topladı. Müzikalde, Marty

Anadolu Kültür Sanat Merkezi, Londra’da Universal Art Collective (UAC) iş birliğiyle düzenlenen görkemli bir konserle açılışını yaptı. Türk sanatçılar Olcay Bayır, Apolas Lermi, Hüseyin Turan ve Gülseven Medar gibi isimler sahne alarak izleyicilere unutulmaz bir gece yaşattı. Açılış resepsiyonu, Türkiye kökenli siyasetçileri, sanatçıları ve iş insanlarını bir araya getirerek Londra sanat ekosisteminin nabzını tuttu. Çiğdem

Londra, dünyanın en ikonik müzelerine ev sahipliği yapan bir şehir olarak sanat ve tarih meraklıları için adeta bir mıknatıs gibidir. Bu müzeler arasında, Victoria and Albert Museum (İngilizce kısaltmasıyla V&A), sanat ve tasarımın dört bir yanından gelen en çarpıcı örneklerini barındırmasıyla öne çıkıyor. V&A, sadece eserleriyle değil, müzecilik anlayışı ve mimari yapısıyla da ziyaretçilerini etkileyen

Londra, 2025 yılında açılacak yeni kültür ve sanat merkezleriyle heyecan veriyor! Sadler’s Wells East ve Soho Theatre, şehrin kültürel sahnesine yeni bir soluk getirecek. Stratford’daki Sadler’s Wells East, 6 Şubat’ta 550 kişilik yüksek teknolojili dans tiyatrosu olarak kapılarını açıyor. Deneysel çağdaş eserlerin sahneleneceği bu mekân, açılışını Vicki Igbokwe-Ozoagu’nun genç dansçılarla gerçekleştireceği etkileyici bir performansla yapacak.

Londra’nın 2024 pandomim sezonu, her yıl olduğu gibi bu sene de büyük bir coşkuyla geri dönüyor. Pandomim, Britanya kültürünün benzersiz bir parçası olarak, masalları eğlenceli parodi formatında sahneye taşırken, seyirciler için tuhaf ama neşeli bir deneyim sunuyor. Erkeklerin kadın kılığına girmesi gibi geleneksel unsurlar ise bu türün vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Şehir genelindeki pandomim gösterileri,

Londra, kültürel çeşitliliği ve zengin etkinlik takvimiyle her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. 2025’te ise bu hareketli şehir, hem çocukların hem de yetişkinlerin ilgisini çekecek eşsiz bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor: Büyük Yumurta Avı! Bu geleneksel etkinlik, Londra sokaklarını sanatsal, yaratıcı ve eğlenceli bir açık hava oyun alanına dönüştürerek unutulmaz bir deneyim sunacak. Büyük

Londra, tarih boyunca sadece politik ve ekonomik bir merkez değil, aynı zamanda dünya mutfaklarının kesiştiği bir gastronomi başkenti olmuştur. Bu kozmopolit şehir, farklı kültürlerden gelen etkilerle şekillenen ve sürekli yenilenen yemek kültürüyle öne çıkar. İngiltere’nin başkenti, hem geleneksel İngiliz mutfağını hem de dünyanın dört bir yanından gelen egzotik tatları bir araya getirerek ziyaretçilerine eşsiz bir

Monet’nin Londra’ya Kaçışı Fransa-Prusya Savaşı sırasında Monet, ailesiyle birlikte Paris’teki kuşatmadan kaçarak Londra’ya mülteci olarak geldi. Yeni evlendiği eşi Camille ve küçük oğulları Jean ile birlikte İngiltere’ye sığınan Monet, burada Leicester Meydanı ve Kensington’da yaşadı. Londra’nın Monet’nin Kariyerine Etkisi Londra, Monet’nin kariyerinde kalıcı bir etki bıraktı. Londra’da, Empresyonizm için önemli figürler olan Camille Pissarro ve

Londra, tarih, sanat, moda ve modern yaşamın mükemmel bir birleşimidir. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca turist, bu büyüleyici şehri keşfetmek için her yıl yollara düşer. Kraliyet tarihi, ikonik mimarisi ve kültürel çeşitliliğiyle öne çıkan Londra’da, görülecek yerler saymakla bitmez. Eğer bu dinamik metropolde nereleri ziyaret edeceğinizi planlamaya çalışıyorsanız, sizin için hazırladığımız bu rehberle Londra’nın en

Londra’da her yıl düzenlenen Crisis’in geleneksel Noel pop-up etkinliği, bu hafta geri dönüyor ve ünlü isimlerin bağışladığı parçalarla dikkat çekiyor. Süpermodel Kate Moss, Oasis solisti Liam Gallagher, şarkıcı Jessie Ware ve model David Gandy’nin yanı sıra Marc Jacobs, Jimmy Choo ve Vivienne Westwood gibi lüks markaların ürünleri de satışa sunulacak. Etkinlikten elde edilen gelirler, Birleşik

Londra, ünlü yağmurlu havası ve hareketli yaşamıyla her mevsim keşfedilmeye değer bir şehir. Ancak burayı ilk kez ziyaret edecekler, Londra’nın yağışlı havasıyla ilgili doğru bilinen yanlışlarla karşılaşabilir. Her ne kadar kapalı ve bulutlu günleri fazla olsa da, Londra aslında Roma’dan bile daha az yağış alıyor. Yağmurlar genellikle hafif yoğunlukta ve sık aralıklarla yağıyor, bu da

Londra’daki yüksek kiralar ve alan sıkıntısı, sanat galerilerini de etkiliyor. Bu duruma farklı bir yaklaşım getiren bir proje, 2025 yılında bir Airbnb dairesinde sergi düzenleyecek. ‘New cosy 1 bed home | Shoreditch | Long Stays’ adını taşıyan sergi, evin metalaşması ve bunun sosyal-ekonomik etkilerini keşfetmeyi amaçlıyor. Jonathan Monk, Arthur Marie ve Gretchen Lawrence gibi sanatçıların

Noel sezonu, sevdiklerinize değer verdiğinizi göstermek için hediyeler seçme zamanı. American Express, GlobalData ile iş birliği yaparak İngiltere’nin en iyi bağımsız mağazalarına sahip caddelerini belirleyen bir araştırma gerçekleştirdi. Çeşitlilik, canlılık ve genç girişimcilik gibi kriterlere göre değerlendirilen caddeler arasında Hackney’deki Stoke Newington Church Street, Londra’dan listeye giren tek cadde olarak beşinci sırada yer aldı. Church

Gagosian, Londra’daki Burlington Arcade mekanında Takashi Murakami’nin eserlerini sergilemekten mutluluk duyuyor. Sergi, Murakami’nin dört yeni çiçek tablosunu üst kattaki galeride sunarken, dükkanda sanatçının eserlerini içeren geniş bir yayın, baskı ve ürün seçkisine yer veriyor. İlk kez 1995 yılında sanatçının çalışmalarında görülen çok renkli gülen çiçek motifi, Murakami’nin geleneksel Japon resmi olan nihonga eğitiminin etkilerini taşıyor

Chris Birse, eski bir perakende yöneticisi ve kendi kendine öğrenmiş bir fantastik haritacı olarak, J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi romanlarındaki üsluba benzer şekilde Londra’yı yeniden haritalandırdı. Bu harita, yalnızca yer adlarını ve çevrelerindeki tepeleri ve ormanları göstermekle kalmıyor; antik höyükler, obeliskler, kuyular, gözlemevleri, kayıp yapılar ve hatta gizli sığınakları içeren zengin bir detay katmanıyla dikkat çekiyor.