Bazı yönetmenler için gerçeklik, kurmaca olmaktan daha absürttür. Quentin Dupieux de tam olarak bu yönetmenlerden biri. “The Piano Accident” (Piyano Kazası) filmiyle, Rubber ve Yannick gibi absürt hitlerinin ardından, eleştirel merceğini bu kez influencer ve şöhret kültürünün karanlık ve boş kalbine çeviriyor. Film, bir video çekerken gizemli bir piyano kazası geçiren, şok edici içerikler paylaşan

Japon sinemasının psikolojik gerilim ve korku ustası Kiyoshi Kurosawa’nın yeni filmi “Cloud”, sadece isminden değil, konusundan da anlaşıldığı gibi, çevrimiçi aldatmaca ve dijital kaygılarla ilgili. Film, çevrimiçi satıcılık yapan ve dijital faaliyetleri nedeniyle hayatı tehlikeye giren Ryôsuke Yoshii’nin hikayesine odaklanıyor. Kurosawa’nın ustalığı, filmin ilk yarısında kendini gösteriyor; yönetmen, uzun çekimler, sıradan detaylara odaklanma ve sessizlik

“The Asset”, basit bir casusluk hikayesinden çok, kimlik ve sadakat kavramlarının aşırı baskı altında nasıl karmaşıklaştığını inceleyen bir psikolojik drama. Yönetmenler Samanou Acheche Sahlstrøm ve Kasper Barfoed’un bu altı bölümlük serisi, izleyiciyi ana karakter Tea’nın (Clara Dessau) duygusal manzarasına davet ediyor. Görevi, bir suç şebekesine sızmak olan Tea, başarısını kanıtlamak için, suç patronu Miran’ın (Afshin

Sinema bazen bir manifestodur; “Madonnas” da, The Ionas kardeşlerin provokatif ve neşeli sanatsal duruşuyla bu manifestonun vücut bulmuş hali. Bu film, Thelma & Louise‘in isyan ruhunu alıp, üzerine “Dogtooth” filminin absürt estetiğini, parıltı ve benzin kokusu ekleyerek yepyeni bir feminist sürrealizm yaratıyor. Hikaye, eski bir karavanı miras alan Nancy (Nancy Boukli) ve en yakın arkadaşı

Dan Trachtenberg, ilk “Predator” filmi **”Prey”**de, dışlanan bir Comanche kızının (Naru) avcılığını anlatarak seriye yeni bir soluk getirmişti. Yaklaşan yeni filmi “Predator: Badlands” de benzer bir yolu izliyor; ancak bu kez alt tabakadaki ana karakter, Predator’ların kendisinden. Dek: Önyargıları Yıkan Yeni Nesil Predator Trachtenberg’in, bir Predator’ı kahramana dönüştürme fikri, “Star Wars: The Force Awakens” filminin

Aktör Frank Grillo, karakterinin animasyondaki görünümüne sadık kalmak için saçlarını ve sakalını beyaza boyamak istemiş. Ancak, Taylor Sheridan’ın “Tulsa King” dizisindeki çekim taahhütleri nedeniyle bu kalıcı değişimi yapması imkansız hale gelmiş. Neyse ki, DC Studios eş başkanı ve yazar James Gunn, bu soruna karakterin doğasından ilham alan mizahi ve mantıklı bir açıklama getirmiş: “Rick Flag

Bir filozof, kiralık katil rolünü ne kadar ciddiye alabilir? Yönetmen Richard Linklater’ın gerçek bir hikayeden esinlenerek çektiği “Hit Man”, modern romantik komedinin sınırlarını zorluyor. Oyunbaz, stil sahibi ve beklenmedik derecede derin olan bu film, taklit yapmanın bazen gerçekte kim olduğunu ortaya çıkarabileceği fikri üzerine zekice bir meditasyon. Filmin ana karakteri Gary Johnson (Glen Powell), New

“Stranger Things”, karakterleri öldürmekten çekinmeyen bir dizi ve final sezonunda da kayıpların yaşanması bekleniyor. Fragmanda kullanılan Queen’in “Who Wants to Live Forever” (Kim Sonsuza Dek Yaşamak İster) şarkısı, bu karanlık beklentileri besliyor. Bu parça, ölümsüz savaşçılar arasındaki bir savaşı konu alan 80’lerin kült filmi “Highlander”ın film müziğinde yer almıştı. Tematik olarak, şarkı sonun gelmesini beklemekle

Yeni bir “Stranger Things” fragmanı yayınlandı ve Queen’in “Who Wants To Live Forever” şarkısının eşlik ettiği bu görüntüler, Hawkins kahramanları için “büyük final” çığlıkları atıyor. Vecna (Jamie Campbell Bower) ile son bir tura hazırlanan ekibin fragmanı, boyutlararası yıkımın kapımızda olduğunu gösteriyor ve bazı karakterlerin geleceği hakkında endişe verici ipuçları sunuyor. İşte bu destansı final sezonundan

Andrea Benjamin Manenti’nin ilk uzun metraj filmi I Have to F— Before the World Ends, ismi kadar kışkırtıcı, ama bir o kadar da kırılgan bir hikâye anlatıyor. Film, aşkı, ölümü ve kimliği tek potada eriterek, ergenliğin ne kadar evrensel ama aynı zamanda ne kadar kültürel bir deneyim olduğunu yeniden hatırlatıyor. Bir yanda Filipinler’deki bir cenaze

Bazen hikaye anlatımının sınırlarını zorlamak, bir efsanenin köklerine geri dönmenin en iyi yoludur. “Star Wars: Visions” serisi, üçüncü sezonuyla Japonya’daki köklerine dönerek, Lucasfilm’in deneysel animasyon potansiyelini bir kez daha kanıtladı. Bu, geleneksel kanonun dışına çıkan, ancak “Star Wars” ruhunu en cesur ve sanatsal şekilde yakalayan bir deneme alanı. İşte sizlere Apartman No:26 dan bu “zenginlikler

Los Angeles’ta herkes bir şey olmanın peşinde — ama kimse gerçekten kim olduğunu bilmiyor. Rachel Sennott’un yarattığı ve başrolünde yer aldığı HBO dizisi I Love LA, bu şehirdeki bitmek bilmez görünme tutkusunu, dostlukla rekabet arasındaki o ince çizgiyi ve “otantik olma” takıntısının içini boşaltan çağdaş şöhret anlayışını bir kara mizah şölenine dönüştürüyor. Dizi, ne tamamen

Mona Fastvold’un son filmi The Testament of Ann Lee, klasik müzikal kalıplarını parçalayan bir ayin gibi izleniyor. Bir yandan 18. yüzyılın dini uyanışına ışık tutuyor, diğer yandan kadın bedeninin, ruhunun ve özgürlüğünün nasıl “kutsal” bir direnişe dönüşebileceğini anlatıyor. Bu yılın müzikal trendleri arasında en çok konuşulan yapım olması tesadüf değil — çünkü Ann Lee, hem

Yönetmen Edward Berger’in (All Quiet on the Western Front, Conclave) suç gerilimi “Ballad of a Small Player”, Netflix’e 29 Ekim 2025’te düştü ve şimdiden dünya çapında büyük bir hit oldu. Streaming izlenme takipçisi FlixPatrol’a göre film, küresel film listelerinde hızla tırmanarak ikinci sıraya yerleşti ve tam 86 ülkede listelerde kendine yer buldu. Film, kumar bağımlısı

Hlynur Pálmason, bu kez aşkın bitişinden sonrasını anlatıyor — sessizliğiyle, mevsimleriyle, kalan sevginin yankısıyla. The Love That Remains, bir aileyi, bir yılı, bir ömrü kapsayan sade ama derin bir film: konuşmaktan çok bakmayı, anlatmaktan çok hissettirmeyi seçiyor. Sessizlik Çağında Duygunun Dönüşü 2025’in sinema trendleri artık daha az “büyük hikâyeler”, daha çok “büyük duygular” peşinde. Pálmason’un

36. Ankara Film Festivali, 13–21 Kasım 2025 tarihleri arasında, izleyicileri belgesel sinemanın yeni ve özgün akımlarıyla buluşturuyor. Bu yıla özel hazırlanan “Hafızanın Zamanı” seçkisi, hızlanan çağın içinde yavaşlamayı hatırlatan, unutma ve hatırlamanın iç içe geçtiği kırılgan bir zaman duygusunu görünür kılıyor. Hollanda sinemasının usta ismi Digna Sinke’nin Rotterdam Film Festivali’nde prömiyer yapan son filmi “Cennetin

Berlin’in kavurucu yazında, iki genç kadın kentin gölgeleri arasında kaybolurken büyümenin, dostluğun ve hiçbir şey yapmamanın inceliğini keşfediyor. Sorina Gajewski’nin ilk uzun metraj filmi Nulpen (Slackers), “hiçbir yere varmadan yol almak” duygusunu yakalayan sade ama derin bir hikâye. Ramona (Bella Lochmann) ve Nico (Pola Geiger), liseyi yeni bitirmiş, amaçsız ama birbirine sıkı sıkıya bağlı iki

Eğer “Hazbin Hotel” ekibinin, 2. sezonda sizin o Reddit’teki dâhiyane fikirlerinizi veya sosyal medyadaki eleştirilerinizi dikkate almasını umuyorsanız, üzülerek bir gerçekliği kabul etmeniz gerekiyor: Animasyon dünyası, trenin çoktan kalktığı, geri dönüşü olmayan bir yolculuktur. Dizinin yaratıcısı Vivienne Medrano, yakın zamanda yapılan bir röportajda bu durumu mizahi bir açıklıkla özetledi: “Dürüst olmak gerekirse, animasyonun çalışma şekli

MCU’nun hayranları, Thanos’tan sonra destanın yeni büyük kötüsü olarak konumlandırılan Kang the Conqueror’ın hikayesinin raydan çıkmasına üzülse de, Michael Waldron’ın paylaştığı bu detay, kaçırılan mizah potansiyelini gösteriyor. Yeni dizisi “Chad Powers”ı tanıtırken Reddit’te bir AMA (Bana İstediğini Sor) etkinliğine katılan Waldron, senarist Jeff Loveness ile birlikte tasarladıkları, dâhiyane bir komedi sahnesini açıkladı. Senaristler, Young Avengers’ın

“Slow Horses”, izleyicinin alaycı, obez ve sürekli gaz çıkaran casus şefi Jackson Lamb’e (Gary Oldman) dair sahip olduğu tüm sinizmi, bu sezon finaliyle birlikte paramparça etti. Sezon 5, Lamb’in kirli trençkotunun ve iğneleyici dilinin altında, yirmi yılı aşkın süredir taşıdığı korkunç bir travmayı açığa çıkararak dizinin en duygusal ve en çok konuşulan anına imza attı.

Hollywood’un büyük stüdyolarının bile tahmin edemediği bir fenomen: Tubi platformunda sessiz sedasız yayınlanan düşük bütçeli bir korku filmi, “Match”, Cadılar Bayramı sezonunun en çok konuşulan yapımı haline geldi. 3 Ekim’de gösterime giren ve geleneksel festival çevrelerini es geçen bu film, HorrorTok topluluğunun etkisiyle bir anda internet sansasyonuna dönüştü. Film, sadece bir gece yarısı şok edicisi

Bu, Hollywood’un yıllardır beklediği türden bir komedi: Cesur, kahkahalarla dolu ve kalbinde samimi bir dürüstlük taşıyan. Yönetmen Sara Zandieh ve yazar Lilly Singh’in (aynı zamanda filmin yıldızı) ortak imzasını taşıyan “Doin’ It”, hiç deneyimlemediği bir konuyu öğretmek zorunda kalan bir kadının hikayesini anlatıyor. Bu, sadece “yapmakla” ilgili değil; bu, kendi hikayene sahip çıkma cesaretini bulmakla

Büyük bir beklenti, büyük bir hayal kırıklığı… Netflix’in “The Witcher” serisi, en başından beri istikrarsız bir çizgide ilerlemiş olsa da, 4. sezon için her şey yeniden başlama şansına sahipti. Henry Cavill’ın ardından Liam Hemsworth’ün Geralt of Rivia rolünü devralması, diziye yeni bir sayfa açma fırsatı sunmuştu. Ancak eleştirmenler, dizinin bu potansiyeli fena halde boşa harcadığını